Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

karşılık 17.900.- TL bedel ödemeyi borçlandığını, sözleşmenin tanzim edildiği 17.10.2012 tarihinden bu yana taksitler halinde müvekkilce bedelin ödendiğini, davalının, sözleşmede taahhüt ettiği gibi daireyi teslim etmediğini, davalı şirketin, müvekkiline tapu teslim etmediğini, sözleşmede öngörülen bedellerin ödenmesine rağmen müvekkilim halen tapu alamadığını, ayrıca davalı sözleşmenin içeriğinde yer alan "tesis içerisinde yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, davalı şirketin devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımı 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımı 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulması hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması gerekirken resmi...

Taraflar arasındaki devre mülk satışına ilişkin sözleşmeden dönüldüğü taraflar ve mahkemenin de kabulündedir. Sözleşmenin feshi halinde BK 106-108 maddedisi gereğince davacı yaptığı ödemelerin istirdadını isteyebilir. Somut olayda davacının talepleri oranında dava dilekçesinin ikinci sayfasında belirtildiği üzere ödenen bedelin iadesi talebi de vardır. Bu durumda mahkemenin ödenen bedelin iadesini isteme hakkıda karar vermemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 26.10.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İcra Müdürlüğünün 2015/2139 Esas ve 2015/2140 Esas sayılı iki adet dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibine girişildiğini, bonoların ... ... ile imzalanmış olan 26/12/2010 tarih ve 013393 nolu hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi gereğince (devre mülk sözleşmesi gereğince) verilmiş bonolar olduğunu, sözü geçen firmanın sözleşmenin 9. maddesini ihlal ederek kendisine mal ve hizmet sunmadığından bahisle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 776 ve devam maddelerinde bono düzenlenmiştir. Anılan Kanunun 3. maddesinde "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir." hükmüne yer verilmiş, 4. maddesinde bu kanunda düzenlenen hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı belirtilmiştir. Yine aynı Kanunun 5. maddesinde tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesinde bakılacağı bildirilmiştir....

      A.Ş. vekili istinaf dilekçesiyle; sözleşmenin yanlış nitelendirildiğini, tapu devriyle sözleşmenin geçerli hale geldiğini, dava açılmasının iyiniyet kaideleriyle bağdaşmadığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, davacıya konaklama için davet yapıldığını, ödemelerin somut delillerle ispatlanması gerektiğini, cayma hakkının kullanılamayacağını, cayma süresinin sözleşme tarihinden itibaren başlayacağını, cayma süresinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreninde dolduğunu, davacı lehine hükmedilen vekalet ücretinde de maddi hata yapıldığını belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE : Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında 18/10/2017 tarih, VG01- 0167 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzalandığı taraflar arasında çekişmesizdir....

      Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; davanın dayanağı olan bonoların tüketici işlemi niteliğindeki devre mülk sözleşmesi kapsamında nama yazılı olarak düzenlenerek dava dışı Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti.'ne teslim edildiği ve Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. tarafından ise ciro edilmek sureti ile davacı bankaya teslim edildiği, davanın dayanağı olan bonoların nama yazılı olarak düzenlenmesi sebebi ile ancak alacağın temliki hükümlerine göre devredilebileceği, bono metinlerinde yer alan ve lehtar Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan ciroların yazılı bir devir beyanı içermediği ve 6098 sayılı TBK'nın 184/1. maddesi ile 818 sayılı BK'nın 163/1. maddesindeki koşulları taşıyan bir alacağın temliki ile bonoların zilyetliğinin devralınmadığı anlaşılmakla, davacı bankanın yetkili hamil olduğundan bahsedilemez....

      Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde; davanın dayanağı olan bonoların tüketici işlemi niteliğindeki devre mülk sözleşmesi kapsamında nama yazılı olarak düzenlenerek dava dışı Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti.'ne teslim edildiği ve Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. tarafından ise ciro edilmek sureti ile davacı bankaya teslim edildiği, davanın dayanağı olan bonoların nama yazılı olarak düzenlenmesi sebebi ile ancak alacağın temliki hükümlerine göre devredilebileceği, bono metinlerinde yer alan ve lehtar Nom Mühendislik Proje İnş. ve Turizm San. Tic. Ltd. Şti. tarafından yapılan ciroların yazılı bir devir beyanı içermediği ve 6098 sayılı TBK'nın 184/1. maddesi ile 818 sayılı BK'nın 163/1. maddesindeki koşulları taşıyan bir alacağın temliki ile bonoların zilyetliğinin devralınmadığı anlaşılmakla, davacı bankanın yetkili hamil olduğundan bahsedilemez....

      UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, devre mülk sözleşmelerinin geçersizliğinin tespiti ve ödenen szöleşme ve aidat bedellerinin iadesi istemlerine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Mahkemece, davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, karar davacı tarafça istinaf edilmiştir. Devre mülk hakkı 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nda özel olarak düzenlendiğinden geçerli olarak kurulması için anılan kanunda belirtilen koşullara uyulması zorunludur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Bakırköy 12. Tüketici ve Yalova 2....

        Buna göre, devre mülk hakkının kurulabilmesi için yapının kat mülkiyetine veya kat irtifakına çevrilmiş bir bağımsız bölüm veya müstakil bir yapı olması ya da müstakil bir yapı söz konusu ise, bu yapının paylı mülkiyet şeklinde mülkiyet konusu olması gerekir. Çünkü, devre mülk “müşterek mülkiyet payına bağlı” bir irtifak hakkı (yararlanma hakkı) olarak kurulabilir. Devre mülk hakkının kurulabilmesi için Tapu Sicil Muhafızlığında resmi senet düzenlenmesi zorunlu olup (KMK m 60 ve 61), devre mülk hakkının yılın belli dönemlerine ayrılması ve 15 günden daha az süreli olmaması gerekir (KMK. M. 59). 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Devre Tatil ve Uzun Süreli Tatil Hizmeti Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde genel olarak devre tatil sözleşmesi düzenlenmiş, ayni hakka dayalı sözleşmeler devre mülk, dönem mülk, paylı mülkiyet veya hisseli gayrimenkul sözleşmesi olarak, şahsi hakka dayalı sözleşmeler ise, devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir....

        olsa da ilgi Adi Yazılı Devre Mülk Satış Sözleşmesi ekinde düzenlenen senet bedellerinin tamamını senedi düzenlemiş olduğu dava dışı Nom Mühendislik Proje İnşaat ve Turizm tic....

        UYAP Entegrasyonu