Ltd.Şti Şirketi arasında ilk defa EMTY825 sözleşme No'lu 23.08.2011- 01.01.2028 kullanım süreli ve 8.365,00- TL bedelli devre tatil sözleşmesi imzalanmıştır.Bu sözleşmeden sonra, ikinci defa, (bir önceki sözleşmenin üzerine 3000,00- TL fark ödeyerek Devre Mülk sistemine geçmek suretiyle) Müvekkil T1 T6 arasında EMTY825A sözleşme No'lu Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesi başlığını taşıyan 18.06.2013 tarihli ve 3000,00- TL bedelli sözleşme imzalamıştır. Bu sözleşme ile; müvekkilin, devre tatil sisteminden, "141 Daire, 411 Kişilik 28....
KARAR Davacı, davalı şirketten 22.05.2015 tarihli sözleşme ile devre mülk satın aldığını, satış bedeli olarak 16.000,00.-TL ödediğini, sözleşme konusu taşınmazın inşasının sözleşmede belirtilen tarihler içerisinde tamamlanmadığını, defalarca sözleşmeden caymak istediğini davalıya bildirdiğini, ancak herhangi bir cevap alamadığını belirterek 22.05.2015 tarihli devre mülk sözleşmesinin iptali ile ödenen 16.000,00.-TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Davalı, cevap vermemiştir. Mahkemece, Davanın KABULÜ ile 22/05/2015 tarih ve İD103344 sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 16.000,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, davacı tarafından imzalanan devremülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine ilişkindir....
Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşme gereğince verilen senetlerin iadesi istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, "Devre mülk sözleşmesinin haricen yapıldığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesince ise, "Devre tatil sözleşmelerinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 50. maddesinde düzenlendiği ve bir tüketici işlemi olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde karar verilmiştir....
K A R A R Davacı, davalılar ile 16.03.2014 tarih ve..... nolu, 16.500,00 TL bedelli devre mülk satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, daha sonra söz konusu sözleşmenin talil edildiğini, 16.06.2015 tarih ve ...... nolu devre mülk sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme nedeniyle toplamda 6.600,00-TL ödediğini, bakiye kalan kısmı için senetler imzalayarak davalıya verdiğini, tapunun devrinin gerçekleşmediğini belirterek sözleşmenin iptaline, sözleşme nedeniyle ödediği 6.600,00-TL’nin davalılardan tahsiline ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile, davacı ... ile davalı... ...Termal Sağlık Turz. İnş. Emlak Gıda San. Ve Tic. Ltd....
A.Ş. arasında düzenlenen 08/02/2015 tarih ve ... 500817 sözleşme nolu Devre Mülk Satış Vaadi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin tüm hüküm ve sonuçları ile geçersizliğine, karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 08.02.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve sözleşme nedeniyle imzalanan senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi , istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Tüketici Mahkemesi ve ... 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 2. Tüketici ve ... 3....
Her ne kadar taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde, devre mülk bedelini peşin ödeyen alıcının, devre mülkü ikinci yılın sonunda almaktan vazgeçmesi halinde sözleşme tarihi esas alınarak mark bazında en az %30 net karı ile birlikte ana paranın iade edileceği belirtilmiş ise de, davacı iki yıllık dönem bitmeden sözleşmeden caydığını hemen bildirmiştir, böyle olunca sözleşmenin 10. maddesindeki şartın gerçekleştiği söylenemez. Bu durumda davacı davalıyı usulune uygun temerrüde de düşürmediğinden , davalının icra takip tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren anaparaya yönelik itirazın iptali ile 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faiz yürütülmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, menfi tespit, sözleşme iptali, senet iptali ve iadesi istemine ilişkindir. Davanın açıldığı Dikili 1. Asliye Hukuk Mahkemesince(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla), somut olayda taraflar arasındaki borç ilişkisinin TTK'da düzenlenen kıymetli evraktan kaynaklandığı, davanın mutlak ticari dava olduğu gerekçesiyle İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Dosyanın gönderildiği İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesince de, davalının tacir olmadığı, bonoların düzenlenmesi aşamasında yapılan devre mülk satış sözleşmesinin tüketici işlemi olarak tartışılmasının gerektiği gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; Dava, davalı ... A.Ş. İle devre mülk satım sözleşmesi kapsamında borçlu olmadığının tespiti, bu işlem kapsamında verilen senetlerin iptali ve iadesi istemidir. Davacı ve davalı ......
Somut olayda davacı vekilince Devre Mülk Satış Sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olmadığı halde sözleşmenin feshi, rezervasyon bedeli ve cayma tazminatı talep edildiği, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkilince sözleşme gereği satış bedelinin tamamını ödediğini, sözleşme kaynaklı tüm yükümlülüklerin yerine getirildiğini, bu haliyle davalının bedelini ödediği devre mülkün tapusunu almamasının dürüstlük kuralıyla bağdaşmayacağı, öyle ki bedeli ödenen taşınmazın tapuda devrinin öncelikle tüketici tarafından talep edilmesinin beklenmesinin doğru olacağı, bu hususta Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin 26/01/2022 tarih ve 2022/33- 103 E....