Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

teslim etmediğini, davalı şirketin, müvekkiline tapu teslim etmediğini, sözleşmede öngörülen bedeller ödenmesine rağmen müvekkilin halen tapu alamadığını, ayrıca, davalının sözleşmenin içeriğinde yer alan "tesis içerisinde yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, örneğin, sözleşmede ve ön görüşmelerde kendileri aguapark taahhüdünde bulunulmuş olup daha sonra bu eksiklik davalıya bildirildiğinde ise böyle bir taahhütlerinin bulunmadıklarını ileri sürdüklerini, davalı şirketin, devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımının 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımının 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması gerekirken...

İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava,devre mülk sözleşmesinin feshi, bedel iadesi ve sözleşme gereğince davalı tarafa verilen bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve iptali talebine ilişkindir. Dosya kapsamının incelenmesinden;davacı vekilinin dava dilekçesinde, 21.02.2019 tarihli devre mülk sözleşmesinin feshini,sözleşme gereğince yapılan bedelin iadesini ve bonolardan dolayı borçlu olmadıklarının tespiti ve bonoların iptalini talep ettiği,davalı tarafın ,davacının sözleşme gereğince tesislerden faydalandığını belirterek buna ilişkin kayıtları sunduğu,davacı tarafın sözkonusu konaklamaların daha önceki yıllara ve başka sözleşmelere ilişkin olduğunu ileri sürdüğü görülmüştür....

Mahkemece, Davanın KABULÜNE, Taraflar arasında tanzim olunan 25/10/2014 tarih İD 6177 nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, peşin ödenen 500,00 TL'nin davalıdan tahsiline, karar verilmiş; hükmün davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.10.2014 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    Dava, davacılar ile davalı arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmelerinin iptali ile davacılar tarafından ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporu ile ek raporlarının çelişkili olduğu, rapor içeriklerinde kanaat bildiren bilirkişinin gerekçesinin ayrıca ve açıkça belirtmediği, bu kapsamda dosya kapsamında temin edilen bilirkişi asıl ve ek raporlarının hüküm kurmaya elverişli ve yeterli olmadığı anlaşıldığından dosyanın yeni bir bilirkişiye tevdi ile taraflarca dosyasına sunulan tüm belgeler değerlendirilerek ve özellikle davalının dosyasına sunduğu ticari defterleri incelenmek suretiyle taraflar arasında satış sözleşmeleri ve bu sözleşme kapsamında ödenen bedeller denetime açık, denetlenebilir bilirkişi raporuyla ortaya konulmak suretiyle alacak talebi tüm dosya kapsamında değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken taraflarca ileri sürülen deliller yeterince araştırılmadan hüküm kurulmuş olması, kabule göre...

    Mahkemece, Davanın KABULÜNE, 25/07/2015 İD 202280 sözleşme nolu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle ödenen 17.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hükmün, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 25.07.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödediği bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmıştır....

      Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesine karşı cevap dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle, davalının istinaf talebinin reddini istemiştir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, resmi şekilde yapılmayan ve tapu devri de bulunmayan devre mülk sözleşme iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillere, duruşma sürecini yansıtan tutanaklara, sadece devre mülk sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması sebebiyle geçersizliği nedeniyle iptaline karar verilmesi gerekirken, (bkz. benzer mahiyette Yargıtay 13....

      ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: davacılar ile davalı şirketin Mudurnu İlçesi, Karacasumandıra Köyü'nde inşa edilen Termal Vadi adıyla bilinen taşınmazda Devre Mülk Satış Sözleşmesi başlıklı sözleşme ile taşınmazı satın aldıklarını, tüketici olan davacıların sözleşmenin iptali ile ödemiş oldukları bedelin denkleştirici adalet prensibi gereği güncel değerinin davacılara iadesini talep ettiklerini, taraflar arasındaki imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptalini, ödenen bedellerin bilirkişilerce tespit edilerek güncel değerlerinin davacılara ödenmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından satışı yapılan "Sakarya İli, Taraklı İlçesi, Yukarıçay Mevkii, 30- 31 Ada, 3168 Parsel" adresindeki Taraklı Termal Sitesinde bulunan ve satışa konu olan taşınmazın dönemi belli olacak şekilde kullanımını içeren devre mülki hakkı için davalı ile Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi imzaladığını, sözleşme gereği ödemesi gereken tüm bedelleri ödediğini, buna rağmen taşınmazlar kullanıma hazır hale getirilmişse de devre mülk hakkının tesisi için herhangi bir devir işlemi yapılmadığını ve söz konusu sözleşmenin TKHK hükümleri uyarınca Devre Mülk Sözleşmesinin şartlarını taşımadığını ve bu bakımdan iptalini, Davalı T3 A.Ş. Hakkında bulunan haksız ve mesnetsiz davanın reddini, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir. Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapıldığı ve taraf teşkilinin sağlandığı, delillerin dosya arasına alındığı görülmüştür....

      İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: HMK'nın 355. maddesine göre istinaf incelemesi; istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde ise resen gözetilmek suretiyle yapılmıştır. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda açıklanan gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin içeriğine göre sözleşmenin tapu devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

      Dava, taraflar arasında imzalanan devre mülk satışına ilişkin sözleşmenin davalının edimlerini yerine getirmediğinden bahisle iptali ile sözleşme uyarınca ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenecek değerinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir....

      UYAP Entegrasyonu