WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili hakkında üç adet bonoya dayalı olarak ilamsız icra takibi başlattığını, ancak taraflar arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, dernek yönetim kurulunca senetlerde imzası bulunan ve o dönem dernek başkanı olan dava dışı ...'na dernek adına borçlandırıcı işlem yapabileceğine dair bir yetki verilmediğini, TTK'nın 590.maddesi uyarınca senetler nedeniyle sorumluluğun ...'na ait olduğunu belirterek, müvekkilinin takibe konu senetler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm dernek temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin kapatılabilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin süregelen ve birden çok eylemin varlığının saptanması halinde mümkündür. Ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri durumunda derneğin kapatılması için yeterli neden kabul edilemez....

      DAVA: Üyelikten geçici ihraca ilişkin dernek genel kurulu kararının iptali talebinden ibarettir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Davalı dernek tüzüğünün incelenmesinden; cocuk ve gençlere yönelik spor, yüzme havuz kullanımı ve faaliyetlerine yönelik amaç düzenlendiği, çalışma konusu ve faaliyet alanının çocuk ve gençlere yönelik olduğu anlaşılmaktadır. Dernek tüzüğünde üyelerin çıkarılma sebebi olarak beş ayrı bent yazılmış olup, 1. bent "dernek tüzüğüne aykırı davranışlarda bulunmak" olarak düzenlenmiş, diğer bentler ise üyelik aidatı, görevlerden kaçınmak, dernek organlarının kararlarına uymamak ve üye olma şartlarını kaybetmiş olmak olarak düzenlenmiştir. TMK 67. maddesinde tüzükte üyelerin çıkarılma sebepleri gösterilebilir. Bu sebepler düzenlendiyse çıkarma kararının bu sebeplerin haklı sayılamayacağı iddiasıyla itiraz edilemez hükmüne yer verilmiştir. Tüzükte çıkarma düzenlenmemişse üye ancak haklı sebeplerle çıkarılabilir....

      Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesi gereği, davalı dernek olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması sebebiyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; aynı Kanunun 14/2. maddesinde ise dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin...

        , söz konusu defterin kaybolduğunun 06.06.2017 tarihinde olağan teftiş esnasında anlaşıldığını, 5253 sayılı Kanunun 32. maddesinin (k) bendinde öngörülen 15 günlük süre içinde bu davanın açılması gerektiği ileri sürerek, söz konusu dernek gelirleri alındı belgesinin kaybolması nedeniyle buna ilişkin zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. .....maddesindeki düzenlemenin kesin yetki kuralı olduğu, taraflarca öne sürülmese dahi mahkemece kendiliğinden göz önüne alınması gerektiği ve davanın yetkisiz mahkemede açıldığının belirlenmesi halinde mahkemelerce kendiliğinden yetkisizlik kararı verilmesi gerektiği, açılan davada 5253 sayılı Kanunun 32/k maddesi gereğince dernek merkezinin bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ......se dava dilekçesi, dosyaya ibraz edilen derneğe ilişkin karar defteri ve belgelerin incelenmesinde; dernek şubesinin yerleşim yerinin .....adresi olduğu, genel merkezinin ise...." olduğu...

          Bu itibarla, 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 2/h maddesi hükmünde de dernek şubeleri, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır. Bu olgu gözetildiğinde, kanun ile derneklere şube açma imkanının tanınması ve dernek şubelerinin organlarının bulunması, şubelerin tüzel kişiliği bulunduğu sonucunu doğurmamaktadır. Somut olaya gelince; davalı dernek şubesinin kendiliğinden dağıldığının tespiti istenilmiş, dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dava dilekçesi davalı dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Az yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır....

            Dernek zararı, tüzel kişi olan dernek organının mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda derneğin mal varlığında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıyla doğan zararı ifade eder. Dernek yöneticileri, dernek kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, yönetilmesinden, kullanılmasından, korunmasından, kötüye kullanılmaması ve her an hizmete hazır bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludurlar. Hal böyle olunca yukarıda gösterilen yasal düzenleme, yapılan açıklamalar ve özellikle davalı İ.. İ..'in 29.06.2009 tarihinde dernek yönetim kurulu asil üyeliğine getirilmiş olması ile belirtilen zararın bu tarihten önce oluşması dikkate alındığında söz konusu dernek zararından davalı İ.. İ..'in sorumlu tutulamayacağı gözetilmeden davanın bu davalı yönünden de kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              in davalı derneğin üyesi iken 25.05.2018 tarihli disiplin kurulu kararı ile dernek üyeliğinden ihraç edildiğini, söz konusu ihraç kararının tamamen yönetim kurulunun talimatı üzerine verildiğini ve bütünüyle hukuksuz, delilsiz ve ispatsız, yanlı, ölçüsüz, orantısız, keyfi ve esasen yönetime muhalif sesleri susturmak maksadıyla alınmış bir karar olduğunu ve kararın dernek tüzüğü hükümlerine de tamamen aykırı olduğu ileri sürülerek ihraç kararının iptaline ve davacının dernek üyeliğinin devamına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dernek tüzük hükümleri uyarınca üyelikten çıkartılma cezası almış eski bir üyesi olduğunu, üyeliğinin dernek disiplin kurulu kararı ile sonlandırıldığı beyan edilerek davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine karar verilmesini savunmuştur....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Dernek Üyeliğinden Çıkarılma Kararının İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dernek Tüzüğünün 9. maddesine göre derneği yönetim kurulu temsil eder. Bu temsil yetkisi başkan tarafından kullanılır. Yönetim kurulu temsil konusunda yönetim kurulu üyelerine de yetki verebilir. Davalı vekiline dernek adına vekalet veren ...’in başkan olmadığı, ayrıca dosya içinde bu konuda yetkilendirildiğine dair yönetim kurulu kararının da bulunmadığı anlaşıldığından, yönetim kurulu başkanı ise buna dair değil ise yönetim kurulunun yetkilendirilmesine dair kararın ibraz edilmesi, ibraz edilmemesi halinde dernek başkanı tarafından verilen usulüne uygun vekaletnamenin ibrazı için dosyanın mahal mahkemesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 01.05.2008...

                  Bu kapsamda davacı vakıf, vakıf senedindeki VAKFIN SONA ERMESİ ve TASFİYESİ başlıklı 23. Maddeki son bölümde eski hali "Bu durumda vakfın malvarlığı SAMSUNSPOR'a devir edilir." olan bölümünü yeni hali "Bu durumda vakfın malvarlığı SAMSUNSPOR KAMU YARARINA DERNEĞİ'ne devir edilir." şeklinde tadil edilmek istenmekle malvarlığınn devrini öngören SAMSUNSPOR ili SAMSUNSPOR KAMU YARARINA DERNEĞİ aynı dernekler ise yani bu iki dernek statüsü farklı değilse aynı kurumlar ise o zaman kurucu iradenin arzusuna aykırı bir durum olduğu söylenemez....

                  UYAP Entegrasyonu