Mahkemece, Yasanın 87/5 maddesi gereğince olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması halinde derneğin kendiliğinden sona erdiğinin hüküm altına alındığı, derneğin de üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığı anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava; üst üste iki defa olağan genel kurulu toplantısının kanunda öngörülen sürede yapılmaması nedeni ile, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....
Dava, 2004 sayılı ,,,, ve İflas Kanunu'nun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
Maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, davalının, dernek üyelik aidatlarını ödememesi sebebi ile aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali için İstanbul Anadolu 24. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açıldığı, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin İstanbul (İstanbul Adliyesi yargı çevresinde) olarak belirtildiği anlaşılmaktadır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen gözönüne alınması gerekir....
Dava, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67. maddesi kapsamında itirazın iptali davasıdır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
ya ait kayıt ve hesap hareketi olmadığı, bu kişilerce derneğe mal/hizmet verildiğine ilişkin bir kayda rastlanmadığı gibi icra takibine konu 800.000,00 TL bedelli çeke ait herhangi bir kayıt da olmadığı, netice olarak incelenen dernek kayıtlarında söz konusu derneğin davalılara herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. İncelenen tüm deliller ışığında somut olayda ispat külfeti davacı dernekte olup, derneğin iddialarını yazılı delil ile ispatı gerekmektedir. Dernek kayıtları ve davalıların beyanları uyarınca, derneğin doğrudan davalılardan mal veyahut hizmet satın almadığı, derneğin davalılara doğrudan borcunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine banka kayıtları uyarınca 1.968.040,00 TL tutarında paranın banka aracılığıyla davalı ..., dava dışı ... ve ........
Dernek kurma özgürlüğünün kolektif yönü, bu özgürlüğün bir diğer öznesi olan derneğin hukuk güvencesi altına alınmasını anlatır. Bu güvence, derneğin kurulmasından sona erme anına kadar sürer. Derneğin kurulması, serbestçe faaliyette bulunması ve varlık güvencesi kolektif dernek özgürlüğünü karşılamaktadır. 1982 Anayasası da 1961 Anayasası'nda olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır. (mad. 33, 51 ve 68) Buna göre ‘Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir. ’ Anayasadaki bu düzenleme Medeni Kanunu'nun 57/1 maddesinde de aynen yer almıştır (YAVUZ Cevdet, Türk Medeni Kanunu Borçlar Kanunu ve Diğer Mevzuat, Ekim 2002, s. 109-110 )....
Somut olaya gelindiğinde davacı davalı derneğin TMK 87. maddesi gereği Terme Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/162E-2018/1130K sayılı ilamı ile feshedildiğini belirterek derneğin tasfiyesini istemektedir. Mahkemece derneğin malvarlığı bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermiştir. Karar usul ve yasaya aykırıdır. Davalı derneğin hiçbir malvarlığı bulunmasa da tasfiye gerçekleşmeden derneğin dernek kütüğünden silinemeyeceği ve tüzel kişiliğini koruyacağı gözetilerek mahkemece davalı derneğin tasfiyesine karar verilmesi gerekirken malvarlığının bulunmamasının tasfiyeye engel olmayacağı gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması da isabetsiz bunmuştur. Açıklanan bu nedenlerle davacı vekilinin ve davalı ve kilinin istinaf başvurusunun HMK 353- 1- a-4- 6 maddesi uyarınca kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir....
Aynı Kanunun 73. maddesinde, derneğin nihai kararlarının en yetkili organ olan genel kurul tarafından verileceği, 83. maddesinin 2. fıkrasında ise derneğin diğer organ kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmış olup, genel kurulun onayı olmayan yönetim veya disiplin kurulu kararlarının derneğin denetim yolları tüketilmiş kararları olarak kabul edilemez. Somut olayda dava, dernek yönetim kurulunun 11.11.2009 tarihli kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup davacı dernek adına vekili tarafından 11.11.2009 tarihindeki yönetim kurulu üyeleri davalı gösterilerek açılmıştır. Davacı dernek yönetim kurulunun 11.11.2009 tarihli kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitini istemiş ise de, kendi kararlarının değiştirilmesi yönünde yönetim kurulunda her zaman yeni bir karar alabileceği gibi, bu konunun dernek genel kurulunda görüşülmesini de sağlayabilir....
Hukuk Dairesinin 2016/1787 Esas, 2016/3537 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, derneklerle ilgili olan davalarda derneğin merkezinden başkaca bir şubesinin bulunduğu yerle ilgili olarak görülen davada yetkili mahkemenin derneğin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu hususu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla derneklerle ilgili bu hüküm ve kararların yukarıda açıklanan maddelere istinaden ......e de uygulanacağı açıktır. ......... ...... İlçe Teşkilatının kendiliğinden sona erdiğine dair yapılan yargılamanın kesin yetki kuralı ve her siyasi partinin merkezinin .........
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkin olarak açılan davada .......