Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece Mahkemesince davacı yararına dava değeri üzerinden hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin yarısına ve dava değeri üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının 1/3'ünün davalıdan tahsiline hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulduğu bu hususların yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, Somut olayda, davacı tarafça, taraflar arasında imzalanan 02/09/2018 tarihli 29.700,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile ödenen 5.000 TL'nin iadesi talep edilmiş ve mahkemece bu taleplerin kabulüne karar verilmiş olmakla, iptal edilen sözleşme bedeli olan 29.700,00 TL üzerinden davacı yararına hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin yarısına hükmedilmesi gerekirken, davacıya iadesine karar verilen 5.000,00 TL üzerinden vekalet ücretine hükmedilmesi ve aynı şekilde karar ve ilam harcının üçte birine hükmedilmemesi yerinde görülmemiştir....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın usul ve esas yönünden haksız ve yersiz olduğunu, müvekkiline açılmış olan Alanya 3. İcra Müdürlüğü'nün 2017/5009 esas sayılı icra takibinde ödeme emrinin davacının şahsi alacağı olarak açtığını, devre mülk sözleşmesi gereği devre mülkün kapalı olması nedeniyle aidat alınmaması gerektiğini, devre mülkün kurulduğu tarihten bu yanda aidat ödenmediğini, tapudan getirtilecek devre mülk sözleşmesinde ve tapu kayıtlarında bu durumun açıkca görüleceğini, aidat talebinin usul, yasa ve genel kurul kararlarına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. İSTİNAFA KONU KARAR: Alanya 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2017/577 Esas, 2018/750 Karar sayılı ilamı ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, bu kararın istinaf edilmesi üzerine dairemizin 07/12/2018 tarih ve 2018/1610 Esas, 2018/1365 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusu reddedilmiştir. Dosyanın tevzi olunduğu Alanya 5....

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, taraflar arasında akdedilen 30/08/2017 tarih, AD01- 11049 numaralı Yalova Thermal Palace hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapunun, dava tarihinden önce davacı adına tescil edildiği görülmüştür. Mahkemece, söz konusu devre mülk sözleşmesinin feshinin koşullarının anlaşılması halinde, davacı üzerinde yer alan tapunun sözleşmenin feshinin doğal sonucu olarak davalıya iadesi gerekeceğinden tapusu iade edilecek taşınmazın Yalova İlinde yer aldığı da gözetilmesi gerekir....

Davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, mahkemenin delilleri toplamadan karar verdiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, imar planı ve ruhsat işlemlerinden kaynaklı gecikmenin yaşandığını, hak kaybına uğramaması adına teslim tarihi gerçekleşene kadar geçen dönem için başka bir konaklama imkanının sağlandığını, müvekkili şirketin tazminat talep etme hakkının bulunduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin de yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Tüketici Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmelerinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 4....

    , eğer tüm bu taleplerine rağmen Mahkeme aksi kanaatte ise, müvekkilimizin Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçersizliğine karar verilerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre maddi zararın tazmini açısından, sözleşmenin yapıldığı tarihteki sözleşme bedelinin Amerikan Doları karşılığının dava açılış tarihindeki Türk Lirası karşılığına uyarlanarak ve Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte müvekkilimize ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etiği görülmüştür....

    şirketin hiç bir taahhütünü yerine getirmediğini, müvekkili devre mülk hakkını hiç kullanmadığını, davalı ile davacı arasında imzalanan sözleşmenin geçersizliğinin tespitini ödemiş olduğu 9.000,00 TL ve bu sözleşme gereğince ödenen aidat ve diğer tüm ödemelerin ödeme tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep etmiştir....

    DELİLLER : Yazılı beyanlar ve tüm dosya kapsamı. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali ile davacı tarafından davalıya verilen paranın iadesi talebine ilişkindir. İstinaf incelemesi HMK 355. Madde gereğince istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebeplerle ve resen de kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. 6502 sayılı TKHK'nun 50/9. maddesinde, “Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır.” şeklinde yer alan düzenlemeyle devir ve teslim edilene kadar geçen sürede sözleşmenin askıda olduğu belirtilmiştir. Yine, tüketici teslim ve devir edilene kadar herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönebilir....

    Mahkemece, "...Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ve devremülk sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı taraf cevap dilekçesi ile yetki itirazını ileri sürmüştür. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 2020/1665 E. 2020/2131 K. Sayılı kararı "Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Malatya 1. Tüketici Mahkemesince, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer kesin yetkili olduğundan ve dava konusu taşınmaz Ankara Ayaş'ta olduğundan kesin yetkili mahkeme Ankara Batı Tüketici Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesince ise devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi yönünde açılan davalarda tapu devri gerçekleşmiş olmasına rağmen uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

    UYAP Entegrasyonu