Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar. Tecrübe ve muayene koşulu gerçekleşmediği sürece tüketici her zaman sözleşmeyi feshedebilir....

Noterliği aracılığıyla davalıya 08/01/2020 tarih ve 01065 numaralı ihtarname gönderilerek cayma hakkının kullanıldığını, müvekkilince ödenen bedelin iadesinin istenilmesine rağmen davalı şirketçe ihtarnameye herhangi bir cevap verilmediğini belirterek, sözleşme gereği müvekkilince ödenen 33.000,00- TL ve noter masraflarının yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen harici devre mülk sözleşmesi nedeni ile ödenen bedelin iadesi isteminden ibarettir. İstinaf incelemesi; Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355. Maddesi gereğince istinaf sebepleri ile re'sen kamu düzenine aykırılık yönünden sınırlı olarak yapılmış olup, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 12/1. maddesi gereğince “Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davalar ile taşınmazın zilyetliğine yahut alıkoyma hakkına ilişkin davalarda, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” hükmüne yer verilmiştir. Taraflar arasında 30/11/2014 tarihli Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin imzalandığı, söz konusu sözleşme incelendiğinde tapuda pay devrini içeren bir sözleşme olduğu, dava konusu Nevşehir ili Kozaklı İlçesi Emek Mahallesi 70 ada 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapılardan C Blok 6. Kat 79....

, eğer tüm bu taleplerine rağmen Mahkeme aksi kanaatte ise, müvekkilimizin Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçersizliğine karar verilerek, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre maddi zararın tazmini açısından, sözleşmenin yapıldığı tarihteki sözleşme bedelinin Amerikan Doları karşılığının dava açılış tarihindeki Türk Lirası karşılığına uyarlanarak ve Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren işlemiş ve işleyecek faizi ile birlikte müvekkilimize ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etiği görülmüştür....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat istemine ilişkin davada ....Sulh Hukuk ve ....Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesi nedeniyle ödenen paranın istirdadı istemine ilişkindir. Sulh Hukuk Mahkemesince, uyuşmazlığın 4077 Sayılı Kanun kapsamına girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Tüketici Mahkemesi ise, davaya konu devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmaması ve adi sözleşme ile satın alınan devre mülk sözleşmesi ile ilgili anlaşmazlıkların çözüm yerinin genel mahkemeler olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Devre mülk sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davad..... Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir....

      Yılın sonunda, tesisten hiç yararlanmadığı gerekçesiyle sözleşmeden dönmek istemesi hakkın kötüye kullanılması ve hayatın olağan akışına ters olduğunu, müvekkil, 11 yıl boyunca sözleşme ile bağlı olduğu için, davacı tarafın sahip olduğu döneme ilişkin gayrimenkulü kullanamamış, bunun getireceği kardan mahrum kaldığını, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemenin, hüküm kurarken en azından sözleşmenin akdinden sonra geçen 11 yıllık süreyi tenkis ederek kalan yıllara ilişkin bedel iadesi kararı vermesi gerekirken tüm bedelin iadesine karar vermesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, usul ve yasaya aykırı mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, taraflar arasında düzenlenen devre tatil sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesi talebine istemidir. Dava, 6502 sayılı TKHK hükümlerine tabidir....

      Bu açıklamalar ışığında somut olaya gelince; davaya konu bonoların tüketici işlemi niteliğindeki devre mülk sözleşmesi kapsamında nama yazılı olarak düzenlenerek dava dışı Nom Müh. ... Ltd. Şti.'ye teslim edildiği, bonoların adı geçen şirketçe ciro edilerek davacı bankaya teslim edildiği, bonoların nama yazılı olarak düzenlenmesi sebebi ile ancak alacağın temliki hükümlerine göre devredilebileceği, bono metinlerinde yer alan ve lehtar Nom Müh. ... Ltd....

      DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu tesis tanıtım turlarına katıldığı, tur esnasında yapılan tanıtımdan sonra beğenmiş olduğu devremülkün satın almak amacıyla 14189 numaralı devremülk sözleşme imzaladığı, davacı üyeye sözleşme kapsamında devir ve teslim etmeyi taahhüd ettiği devremülkün bulunduğu blok inşaatı tamamlanmış ve devremülk kullanıma hazır hale getirildiği, davacının beyanlarının aksine 14189 nolu devre mülk sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin edimlerini ifa etmiş ve sözleşme geçerli olarak uygulamaya geçtiğini, devre tatil sözleşmelerinin B.K.nun 19/1- TBK 26 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmeler olduğu, bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşmeler olarak tanımlandığı, davacı tarafın kendisine sözleşmedeki satın almış olduğu devre mülk teslim edildiği ve kullanması için davet edilmiş olmasına rağmen bu hakkını...

      UYAP Entegrasyonu