Nitekim TBMM Devre Mülk ve Devre Tatil Sektörlerinde Yaşanan Mağduriyet İddialarının Araştırılması ve Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonunun 08.01.2019 tarihli tutanaklarına göre de (www.tbmm.gov.tr /develop/owa/ komisyon_tutanakları), komisyonda görüş bildiren yetkililer devre tatil sözleşmesinin şahsi hak olarak nitelendirilebilecek olanlarının devre tatil sistemleri, diğerlerinin de ayni hak tanıyan, kişiye mülkiyet hakkı tanıyan ve onun üzerinde sınırsız tasarruf imkânı veren devre mülk sistemleri olarak iki ana gruba ayrıldığını, devre mülk sistemlerinin de kendi içerisinde devre mülk, ya da müşterek mülkiyet payına bağlı olarak paylı sistem, dönem mülk veya hisseli gayrimenkul olarak tanımlandığını açıklamışlardır. 5. 6502 sayılı Kanun’un 50 ıncı maddesinin birinci fıkrasında devre tatil sözleşmesinin tanımı yapıldıktan sonra, ikinci fıkrada devre tatil sözleşmesi ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni hak olmasının bu maddenin uygulanmasını engellemeyeceği düzenlenmiştir...
Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Davacı ile...Organizasyon ... İnş. Tic. Ltd. Şti. arasında imzalanan bila tarihli ... Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin “sözleşmenin konusu” başlıklı 3. maddesinde "Sözleşmeye konu devre mülk satıcının Kütahya İli, ...... da bulunan taşınmaz üzerinde yapılacak olan ...’da yer alan yarı hisseli devre mülk satışı için ön akit düzenlenmesinden ibarettir." ve davacı ile ... İşl. ... İnş. Paz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Kira sözleşmesinin feshi ve ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkin davada Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk ve Küçükçekmece 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, taraflar arasında yapılmış kira sözleşmesinin feshi ile ödenen kira bedelinin iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, HUMK.'nın 8/2 maddesinde yalnızca kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye akdin feshi yada tespit davalarında görevli mahkemelerin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davanın kira sözleşmesine dayanan akdin feshi davası olmadığı, davalının sebepsiz zenginleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 1086 Sayılı HUMK.'...
Tüketici Mahkemesi 01/03/2022 tarih, 2022/65 Esas, 2022/139 Karar sayılı "Davacının davasının KABULÜNE, Taraflar arasında akdedilen Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi'nin iptaline, 91.414,94 TL'nin dava tarihi olan 01/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine" kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesinin doğru olmadığı gerekçeleriyle istinaf talebinde bulunmuştur. Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket ile müvekkili arasında Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzalandığını, 15 günlü devre tatilin 25.000,00 TL bedel karşılığında satın alındığını, ücretin peşin olarak 2013 yılında ödendiğini, devre mülkün 01/06/2014 tarihinde bitmesi gerekirken 2015 yılı tatil hakkı inşaat bitirilemediği için müvekkiline kullandırılamadığını, 2014 yılından kalan bir haftalık tatil hakkının davalı şirketçe kullandırılmadığını, müvekkiline ait devre tatilin teslim edilmediğini beyanla 4.750,00 TL lik kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
KARAR Davacı, davalı ile 21/03/2015 tarihli 33.448,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, 1.100,00 TL peşinat ödediğini, sözleşme nedeniyle senetler imzalatıldığını, tapuda devir işleminin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmesinin iptalini, ödediği bedelin iadesini ve sözleşme nedeniyle verilen senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir....
bağımsız bölümlerin bedelinin davacı tarafından ödendiği, bu devre mülk bedelinin iadesinde de davacının hak sahibi olduğu, bu sebeple iki devre mülk yönünden de ödenen bedelin iadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru bulunmamış olup, davacının bu yönlü istinafı yerinde bulunmuştur....
Burada çözümlenmesi gereken; taraflar arasındaki uyuşmazlık; devre mülk sözleşmesinin harici yapılmış olması sebebiyle geçerli olup olmadığı, davacının söz konusu sözleşme uyarınca sözleşmede kararlaştırılan kira bedelini talep edip edemeyeceği, davalı T5'e husumet yöneltilip yöneltilemeyeceğinin tespiti noktasında toplanmaktadır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi başlıklı 16/09/2015 tarihli protokol ile davalı T5'in devre mülk sözleşmelerine konu borcu şahsen üstlendiği görülmekle, davalının bu yöndeki istinaf itirazlarına itibar edilmemiştir. Devremülk sözleşmeleri, gayrimenkul hisse devri vaadi yanında dönerli olarak sözleşme konusu tesisten yararlanma ve kullanma hakkı tanıyan karma sözleşmelerdendir. Devremülk sözleşmelerinin, gayrimenkul hisse devri vaadi içermeleri karşısında Medeni Kanunun 706, Borçlar Kanunun 237 ve Tapu Kanunun 26.maddelerine göre resmi şekilde yapılması gerekmektedir....