ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/20 Esas KARAR NO:2022/32 DAVA:Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) DAVA TARİHİ:12/07/2021 KARAR TARİHİ:17/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin , ... ticaret sicilinde ... sicil numarası ile kayıtlı gentek enerji ve teknolojileri san. ve tic.a.ş. nin % 49 oranında paydaşı olduğunu ve yönetim kurulu üyesi iken 05.12.2018 günü üyelikten istifa ettiğini, iki ortaklı şirketin ana sözleşmesine göre; yönetim kurulu en az iki üyeden oluşacağını, ancak müvekkili ...’in istifasının ardından, ana sözleşmeye göre iki üyeden oluşması gereken yönetim kurulu'nun tek üyeli hale geldiğini, dolayısıyla yönetim kurulu diye bir kavram kalmadığını, ancak davalı, anasözleşmenin bu yöndeki düzenlemesini, şirketi tek başına yönetme / hükmetme politikasına engel olduğunu düşündüğünden...
Davalı dernek tüzüğüne göre derneği yönetim kurulu temsil eder. Davada derneği temsil eden kişinin derneği temsile yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulunca verilmiş yetki belgesi veya bu hususta yönetim kurulunca alınan bir karar örneği bulunmamaktadır. Derneğin son genel kurulunda yönetim kurulu üyelerinin T5 T4 T6 T3 Mehmet Nezih Ergönenler olarak belirlendiği, T4 23/01/2016 tarihinde vefat etmesine rağmen ölü kişi hakkında yargılama yapıldığı, Mehmet Nezih Ergönenler'in yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen davada yer almadığı, bu hali ile taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yönetim kurulu üyelerinin tamamına yöneltilmesi, usulünce taraf teşkili sağlanması ve gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....
Davalı dernek tüzüğüne göre derneği yönetim kurulu temsil eder. Davada derneği temsil eden kişinin derneği temsile yetkili olduğuna ilişkin yönetim kurulunca verilmiş yetki belgesi veya bu hususta yönetim kurulunca alınan bir karar örneği bulunmamaktadır. Derneğin son genel kurulunda yönetim kurulu üyelerinin T5 T4 T6 T3 Mehmet Nezih Ergönenler olarak belirlendiği, T4 23/01/2016 tarihinde vefat etmesine rağmen ölü kişi hakkında yargılama yapıldığı, Mehmet Nezih Ergönenler'in yönetim kurulu üyesi olmasına rağmen davada yer almadığı, bu hali ile taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı anlaşılmaktadır. Davanın yönetim kurulu üyelerinin tamamına yöneltilmesi, usulünce taraf teşkili sağlanması ve gösterdikleri takdirde delillerin toplanıp değerlendirilerek hüküm kurulması gerekirken taraf teşkili tamamlanmadan eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir....
Somut olayda, şirket ortağı olunduğunun tespiti ve yönetim kurulu kararlarının butlanı talep edilmiş olup, tedbir talep edilen genel kurul kararlarının iptali dava konusu değildir. Dava konusu olmayan bir hususta ise ihtiyati tedbir verilmesi mümkün değildir. Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebilecek olup, şirket ortağı olunduğunun tespiti ve yönetim kurulu kararlarının butlanı istemli davada genel kurul kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesi mümkün değildir. Bu nedenle mahkemece ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. HMK'nın 355....
tarafından gerçekleştirilen toplantıda olağanüstü genel kurul toplantısına karar verdiğini ve nitekim bütün pay sahiplerinin ve temsilcilerinin katılımı ile 07.01.2022 tarihinde genel kurulunu icra ettiğini, davacının yönetim kurulu başkanlığı iddiasında ve bu davadaki yegane amacının şirketi yönetimsiz bırakmak olduğunu, şirketin 19.04.2021 tarihli genel kurul kararlarının her ne kadar iptal edilmiş olsa da TTK.m. 450 gereğince henüz kesinleşmediği için şirketin yönetim kurulu üyeleri halen bu vazifeyi icra etmeye yetkili ve yükümlü olduklarını, zira şirketler için asıl olan genel kurul iradesinin gerçekleştirilmesi, bu kapsamda 19.04.2021 tarihli genel kurul kararlarının iptali sonrasında işbaşındaki yönetim kurulu yani ... ve ..., dürüst bir davranış sergiledikleri ve derhal şirket genel kurulunu toplantıya çağırdıklarını, amacın oluşan bu yeni durumda şirketin bir an önce yeni yönetime kavuşturulmasıdır ve davacının haksız tartışmalarından şirketin kurtarılması olduğunu, genel...
Davacı taraf, 28.03.2013 tarihli genel kurul kararlarının tescilini ve diğer terditli taleplerini ileri sürmüş olup; dosya kapsamından, 28.03.2013 tarihli genel kurul toplantısında sermaye artırımı ve bunun dışında bir kısım kararların alındığı, 25.06.2015 tarihli davalı yazısına göre ise, genel kurul kararının tescil ve ilanının talep edildiği, sermaye artırımında rüçhan hakkının kullanımına ilişkin davacı şirket yönetim kurulu kararı aleyhine dava açıldığı ve yönetim kurulu kararının tedbiren durdurulmasına karar verildiğinden genel kurul kararının tescilinin yapılamadığı anlaşılmaktadır....
Genel kurul toplantısının 3 ve 4. Maddelerinin görüşülmesinde kanuna, esas sözleşmeye, iyiniyet kurallarına aykırı bir uygulama bulunmadığı anlaşıldığından bu maddelerin iptali talebinin reddi gerekmiştir. Genel kurul kararlarının 5. maddesinin, TTK’nin 436.maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle iptali talep edilmektedir. TTK md. 436/2 hükmüne göre, 'Şirket yönetim kurulu üyeleriyle yönetimde görevli imza yetkisini haiz kişiler, yönetim kurulu üyelerinin ibra edilmelerine ilişkin kararlarda kendilerine ait paylardan doğan oy haklarını kullanamaz.'...
kurul sonucu oluşan yönetim kurulu tarafından kullanılmasının şirketin zararına neden olacağını ileri sürerek, 05.06.2022 tarihli genel kurul kararlarının iptaline, genel kurulda alınan kararların yürütmesinin geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, TTK. 445. maddesi ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan anonim şirket genel kurul kararlarının iptali davası içinde istenen ihtiyati tedbirin reddi kararının istinafına ilişkindir. Davacılar, davalı şirketin 25.10.2021 tarihli genel kurulda alınan 4, 5 ve 6 nolu kararlarının iptaline karar verilmesini talep etmişler, dava içinde tedbiren dava konusu genel kurul kararlarının icrasının TTK'nın 449.maddesi uyarınca durdurulması ile davalı şirkete denetim kayyımı ve özel denetçi atanması talep edilmiş, mahkemece tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. Bu ara karara karşı, davacı tarafça, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır....
Davalı kooperatif yetkilisi, genel kurulun iptali gerektiren bir durum bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; yönetim kurulunun ibra edilmemesinin doğrudan yönetim kurulunun düşmesi veya genel kurul kararlarının iptali sonucunu doğurmayacağı, bunun için 6762 sayılı TTK 'nın 341. maddesi uyarınca süresinde dava açılması gerektiği, davanın yönetim kurulunun ibra edilmediği 19.06.2011 tarihli genel kurul toplantısından sonra bir ay içerisinde açılmadığı, ibranın yapılmadığı genel kurulda yönetim kurulunun yeniden seçimine ilişkin bir karar alınmadığı, 27.05.2012 tarihli genel kurul toplantısında davacıların herhangi bir muhalefet şerhlerinin bulunmadığı, davacıların anasözleşmenin 38 ve 6762 sayılı TTK'nın 381. maddelerinde sayılan dava açma hakkı olan kimselerden olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir....