Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hal böyle olunca, davacı Cumhuriyet Savcılığının dava açma hakkı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesi 2-Kabule göre de; Dairemizce geri çevrilmesinden sonra dosyaya yansıyan bilgi ve belgelerden, davalı dernek yöneticisine olağan ilk genel kurul toplantısının yapılarak zorunlu organların oluşturulması için 25.02.2013 tarihinde tebligatın yapıldığı ve dernek ilk genel kurulunu kanunda öngörülen 6 aylık süre içinde 28.07.2013 tarihinde yaparak organlarını oluşturduğu, ancak genel kurul sonuçlarını İl Dernekler Müdürlüğü'ne bir aylık süre içinde bildirmediği anlaşılmaktadır. Genel kurul sonuçlarının süresi içinde İl Dernekler Müdürlüğü'ne bildirilmemesi idari para cezasını gerektiren bir eylem olup bu nedenle derneğin kendiliğinden dağıldığına hükmedilemez. Mahkemece açıklanan nedenlerle davanın reddi yerine yazılı şekilde karar verilmesi Doğru görülmemiştir....

    Derneğin zorunlu organları Kanun’un 72. maddesinde “genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kurulu” olarak açıklanmıştır. Derneklerin; zorunlu organları dışında başka organlar da oluşturabileceği hüküm altına alınmış da olsa, bu organlara, zorunlu organların görev, yetki ve sorumluluklarının devredilemeyeceği belirtilmiştir. 16. Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur (TMK m. 73). Genel kurulun “olağan ve olağanüstü” olmak üzere iki tür toplantısı bulunmaktadır. Olağan toplantı, tüzükte belirtilen zamanda yönetim kurulunun çağrısı üzerine toplanır ve ayrıca olağan genel kurul toplantılarının en geç üç yılda bir yapılması zorunludur (TMK m. 74). Olağanüstü genel kurul toplantıları ise, yönetim veya denetim kurulunun gerekli gördüğü hâllerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı başvurusu üzerine, yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya çağırılması suretiyle gerçekleşir....

      ın 29 Mart 2015 tarihli Genel Kurul kararlarının iptaline, dernek yönetimine kayyım atanması yönündeki talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davalı vekilinin genel kurul kararın iptaline yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı vekilinin genel kurul kararının iptaline yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı vekilinin kayyım atanması talebinin reddine yönelik temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 75/2. maddesinde ise, “Yönetim kurulu, genel kurulu toplantıya çağırmazsa; üyelerden birinin başvurusu üzerine, sulh hakimi, üç üyeyi genel kurulu toplantıya çağırmakla görevlendirir.” hükmüne yer verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1....

        Dava dosyasının incelenmesinde iptali istenilen 24.04.2008 tarihli dernek genel kurulunun ilk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamaması nedeniyle ertelendiği, davacılara genel kurul toplantısına katılmaları için 03/04/2008 ve 04/04/2008 tarihlerinde çağrının yapıldığı anlaşılmaktadır. Dernek üyelerine yapılan genel kurula çağrının 15 günlük süre şartına uyulmaması tek başına genel kurulun iptali için yeterli neden değildir. Bu husus sadece davacılara dava hakkı verir. Dava dilekçesinde dava konusu genel kurulda açıkça kanuna ve tüzüğe aykırı kararlar alındığının da ispat edilmiş olması gerekir. Genel kurul tutanaklarının incelenmesinde davacıların ileri sürdüğü iddiaların da kanıtlanamadığı görülmektedir. Kaldı ki iptali istenilen genel kurul tarihi itibariyle de davacılara çağrının 15 günlük sürede yapıldığı anlaşılmaktadır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Genel Kurul Kararının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * dernek genel kurulunun ve genel kurulda alınan kararların iptali istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/b maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 7. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 7. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi.15.12.2008 (Pzt.)...

            İptali istenen genel kurul kararlarının alındığı 23.10.2009 tarihi itibariyle davacının davalı derneğin üyesi olduğu ve tüzüğün kendisi hakkında da uygulanacağı buna göre davacının dava açma hakkının bulunduğu; kendisine iptali istenen genel kurulda alınan kararlara ilişkin bir tebligat yapılmadığı gibi Türk Medeni Kanununun 83. maddesinde öngörülen genel kurul tarihinden itibaren 3 aylık süre de geçmediğinden mahkemece işin esası incelenmek suretiyle toplanacak deliller doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, davacının genel kurul toplantı tarihinden bir gün öncesinden basına demeç vermiş olması ve davalı derneğin ... Şubesinin eski başkanı olması nedeniyle iptali istenen genel kurulda alınan kararlardan haberdar olmadığına ilişkin beyanının samimi bulunmaması nedeniyle alınan kararlardan haberdar olduğu kabul edilerek davanın hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir....

              KARAR Dava dilekçesinde, davalı Derneğin son genel kurulunun 09/12/2007 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonra bir daha toplantı yapılmadığı, 4721 sayılı TMK.nun 87/5 maddesine göre davalı Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istenmiş; Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 87/5. maddesi kapsamında kalan olağan genel kurul toplantısını iki defa üst üste yapmayan derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; davalı Derneğin dava tarihinden önce 27.02.2016 tarihinde seçimli olağan genel kurulunu yaptığı ve Ankara İl Dernekler Müdürlüğüne 28.03.2016 tarihinde genel kurul sonuçlarını bildirdiği anlaşılmaktadır. Dernekler kişi topluluğudurlar ve ideal (manevi) bir amaç güderler....

                Yerel mahkemenin aynı olduğunu iddia ettiği davada dernek tüzüğünde yer alan, kanuna aykırılık ve noksanlıkların 30 gün içerisinde giderilmediğinden dava açılmışsa da; Bizim açtığımız dava, dernek yönetimin ilk genel kurul toplantısının 6 ay içerisinde yapılarak dernek organlarının oluşturmadığından derneğe bildirilen 17/07/2019 gün ve 1698 sayılı yazıya rağmen genel kurul toplantısını yaparak organlarının oluşturulmamış olması ve bu hususun 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 60- 2 maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesi ile açılmıştır. Benzer isimli iki dernek olduğu halde yerel mahkeme bu ayrıntıyı dikkate almadan karar vermiştir. Verilen karar hatalı olup bozmayı gerektir." şeklinde istinaf sebepleriyle ilk derece mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmişlerdir....

                M.75 Olağanüstü toplantı başlığı altında Genel kurul, yönetim kurulunun gerekli gördüğü hallerde veya dernek üyelerinden beşte birinin yazılı başvurusu üzerine yönetim kurulunca olağanüstü toplantıya çağırılır....

                Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun'un 87/5. maddesi gereğince, olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması sebebiyle derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin 2004 yılı mart ayında yapması gereken genel kurul toplantısını gecikmeli olarak 20.06.2004 tarihinde yaptığı, TMK'nin 87/5. maddesi kapsamında üst üste iki defa genel kurul toplantısı yapmamasının süre yönünden gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; kendiliğinden dağıldığının tespiti talep edilen davalı Gazi Beldesi Esnafları ve İşadamları Derneğinin, mahkemenin karar tarihinden sonra 22.05.2013 tarihli genel kurul ile derneğin feshine karar verildiği ve 17.06.2013 tarihli valilik oluru ile de dernek kütüğünden kaydının silindiği anlaşıldığından, konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu