Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE: Davacı tüketici, davalı şirket ile aralarında devre mülk satış sözleşmesi yapıldığını belirterek, cayma hakkının kullanılması nedeniyle sözleşmenin iptaline, senetlerin iptaline ve ödediği bedelin ve yaptığı tüm masrafların iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında yapılan 13467 numaralı sözleşme ile Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğur Çayırı Köyü, 118 Ada, 3 numaralı Parsel, A Blok, 1. Kat, 54 numaralı dairenin devre mülk hakkının davacı tarafından satın alındığı, dava konusu devre mülkün davalı şirket tarafından davacı adına 16/01/2018 tarihinde tapuda devredildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, sözleşme bedeli olarak davacı tarafından davalı şirkete peşin ödeme yapıldığı geriye kalan borç için ise senet düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....

GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....

DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu tesis tanıtım turlarına katıldığı, tur esnasında yapılan tanıtımdan sonra beğenmiş olduğu devremülkün satın almak amacıyla 14189 numaralı devremülk sözleşme imzaladığı, davacı üyeye sözleşme kapsamında devir ve teslim etmeyi taahhüd ettiği devremülkün bulunduğu blok inşaatı tamamlanmış ve devremülk kullanıma hazır hale getirildiği, davacının beyanlarının aksine 14189 nolu devre mülk sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin edimlerini ifa etmiş ve sözleşme geçerli olarak uygulamaya geçtiğini, devre tatil sözleşmelerinin B.K.nun 19/1- TBK 26 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmeler olduğu, bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşmeler olarak tanımlandığı, davacı tarafın kendisine sözleşmedeki satın almış olduğu devre mülk teslim edildiği ve kullanması için davet edilmiş olmasına rağmen bu hakkını...

Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/03/2015 tarih İD 501304 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.03.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

    Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasında imzalanan Devre Mülk Hakkı Hisse Devir Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....

      T4 A.Ş ile 03/05/2018 tarihinde imzalanan sözleşme ile ilk sözleşmedeki maddelerde değişiklikler yapıldığını müvekkilin devre mülk kullanım hakkı 3. Blok 2....

      Mahkemece, davanın kabulü ile, 23/06/2015 tarih İD 201764 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,senetlerin davacıya iadesine ve peşin ödenen 1.800,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.06.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....

        Söz konusu dosya incelenmiş olup; 01/10/2020 tarihinde geri çevirme kararımızla; ... ... şirketi tarafından inşaa edilen 1019-03-26 devre ve 1019 bağımsız bölüm numaralı devre mülkün devrine ilişkin asıl sözleşme ile (... ile asıl sözleşme sahibi ... arasında aktedilen), devre mülk hakkının asıl sözleşme sahibi tarafından davalı ...'e temlikine ilişkin ilk temlik sözleşmesinin onaylı örneğinin temin edilmesi istenmiştir. Geri çevirme kararımıza istinaden yanlış sözleşme gönderildiğinden, 12/10/2021 tarihli Dairemizin eksiklik talebi ile '' 30.04.2012 tarihli Devre Mülk Hakkı Hisse Devir Sözleşmesi başlıklı belge ile 07.07.2010 tarihli Devre Mülk Satış Sözleşmesi başlıklı ... ... Şirketi ile ... arasındaki sözleşme temin edilerek gönderilmiştir....

          Temyize konu ... bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin iptali isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı, Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu hakkın devrine ilişkin sözleşmenin de resmi şekilde yapılması zorunludur. Uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşmenin olması gereklidir. Dava konusu sözleşme resmi şekilde yapılmamış olup geçerli olmadığından 2007/10373-11235 davada 4077 sayılı yasa hükümlerinin uygulanması da söz konusu değildir. Dava Borçlar Kanununun genel hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkin olduğundan davada görevli mahkeme de Tüketici Mahkemesi değil Asliye Hukuk Mahkemesidir....

            mülk sözleşmesinin şekli ve şekle aykırılığın sonuçları hakkında Kat Mülkiyeti Kanununda, devre mülk sözleşmesinin şekli hakkında açık bir düzenleme olmadığı, ancak KMK madde 61 uyarınca, devre mülk sözleşmesinin resmi senede eklenmesi zorunluluğu olduğu, bu zorunluluk dikkate alındığında, devre mülk sözleşmesinin en azından adi yazılı şekilde yapılması ortaya çıkmakta ise de bu yeterli olmadığı, zira adi yazılı şekilde yapılan devre mülk sözleşmesinin aynı zamanda resmi senede eklenerek tapuda beyanlar hanesine kaydedilmesi gerektiği, yani ayni bir hak olan devre mülk hakkı tapuda resmi şekilde kurulduğu, Madde metninde, devre mülk hakkının resmi şekilde kurulacaktır denilmekteyse de bu hak proje bittikten sonra tapu senetlerinin tazim edilmesinden sonra olacağını, Proje döneminde, proje henüz tamamlanmadığı için söz konusu devre mülklerde tapu senetleri tanzim edilemediğini, Projesi devam edilen devre mülk sözleşmeleri resmi şekilde kurulamamakta olup, adi yazılı şekilde satış vaadi...

            UYAP Entegrasyonu