Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1 adet A, 1 adet B grubundan toplam 2 adet devre mülk değeri için tespit edilen 14.800,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin ....sayılı ilamıyla hüküm düzeltilerek onanmış, bu kez davalı ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı eldeki davada delil olarak devre mülk satış sözleşmesi, senet asılları, tahsilat makbuzları ile diğer delillere dayanmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, 1 adet A, 1 adet C grubundan toplam 2 adet devre mülk değeri için tespit edilen 14.700,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren en yüksek avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, diğer taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizin ... sayılı ilamıyla hüküm düzeltilerek onanmış, bu kez davalı ... karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Davacı eldeki davada delil olarak iki adet devre mülk satış sözleşmesi, senet asılları, tahsilat makbuzları ile diğer delillere dayanmıştır....
Sözleşmenin hiçbir satırında Cayma Hakkı düzenlenmediği gibi, devre mülk sözleşmelerine ilişkin olarak mevzuatta böyle bir cayma hakkı da öngörülmemiştir. Bu nedenle davacının, sözleşmeden caydığı şeklindeki beyanı hukuki dayanaktan yoksun ve yersizdir. Mevzuatın hiçbir maddesinde, gayrimenkul satışına ilişkin olan devre mülk sözleşmelerinde cayma hakkı olduğuna ilişkin bir madde bulunmamaktadır." şeklinde ifadelerde bulunarak taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesine konu hukuksal ilişkiyi kabul ettiği, yine açılan davanın icraya konu edilen senet borcuna yönelik olması, davalının vermiş olduğu dilekçe kapsamı dikkate alındığında takip konusu yapılan senedin devre mülkün satışına karşılık tüketici tarafından verilen senet olduğunun kabulü gerekmektedir....
Devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir hak olup TMK 706., Borçlar Kanunu 213. ve Noterlik Kanunu 60. maddeleri gereğince satışının resmi şekilde yapılmasının zorunludur....
KARAR Davacı, davalı ile 10/10/2015 tarihli 24.480,00 TL bedelli devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, ödemeye ilişkin senetler düzenlendiğini, sözleşmeden caymak istediğini ileri sürerek; sözleşmenin ve senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, 10/10/2015 tarihli devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 24.480,00 TL bedelli senetler yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 10.10.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin ve senetlerin iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır....
İddia, savunma ve tüm dosya kapsamından; Dava, taraflar arasında akdedilen devremülk satış vaadi sözleşmesinin feshi ve ödenen 85.000 TL bedelin ödeme tarihlerinden itibaren ticari faiziyle davalıdan tahsili talebini içermektedir. 6502 s.TKHK.nun 50.m.si 1, 2, 9,fıkralarına göre devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri; "(1) Devre tatil sözleşmesi, bir yıldan uzun süre için kurulan ve tüketiciye bu süre zarfında birden fazla dönem için bir veya daha fazla sayıda gecelik konaklama imkânı veren sözleşmelerdir. (2) Devre tatil sözleşmeleri ile sağlanan hakkın şahsi veya ayni bir hak olması bu maddenin uygulanmasını engellemez. Devre tatile konu taşınmazın inşa edileceği arsa için yapı ruhsatı alınmadan tüketicilerle ön ödemeli devre tatil sözleşmesi yapılamaz... (9) Devre tatile konu taşınmazın ön ödemeli satılması durumunda, devir veya teslim tarihine kadar tüketicinin herhangi bir gerekçe göstermeden sözleşmeden dönme hakkı vardır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 24/01/2020 NUMARASI : 2019/505 ESAS 2020/83 KARAR DAVA KONUSU : Mahkeme Kararının Kaldırılması KARAR : Adana 2.Tüketici Mahkemesi'nin 24/01/2020 tarih ve 2019/505 Esas 2020/83 sayılı kararı ile kurulan hüküm nedeniyle davacının istinaf başvurusu ile ilgili yapılan esas incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE: Müvekkili ile davalı T1 arasında 08/10/2016 tarihinde 207520 nolu 11.750,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesi düzenlendiğini ve bu sözleşmeye istinaden 11.750,00 TL para ödediğini, söz konusu devre mülkü aldıktan bir yıl sonra bu yeri satmak için bu firmanın Adana'da bulunan satış ofisine gittiğini ve bu devre mülkün satışı ile ilgili yetkili kişilerin satış ofisinin açılmadığını, açıldığı zaman bilgilendirileceğine söyleyerek sürekli oyaladıklarını, ancak devre mülkü aldığı tarihte devre mülkü satmak istediğinde hiçbir sorunla karşılaşmayacağının söylendiğini hatta cayma hakkını kullandığı zaman kendilerinin alacaklarını...
Davalı, sözleşme tarihi itibariyle zamanaşımı yönünden dava süresinin dolduğunu, 1997 tarihinde yapı ruhsatının iptal edildiğini bu tarihten sonra devre mülk inşaatlarına çivi çakmanın imkansız hale geldiğini, inşaatlara mühür vurulduğu, edimin ifasının imkansızlığının bu tarih olduğu, devre mülkle ilgili ihalenin feshedildiği, 1998/179 Esas sayılı dosyası ile belediyenin %20 ortağı olduğu şirketin feshi için dava açıldığını, edimin ifa edilemeyeceğinin hem yerel hem de genel basında defalarca yer aldığını ayıplı ifa kapsamında değerlendirilerek zamanaşımının 5 yıl olduğunun kabulünde zorunluluk olduğunu, aradan 15 sene geçtikten sonra davalı şirket tarafından sahte sözleşmeler hazırladığını, Şirketin dava dosyasına her hangi bir belge, bilgi ibraz etmediğini, bugüne kadar sayısı 300'ü geçen ve sadece bir kişinin 238 adet devre mülk aldığının iddia edildiğinin, zamanaşımı olmadığı takdirde davanın belediye başkanlığı açısından husumetten reddi gerektiğini, YHGK'nun 2010/13-516 Esas 2011...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 26/09/2013 tarihinde devre mülk satış sözleşmesi imzaladığını, söz konusu sözleşmeye ek olarak daha sonra 03/03/2015 tarihinde devremülk satış sözleşmesi ve senetleri imzaladığını, toplamda 4.600 TL ödeme yaptığını, devre mülkün tesliminin yapılmadığını belirterek 26.09.2013 tarihli asıl ve 03.03.2015 tarihli ek devremülk sözleşmesinin iptalini, sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespitini, sözleşme sebebi ödediği 4.600,00 TL'nin iadesini talep etmiştir. Davalı, duruşmada davanın reddini dilemiştir....
MAHKEMESİ Dava, devremülk sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. ....02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun ....maddesiyle ... Yasasının ....maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; 01.03.2013 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararında; "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik sözleşmesi dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların" temyiz incelemesinin ... ....... Dairesince yapılacağı belirtilmiş olmakla; uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın ... Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın ......