rağmen ilk toplantı için yeter sayının sağlanamadığını, buna rağmen toplantıyı yapmakta ısrarlı davranan dernek yetkililerine itirazlarını beyan ettiklerini, haklı itirazlarına rağmen ortamın gerginleşmesi üzerine müvekkili ve diğer bazı dernek üyelerinin olayların daha da büyümemesi amacıyla itirazlarını ve taleplerini iletmekle yetinerek Dernek Merkezi'nden ayrıldıklarını, müvekkili ve bazı dernek üyelerinin toplantı anında genel kurul toplantısının, yapılan işlemlerin ve alınan kararların usulüne ve hukuka aykırı olduğuna dair tespitlerde bulunduğunu, genel kurul toplantısının ilan edilen saatte yapılmadığını ve usule aykırı davranıldığını, ilan edilen saatte toplantı yeter sayısı sağlanamadığını, toplantıda ilan edilen gündeme uyulmadığını, Yönetim Kurulu Üyesi olan kişilerin divan oluşturarak yeniden yönetim listesinde yer alması nedeniyle ibraya yönelik alınan kararın geçerli olmadığını, üyelikten çıkarılan bazı üyelere Genel Kurul Toplantısı’nda oy kullandırıldığını, Genel Kurul...
yönünde yatırmak istemediğinden üyelikten çıkarma işlemini de bu yönden geciktirdiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
savunma almadan üyelikten ihraç kararının verilmesi, davacının yargılandığı ceza davasından beraat etmesi ve bu hükmün kesinleşmesi dikkate alındığında davacıya disiplin cezası mahiyetinde olan üyelikten çıkarma yaptırımının usulüne uygun olmadığı, yaptırımda belirtilen esaslar ile ilgili olarak da hakkında beraat kararı verilmiş olması bir kısım esaslar hakkında ise usulüne uygun olarak savunmasının ve haklarının yerine getirilmediği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....
"İçtihat Metni" Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 22/05/2013 gününde verilen dilekçe ile üyelikten çıkarılma kararının iptali ile yok hükmünde olduğunun tespitinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 15/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, siyasi parti üyeliğinden kesin çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir. Mahkemece ihraç kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Siyasi Partiler Kanunu 57 maddesinde, hakkında partiden veya gruptan geçici veya kesin çıkarma cezası verilen parti üyesi, kararların Kanuna, Parti Tüzüğüne ve İç Yönetmeliğe şekil ve usul bakımından aykırı bulunduğu iddiasıyla, Asliye Hukuk mahkemesine itiraz edebileceği ve mahkemece verilecek kararın kesin olduğu düzenlenmiştir....
Kooperatifinin üyesi olduğunu haricen ele geçen dekontları incelemeleri sonucu öğrendiklerini, akabinde yaptıkları araştırmada; davalı kooperatifin annelerini üyelikten çıkardığını, üyelikten çıkarma işleminin de maalesef annelerinin ölüm tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra yapıldığını öğrendiklerini, ölmüş bir kişinin hakkında karar tesis edilemeyeceğini, bu kişilerin yasal mirasçılarının hak sahipliğinin söz konusu olacağını, ölüm tarihinden sonra üyelikten çıkartılmasının mümkün olmadığını, ölü insanın üyelikten çıkartılmasının yoklukla malul bir işlem olduğunu, davacıların annelerinin üyelik haklarına sahip olmak ve devam etmek istediklerini, yoklukla malul olan ve sanki sağ imiş gibi üyeliğine son verilen Muris ... hakkındaki çıkarma kararının kaldırılmasını ve yine üyeliğin davacıların Murisi adına tespitine karar verilmesini, olmadığı takdirde yine Muris ... hakkındaki çıkarma kararının kaldırılmasını ve üyeliğe davacıların devam etmek istemeleri sebebi ile mirasçılar...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı temsilcileri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin kooperatif genel kurulu tarafından üyelikten çıkarıldığını, çıkarma nedeni olarak gösterilen " davacının, kooperatifin çalışma alanı dışında oturduğu" olgusunun üyeliğe kabul edilirken de bilindiğini, sonradan bu durumun ihraca dayanak yapılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu ileri sürerek, ihraç kararının iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı temsilcileri, ihraç kararının doğru olduğunu savunarak, davanın reddini istemişlerdir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, kısa kararda davanın kabulüyle çıkarma kararının iptaline, gerekçeli kararda davanın kısmen kabulüyle 20.126,03 TL nin 13.01.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dava, üyelikten çıkarma kararının iptali istemine ilişkindir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası yargılamanın açıklığı ilkesini kabul etmiştir. HUMK’nun 382 ve devamı maddelerinde ve 6100 sayılı HMK'nın 297 ve devamı maddelerinde hükmün nasıl tesis edileceği ve sonrasında kararın nasıl yazılacağı etraflıca hükme bağlanmıştır. Yargılamanın açık bir şekilde yapılması ve tesis edilen hükmün açıkça belirtilmesi ilke olarak kabul edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin üyesi bulunduğu davalı kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen yönetim kurulunun 22.03.2004 tarih ve 62 no'lu kararı ile üyelikten çıkarılmasına karar verildiğini, müvekkilinin yaptığı itirazın 31.07.2004 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulun 4 no'lu kararı ile reddedildiğini, üyelikten çıkarma kararının hukuken geçersiz olduğunu ileri sürerek 31.07.2004 tarihli olağanüstü genel kurulun 4 nolu maddesi ile alınan kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Davalı vekili, genel kurulda haysiyet kurulu kararlarıyla ilgili itirazların tek tek tartışılarak değil özetlenerek karara bağlandığını, davacının genel kurula girememesinin kararı hukuka aykırı hale getirmediğini, üyelikten çıkarma kararının yasal mevzuata ve tüzük hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, genel kurulda haysiyet kurulu kararlarıyla ilgili itirazların tek tek tartışılarak değil özetlenerek karara bağlandığını, davacının genel kurula girememesinin kararı hukuka aykırı hale getirmediğini, üyelikten çıkarma kararının yasal mevzuata ve tüzük hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....