Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasındaki devre mülk sözleşmesinin cayma hakkının kullanılmış olmasından kaynaklı feshi ile sözleşme gereği davalıya ödenen bedelin davacıya iadesi talebini içermektedir. Taraflar arasında “Yalova Termal Saray hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi” düzenlendiği satıcının Termal Saray Otel İşletmeciliği Turizm İnşaat Pazarlama Anonim Şirketi, alıcının davacı olduğu, sözleşme konusunun “Yalova ili Termal İlçesi Kirli Olma Mevkii 424 ada, 23,25 ve 27 parsellerin 7/3650 hissesinin satışı” kapsamında adi nitelikte düzenlendiği anlaşılmaktadır. 6502 Sayılı Kanun'un 50.maddesinde devre tatil sözleşmeleri ve sözleşmenin usul ve esasları, tüketicinin yasal hakları ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemey göre, devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir....

UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunup bulunmadığı, kararın eksik incelemeye ve/veya yanılgılı değerlendirmeye dayalı olup olmadığı noktalarında toplanmaktadır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, tüketici davacının devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek duruşmasız olarak yapılmıştır. Davacı, davalı ile aralarında 18/01/2015 tarihinde hisse devrini içeren devre mülk sözleşmesi aktedildiğini, sözleşme şartlarının yerine getirilmediğini, bu sebeple sözleşmenin iptali ile ödenen bedelin iadesini talep etmiştir....

Davacı asil istinaf dilekçesinde özetle, ilk derece mahkemesi tarafından 6502 sayılı yasa ve 634 sayılı yasa hükümleri göz ardı edilerek hatalı karar verildiğini, mahkemenin davalı ve davacı tarafından ortadan kaldırılan bir sözleşme ile bu sözleşmeye bağlı hisseli tapunun geçerliliği konusunda eksik inceleme yapıldığını, taraflar arasında yapılan 07/04/2016 tarihi protokole göre ilk sözleşmedeki hükümlerin devam ettiği, ödenmiş olan 17.950,00 TL peşinatın yeni sözleşmeye aktarıldığı, bu nedenle ödenen tüm bedelin iade edilmesi gerektiğini ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İlk derece mahkemesince taraflar arasında 2 adet devre mülk satış sözleşmesi bulunduğu, ilk sözleşme nedeniyle taraflarım edimlerini ifa ettikleri bu nedenle buna ilişkin taleplerin reddine, 2....

İlk Derece Mahkemesince davanın; 1- Davacının davasının, davalı GEO T4 Kiralama ve Danışmanlık Hizmetleri Tic.AŞ T4 AŞ yönünden pasif husumet noksanlığından REDDİNE, 2- Davacının davasının T7 yönünden KABULÜNE, A)Taraflar arasında akdedilen AD01- 4072A ve AD01- 4072 sözleşme numaralı Yalova Thermal Palace Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine, B) Ödenen 12.640- TL'nin dava tarihi olan 15.12.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş, bu karara karşı T7 Şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

Asliye Ticaret Mahkemesinde açılan davada sözleşmenin iptaliyle ondokuz adet bononun müvekkiline iadesine karar verildiği halde bonoların iade edilmeyerek tahsil cirosuyla davadışı Toprakbank’a, oradan da bu bankaya el konulması neticesinde temlik sözleşmesi kapsamında davalı yana geçtiğini ve iki adedinin takibe konu edildiğini, oysa bonoların bedelsiz kaldığını belirterek, bonolar nedeniyle borçlu olmadığının tespitiyle, % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin iyiniyetli hamil olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı yanın bonoları davadışı ......

    Davalı vekili, ilk derece mahkemesi kararının yerinde olmadığını, mahkemenin delilleri toplamadan karar verdiğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, imar planı ve ruhsat işlemlerinden kaynaklı gecikmenin yaşandığını, hak kaybına uğramaması adına teslim tarihi gerçekleşene kadar geçen dönem için başka bir konaklama imkanının sağlandığını, müvekkili şirketin tazminat talep etme hakkının bulunduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, sözleşmenin geçersiz olduğu yönündeki tespitin de yerinde olmadığını beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....

    Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

    Hukuk dairesinin 02/06/2016 tarihli 2015/8972 esas 2016/14234 karar sayılı ilamınında bu doğrultuda olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne, taraflar arasında akdedilen sözleşmelerin geçersizliğinin tespitine, sözleşme yönünden yapılan ödemelerin iadesi ve sözleşmeye aykırı tapu devri nedeniyle ödenmek zorunda kalınan ait tutarlarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmiştir. Davalıların istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Dava, davacı tarafından imzalanan devre tatil satış sözleşmesinin iptali, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki devre tatil satış sözleşmesi imzalanmıştır. Söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ilişkin tapu dava tarihinden önce 28/01/2016 tarihinde davacıya verildiği görülmüştür....

    Davalı, davacının iddiasının aksine ödeme tutarının 11.260 usd olduğunu, sözleşmenin akabinde devre mülkü davacının kullanımına hazır hale getirdiğini, davacının 2006 ve 2008 yılında söz konusu devre mülkte konakladığını, devre mülkün adına tescili için gerekli olan 1260 USD 'lik bakiye satış bedelini bu güne kadar ödemediğinden devre mülkün davacı adına tescil ettirilemediğini, bu hususun gönderilen cevabi ihtarnamede davacıya bildirildiğini, kalan 1260 usd 2010/11219-2011/1750 nin ödenmesi halinde tapunun davacı adına tescil ettirileceğini savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 20.05.2006 tarihli 630 usd bedelli senedin iptaline, 12.520 usd'nin tahsili talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki devre mülk satım sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığından hukuken geçersizdir.(Kat Mülkiyeti Kanunu md.57-58-59) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz....

      Dava konusu somut olayda, davacının keşide ederek dava dışı şirkete verdiği dava konusu bonoların devre mülk alım satımı kapsamında düzenlenmiş olmasına ve dosya kapsamına göre davacı tarafından ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket edildiğinin anlaşılmasına ve davacının da tacir olmamasına göre davacı tüketici sıfatına sahip olup, senetlerin tüketici senetleri olduğu, 6502 sayılı TKHK'nun 4.maddesinin 5.bendinde tüketici senetlerinin ne şekilde düzenleneceği hususunda özel düzenlemeler olduğu, bu nedenle davanın Tüketici Mahkemelerinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kabul edilip, mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur....

        UYAP Entegrasyonu