Yasanın 60. madde hükmüne göre de ana taşınmaz mal ile bağımsız bölümlerin ve müstakil yapıların tapu kütüklerinin beyanlar hanesine bağımsız bölüm veya yapı üzerine devre mülk hakkı kurulduğu işaret edilir ve düzenlenecek tapu senedinde de bu husus belirtilir. Ancak bir irtifak hakkı özelliği göstermesinden dolayı devre mülk hakkının kurulması için Türk Medeni Kanununun 780. maddesince tapu kütüğüne tescil şarttır. Anılan Yasanın 781. maddesi gereğince de irtifak hakkının kurulması için yapılan sözleşmenin geçerli olması resmi şekilde düzenlenmesine bağlıdır. Somut olayda, davacının dayandığı 20.06.1992 günlü devre mülk sözleşmesi adi yazılıdır. Geçersiz olan bu sözleşmeye dayanılarak devre mülk hakkının tapu siciline tescili istenemeyeceğinden, davacının tescil talebinin reddinde usul ve yasaya aykırılık yoktur....
GEREKÇE: Davacı tüketici, davalı şirket ile aralarında devre mülk satış sözleşmesi yapıldığını belirterek, cayma hakkının kullanılması nedeniyle sözleşmenin iptaline, senetlerin iptaline ve ödediği bedelin ve yaptığı tüm masrafların iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı ile davalı arasında yapılan 13467 numaralı sözleşme ile Ankara İli, Ayaş İlçesi, Uğur Çayırı Köyü, 118 Ada, 3 numaralı Parsel, A Blok, 1. Kat, 54 numaralı dairenin devre mülk hakkının davacı tarafından satın alındığı, dava konusu devre mülkün davalı şirket tarafından davacı adına 16/01/2018 tarihinde tapuda devredildiği anlaşılmıştır. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, sözleşme bedeli olarak davacı tarafından davalı şirkete peşin ödeme yapıldığı geriye kalan borç için ise senet düzenlendiği konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır....
karşılık 17.900.- TL bedel ödemeyi borçlandığını, sözleşmenin tanzim edildiği 17.10.2012 tarihinden bu yana taksitler halinde müvekkilce bedelin ödendiğini, davalının, sözleşmede taahhüt ettiği gibi daireyi teslim etmediğini, davalı şirketin, müvekkiline tapu teslim etmediğini, sözleşmede öngörülen bedellerin ödenmesine rağmen müvekkilim halen tapu alamadığını, ayrıca davalı sözleşmenin içeriğinde yer alan "tesis içerisinde yer alan sosyal donatılar" başlıklı taahhütlerini eksik yerine getirdiğini, davalı şirketin devre mülk satım sözleşmesi yaptığını, Kat Mülkiyeti Kanununa göre devre mülk kullanımı 15 günden aşağı olamayacağını, davalı şirketin tüm projelerinde devre mülk tapusu kuramadığını, tüm projelerde kat mülkiyetine göre oluşturulan bağımsız bölümlerin 26 ayrı kişiye hisselendirildiğini, bu durumda bir kişinin kullanımı 13 gün olacağını, 26 hisseye ayrılmış bir bağımsız bölümde devre mülk kurulması hukuken mümkün olmadığını, ayrıca sözleşmenin noterde yapılması gerekirken resmi...
Somut uyuşmazlıkta temyize konu iş bu dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk satış sözleşmesinin feshi isteğine ilişkin olup devre mülk hakkı Kat Mülkiyeti Kanununda düzenlenen taşınmazın müşterek mülkiyet payına bağlı bir haktır. Taşınmazın aynına taalluk etmekte olup, bu kabil satışlarda resmi şekilde yapılması gerekir. Uyuşmazlığın tüketici mahkemelerinde görülmesi için geçerli bir sözleşme olması gerekir. Sözleşme resmi şekilde yapılmamıştır. Bu nedenle 4822 sayılı Kanun ile değişik, 4077 sayılı Kanundan kaynaklanan bir uyuşmazlık yoktur. Dava Borçlar Kanununun Genel Hükümlerine göre açılmış sözleşmenin iptali ve geçersiz sözleşme nedeniyle ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Öyle ise taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir....
GEREKÇE : Dava, devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklı sözleşmenin iptali ve ödenen tutarın iadesi talebine ilişkindir. Taraflar arasında devre mülk sözleşmesi yapıldığına, bedele ve ödeme miktarına dair uyuşmazlık bulunmamaktadır. Taraflar arasında mevcut devre mülk satış sözleşmesinin, tapulu taşınmazın haricen satışına ilişkindir ve MK'nın 706, TBK'nun 237, Tapu Kanunu'nun 26. ve Noterlik Kanunu'nun 60. maddeleri gereğince resmi şekilde yapılmadığından geçersiz olduğunda kuşku yok ise de 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu'nun 57 vd. maddelerinde düzenlenen ve taşınmazın müşterek payına bağlı bir hak olan devre mülk hakkına ilişkin dava konusu sözleşme, sözleşmeye konu devre mülkün tapusu resmi senet ile davacı adına devredilmiş olmakla, geçerli hale gelmiştir. Ayrıca, devre mülk sözleşmesi, tecrübe ve muayene koşuluna bağlı bir sözleşmedir. Fiili teslim ve kullanıma kadar sözleşme askıda olup, cayma hakkı da teslimden itibaren başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah. sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, borçlu olmadığının tespiti ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12. Tüketici ve ... 4....
DAVALI VEKİLİ TARAFINDAN İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı taraf müvekkili şirketin düzenlemiş olduğu tesis tanıtım turlarına katıldığı, tur esnasında yapılan tanıtımdan sonra beğenmiş olduğu devremülkün satın almak amacıyla 14189 numaralı devremülk sözleşme imzaladığı, davacı üyeye sözleşme kapsamında devir ve teslim etmeyi taahhüd ettiği devremülkün bulunduğu blok inşaatı tamamlanmış ve devremülk kullanıma hazır hale getirildiği, davacının beyanlarının aksine 14189 nolu devre mülk sözleşmesi kapsamında müvekkili şirketin edimlerini ifa etmiş ve sözleşme geçerli olarak uygulamaya geçtiğini, devre tatil sözleşmelerinin B.K.nun 19/1- TBK 26 maddesine dayanılarak sözleşme özgürlüğü prensibi içerisinde yapılan sözleşmeler olduğu, bu sözleşme B.K.nun da düzenlenen sözleşme tiplerinden biri olmadığından atipik sözleşmeler olarak tanımlandığı, davacı tarafın kendisine sözleşmedeki satın almış olduğu devre mülk teslim edildiği ve kullanması için davet edilmiş olmasına rağmen bu hakkını...
Mahkemece, davanın kabulü ile, 08/03/2015 tarih İD 501304 sözleşme no'lu devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptali ile, Sözleşme nedeniyle verilen senetler nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.03.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Bu iki hüküm birlikte değerlendirildiğinde, ilgili yönetmeliğin sadece devre tatil sözleşmelerine değil, aynı zamanda devre mülk sözleşmelerine ve diğer devre tatil temelli sözleşmelere de uygulanabileceği anlaşılmaktadır. Tanımlar bölümündeki 4.maddenin (ç) bendinde ise devre mülk hakkı 23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı KMK’nun Devre Mülk Hakkı başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenen hak olarak tanımlanmıştır. Taraflar arasında imzalanan Devre Mülk Hakkı Hisse Devir Satış Sözleşmesi başlıklı satış sözleşmesinin tapuda pay devrini içeren bir devre mülk sözleşmesi olduğu, bu sözleşmenin devre tatil sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği anlaşılmaktadır....
T4 A.Ş ile 03/05/2018 tarihinde imzalanan sözleşme ile ilk sözleşmedeki maddelerde değişiklikler yapıldığını müvekkilin devre mülk kullanım hakkı 3. Blok 2....