DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; devre mülk sözleşmesinin iptali, bedel iadesi ve yatırılan aidatların bedelllerinin iadesi istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükme karşı davalı Kuşadası Otel A.Ş vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamından; Davacı ile davalı Şifa Tur Ltd....
Davalı vekili, davacının devremülkü kullandığını dolayısıyla cayma hakkını süresinde kullanmadığını, taraflar arasında sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin yerinde olmadığını, devremülk satış sözleşmesinin kapıda satış sözleşmesi olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin tapuya teslime hazır olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak değerlendirilmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE :Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2021 NUMARASI : 2020/693 ESAS - 2021/167 KARAR DAVA KONUSU : Devre Mülk Sözleşmesinin Feshi - Alacak KARAR : Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen karara karşı, süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dava dosyası incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkin olup ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....
K A R A R Davacı, davalı firma ile 13/01/2012 ve 24/01/2012 tarihinde A1689 ve A1795 sayılı iki adet devre mülk sözleşmesini imzalandığını, sözleşme bedeli olarak A-1795 sayılı sözleşme için 9.000,00 TL, A-1689 sayılı sözleşme için 7.000,00 TL olmak üzere toplam 16.000,00 TL ödediğini, başkaca borcunun kalmadığını, yasaya aykırı olarak kullanım sürelerinin 9 gün olarak belirlendiğini ve teslimin Aralık 2013 olarak tespit edildiğini, devre mülkün süresinde teslim edilmediği gibi inşaatının da tamamlanmadığını, bu nedenlerle devre mülk sözleşmesinin geçersizliğinin tespit edilerek sözleşmenin iptali ile ödenen her iki devre mülk bedeli için toplam 16.000,00 TL'nin teslim tarihi olan 31 Aralık 2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkeme aksi kanaatte ise sözleşmelerde yer alan 5.madde hükmü gereğince "alıcının aylık ödeme planında yer alan aylık taksit tutarı bedeli üzerinden" geciken her ay için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik...
GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
Somut olayda; davacı, taraflar arasında düzenlenen, hisseli gayrimenkul satış (devre mülk) vaadi sözleşmesinin davacı tarafça tek taraflı olarak feshedilmesine rağmen davalıya verilen senetlerin iade edilmediği ve vadesi gelen senetlere ilişkin icra takibi başlatıldığını ileri sürerek icra takiplerinin durdurulması ve iptali ile vadesi gelmeyen senetlerin ödemesinin durdurulması ve iptalini talep ettiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından, taraflar arasında adi yazılı şekilde devre mülk satış sözleşmesinin düzenlendiği anlaşılmaktadır. Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Mevcut uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için davaya konu sözleşmenin resmi şekilde düzenlenmesi gerekli olmayıp, şekil şartına uyulup uyulmadığı hususunun Tüketici Mahkemesince tartışılarak bir karara varılması gerektiğinden, 6502 sayılı Kanun kapsamındaki uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
CEVAP DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Davacının konaklama yaptığını bu halde davalının sözleşmedeki edimlerini ifa ettiğini ve devre mülkün davacıya teslim edildiğini, davacının fesih hakkını kullanmasının kötü niyetli olduğunu davacının birden fazla devremülk satın aldığını ve tüketici olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : "1- Davanın KABULÜ ile; 2- Taraflar arasında akdedilen 22/06/2014 tarih, 14189 numaralı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 3- Davacının davalı ile yapmış olduğu 22/06/2014 tarih, 14189 numaralı devre mülk satış vaadi sözleşmesin nedeniyle davacının ödemiş olduğu 15.000,00 TL sözleşme bedelinin dava tarihi olan 11/11/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya iadesine, 4- Hatay ili Erzin ilçesi 978 parsel 2. Blok 5....
SONUÇ: Devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi konusunda davalı .... .... İnş. Tic. A.Ş.’ye husumet düşüp düşmediği hususunda, Daireler arasındaki görüş ve uygulama aykırılığına ilişkin uyuşmazlığın, davalılar arasında organik bağın bulunması, davalı .... .... İnş. Tic. A.Ş.’nin malik olması nedeniyle davalı .... .... İnş. Tic. A.Ş.’ye husumet düştüğünün kabulü ile, farklı yer Bölge Adliye Mahkemeleri daireleri arasında farklı görüş ve uygulama aykırılığının bu şekilde giderilmesine 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, davalı şirket ile arasında 14/11/2010 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi akdedildiğini, ancak henüz inşaata dahi başlanmadığını, bunun üzerine davalı şirkete cayma bildirimini gönderdiğini ileri sürerek, bu nedenle sözleşmenin feshi ve iptalini, ödenen 7.400, TL’nin reeskont faizi ile davalıdan tahsilini ve senetlerin iadesini talep etmiştir. Davalı, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece; davacının cayma hakkını süresinde kullanmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, devre mülk satım sözleşmesinin haklı nedenle feshi ve ödenen bedelin iadesidir. Dosyada mevcut taraflar arasında yapılan devre mülk satış vaadi sözleşmesinin 7. maddesinde satıcı, en geç 15.09.2011 tarihinde 2....