Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu vakayı ikrar ediyorum'' şeklinde beyanda bulunduğunu, bu dosyada davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, davalının cevap dilekçesinde yapmış olduğu bu kabul ve açıklamalar da dikkate alınarak Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerliliği kabul edilerek başkaca hiçbir açıklamaya yahut delile gerek olmaksızın ilgili taşınmazın müvekkili lehine tapuya tescilinin yapılması gerektiğini, davalı şirketin sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin hiçbirini yerine getirmemesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, devre mülklerin 2014 yılında yapımı tamamlanıp taraflara teslim edilmesi gerekirken 2017 yılında kullanıma açılıp teslim edildiğini, sözleşmede ''Devre mülkler geç teslim edilirse, alıcılara, başka tesislerden yer temin edilip tatillerinin yaptırılacağı; başka tesislerden yer temin edilemeyeceği durumunda...

Asliye 2013/16986-2013/33169 Hukuk Mahkemesinin 1998/179 esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, ayıplı ifa kapsamına giren davalarda zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu savunarak davanın zamanaşımı nedeniyle olmadığı takdirde esastan reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile 15000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Davacı delil olarak 15.06 1998 tarihli, imza ve isim tarafı yırtık, kopuk, 804.000.000 TL bedelli, 28 Tem- 11 Ağustos dönemini gösteren kuşe kağıtlı matbu kombi devre mülk satış sözleşmesi, 23.12.1998 tarihli farklı yazı ve karakterler içeren 441.560.000 tl bedelli 13-27 Ağustos dönemini içeren sözleşme ile ödeme belgelerine dayanmıştır....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin feshi ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, davalı A.Ş.'den devremülk satış sözleşmesi ile taşınmaz satın aldığını, ancak sözleşme resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunu, 18.11.2003 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi feshettiğini ileri sürerek ödediği 2.319.00-USD’nin yasal faizi ile ödetilmesini istemiştir. Davalı, davacının taşınmazı 7.560.00-USD’ye satın aldığını, ......

      KARAR Davacı, 06.07.1997 tarihli sözleşme ile iki adet A grubu devre mülkü belediyenin teminatına güvenerek davalı şirketten satın aldığını, sözleşme tarihinden itibaren 30 ay içerisinde teslim edileceğinin taahhüt edildiğini, davalıların edimlerini yerine getirmediğini, şimdilik 7 yıllık kullanım bedeli olarak her bir devre mülk için ayrı ayrı 16800 USD bedeli karşılığı 1750 TL, devre için ödenen ve cezai şart olarak kararlaştırılan 1463,90 ar YTL müspet zarar için TL toplam 6177,80 TL.nin tahsiline karar verilmesini istemiş, 25.02.2013 tarihli ıslah dilekçesiyle devremülklerin değeri yönünden talebini ıslah ederek 15000,00 TL devremülk bedelinin tahsilini istemiştir. Davalılardan Belediye, devre mülk satımına ilişkin sözleşmenin tarafı olmadığını, aradan 15 sene geçtikten sonra Yargıtay HGK'nun 2010/13-516 esas 2011/6 karar nolu ilamıyla sorumlu tutulduklarını, bunu fırsat bilen diğer davalı ... Ltd....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesi ile senetlerin iptali, borçlu olunmadığının tespiti, ödenen bedelin ve senetlerin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada Ankara 1.Tüketici ve Yalova 3....

          Somut uyuşmazlıkta temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı kat mülkiyeti kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır.Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışların resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir.Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı kanun ile değişik, 4077 sayılı kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur.Dava Borçlar Kanunun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili,tazminat ve cezai şart isteğine ilişkindir. Öyle ise taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir....

            İSTİNAF SEBEBİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmenin hatalı olarak nitelendirildiğini, sözleşmenin bir devre mülk sözleşmesi değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, tapu devrinin bir ifa olup sözleşmeyi geçerli hale getirdiğini, sözleşme ve tapu devrinden 3 yıl sonra dava açılmış olmasının iyiniyet ile bağdaşmadığını, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediğini, davacının SMS ile tatil hakkını kullanmak üzere davet edildiğini, ödeme hususuna itiraz ettiklerini, keşif yapılmadan karar verildiğini ve avans faizi istenemeyeceğini beyanla istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE : Davacı, taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesi gereğince cayma hakkına dayalı olarak sözleşmenin iptali ile sözleşme gereğince ödenen bedelin iadesi ve menfi tespit talebinde bulunmuştur....

            şeylerin hiç birini yerine getirmediğini iddia ederek, davalının eşi ile arasında yapılan ve sonradan tarafına devredilen devre mülk sözleşmesinin feshine, devre mülk sözleşmesine ilişkin ödediği 15.425,00 TL bedelin yasal faiziyle birlikte tarafına iadesine, adına olan tapunun iptaliyle davalı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Bu vakayı ikrar ediyorum'' şeklinde beyanda bulunduğunu, bu dosyada davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, davalının cevap dilekçesinde yapmış olduğu bu kabul ve açıklamalar da dikkate alınarak Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerliliği kabul edilerek başkaca hiçbir açıklamaya yahut delile gerek olmaksızın ilgili taşınmazın müvekkili lehine tapuya tescilinin yapılması gerektiğini, davalı şirketin sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin hiçbirini yerine getirmemesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, devre mülklerin 2014 yılında yapımı tamamlanıp taraflara teslim edilmesi gerekirken 2017 yılında kullanıma açılıp teslim edildiğini, sözleşmede ''Devre mülkler geç teslim edilirse, alıcılara, başka tesislerden yer temin edilip tatillerinin yaptırılacağı; başka tesislerden yer temin edilemeyeceği durumunda...

            Bu vakayı ikrar ediyorum'' şeklinde beyanda bulunduğunu, bu dosyada davalı şirket yöneticisinin devre mülk sözleşmesi yaptığını ve bunun bedelinin ödendiğini ikrar ettiğini, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinde de Devre Mülk Satış Vaadi sözleşmesi yapma amacının olduğunu belirttiğini, davalının cevap dilekçesinde yapmış olduğu bu kabul ve açıklamalar da dikkate alınarak Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesinin geçerliliği kabul edilerek başkaca hiçbir açıklamaya yahut delile gerek olmaksızın ilgili taşınmazın müvekkili lehine tapuya tescilinin yapılması gerektiğini, davalı şirketin sözleşmede kararlaştırılan edimlerinin hiçbirini yerine getirmemesinin kötü niyetinin göstergesi olduğunu, devre mülklerin 2014 yılında yapımı tamamlanıp taraflara teslim edilmesi gerekirken 2017 yılında kullanıma açılıp teslim edildiğini, sözleşmede ''Devre mülkler geç teslim edilirse, alıcılara, başka tesislerden yer temin edilip tatillerinin yaptırılacağı; başka tesislerden yer temin edilemeyeceği durumunda...

            UYAP Entegrasyonu