Bu itibarla, 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 2/h maddesi hükmünde de dernek şubeleri, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır. Bu olgu gözetildiğinde, kanun ile derneklere şube açma imkanının tanınması ve dernek şubelerinin organlarının bulunması, şubelerin tüzel kişiliği bulunduğu sonucunu doğurmamaktadır. Somut olaya gelince; davada Karadeniz Kültür Sanat ve Yardımlaşma Derneği Beylikdüzü Şubesinin ilk genel kurul toplantısını kanunda öngörülen sürede yapılmaması ve zorunlu organlarının oluşturulmaması nedeniyle kendiliğinden dağıldığının tespiti istenilmiş, dava dilekçesinin dernek şubesine tebliği ile yargılama yapılarak hüküm verilmiştir. Yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde, davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır....
Dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, kurumlar vergisi mükellefi olarak ayrı bir vergi sujesi kabul edilmekle birlikte ait oldukları vakıf veya dernek tarafından yönetilirler ve sermayelerinin tamamı ilgili dernek veya vakıf tarafından tahsis edilir. Diğer taraftan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda yer alan düzenlemelere göre, tüzel kişiliği haiz olmayan dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler için, bunların bağlı olduğu dernek ve vakıflar tarafından beyanname verilir; kurumlar vergisi, tüzel kişiliği haiz olmayan dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler için bağlı oldukları dernek veya vakıf adına tarh olunur....
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı tarafından, iktisadi işletme faaliyetleri dolayısıyla elde edilen kazancın kurumlar vergisi ödendikten sonra derneğe aktarılmasının, 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 94. maddesine göre dernek açısından iştirak kazancı olarak kabulünün hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerektiğinden bahisle 2017/12 dönemi için ihtirazi kayıtla verilen muhtasar beyanname üzerinden tahakkuk eden ve ödenen gelir (stopaj) vergisinin 1.050.000 TL'lik kısmının kaldırılması için yapılan başvurunun … tarih ve … sayılı işlemle reddedildiği anlaşılmaktadır. Tüzel kişiliği bulunmayan dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmeler, kurumlar vergisi mükellefi olarak ayrı bir vergi süjesi kabul edilmekle birlikte, bağlı bulundukları vakıf veya dernek tarafından yönetilirler ve dernek ve vakıflara ait iktisadi işletmelerden her biri için, bunların bağlı olduğu tüzel kişiler ile dernek ve vakıflar tarafından ayrı beyanname verilir....
Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
ÇOCUK MALLARININ KORUNMASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 352 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 360 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 361 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. İlçe Nüfus Müdürlüğü evliliğin babanın 27.05.2010'da ölümüyle sona ermesi üzerine; Türk Medeni Kanunu'nun 353. Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 4. maddesi gereğince, sağ kalan eşin yerleşim yeri Aile Mahkemesine bildirimde bulunmuştur. Ana ve baba, velayetleri devam ettiği sürece, çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla yükümlüdürler. Kural olarak hesap ve güvence vermezler. Ana ve babanın yükümlülüklerini yerine getirmedikleri durumlarda hakim müdahale eder (TMK m. 352)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Gerekçeli kararın, davalı olarak gösterilen ve hüküm fıkrasının 3. bendinde harçtan sorumlu tutulan ...’na, tebligat memurunun “...’da Sağlıklı Yaşam Derneği Yok İade” gerekçesiyle tebliğ edilemediği, ancak gerçekte böyle bir dernek olup olmadığının araştırılmadığı görüldüğünden; a) ... Sağlıklı Yaşam Derneği isimli bir dernek olup olmadığı, böyle bir dernek varsa halen faal olup olmadığı ve dernek adresinin mülki amirlikten sorulması, b) Derneğin varlığının tespiti halinde, tespit edilen adreste, davalı ... Sağlıklı Yaşam Derneğine gerekçeli kararın usulüne uygun olarak tebliğ edilerek tebligat parçasının eklendikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18/11/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu itibarla, 5253 Sayılı Dernekler Kanununun 2/h maddesi hükmünde de dernek şubeleri, dernek faaliyetlerinin yürütülebilmesi için bir derneğe bağlı olarak açılan, tüzel kişiliği olmayan ve bünyesinde organları bulunan alt birim olarak tanımlanmıştır. Bu olgu gözetildiğinde, kanun ile derneklere şube açma imkanının tanınması ve dernek şubelerinin organlarının bulunması, şubelerin tüzel kişiliği bulunduğu sonucunu doğurmamaktadır. Somut olaya gelince; davalı dernek şubesince yapılan genel kurul toplantısının kanun ve tüzük hükümlerine aykırı yapıldığı ileri sürülmüş, dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dava dilekçesi davalı dernek şubesine tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve hüküm verilmiştir. Az yukarıda açıklanan hukuksal olgular ve şubenin tüzel kişiliğinin ve dolayısıyla davada taraf ehliyetinin bulunmadığı gözetildiğinde davada taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapılıp hüküm verildiği anlaşılmaktadır....
Şubesinin genel kurul toplantısına çağrılması için üye görevlendirilmesi istenmiş; dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu verilen karar dernek genel merkezi yerine dernek merkezini temsile yetkisi olmayan dernek şubesini temsilen yönetim kuruluna tebliğ edilerek dosya temyiz incelemesine gönderilmiştir....
Şubesinin üst üste iki defa genel kurul toplantısı yapmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesi uyarınca şubenin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istenilmiş; dava dilekçesinde davalı olarak dernek şubesi gösterilmiş ve dava dilekçesi dernek genel merkezi yerine dernek merkezini temsile yetkisi olmayan dernek şube başkanına tebliğ edilerek yargılama yapılmış ve karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2007/400 esas sayılı dosyasına 400 TL yatırılmasına karşın dernek defterlerine 655 TL olarak kaydedilerek 255 TL'nin haksız olarak alındığı, 2008 yılı haziran agustos ayları arasında ilaçlama bedeli olarak iki kalemde toplam 1760 TL ilaçlama bedeli ödendiginin dernek defterlerine işlenerek para çıkışı yapıldığı ancak ilaçlamayı yapan firmaya sözkonusu bedellerin ödenmeyerek haksız olarak alındığı, tarihsiz bir harcama makbuzu ile "eski yönetimden olan alacağım" yazılarak 850 ytl paranın dernek hesaplarından çıkışının sağlandığı, dernek tarafından herhangi bir inşaat çalışması yapılmamasına ragmen ......