Mahkemece asıl davanın kabulü ile icra dosyasındaki takibin devamına, icra inkar tazminatı verilmesine yer olmadığına, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 6. maddesinde; genel yetkili mahkemenin, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği, 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 51. maddesinde de; tüzel kişinin yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Açılan dava, davacının dernek üyeliğinden çıkarılmasına dair dernek yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. Dava dosyası arasındaki bilgi ve belgelerden davacının dernek üyesi iken kendisi ile birlikte çok sayıda dernek üyesinin en az 3 yıl ve üzeri olmak üzere üyelik aidatlarını ödemediklerinden bahisle dernek üyeliğinden çıkarılmalarına, dernek yönetim kurulunca 17/01/2013 tarihinde karar verildiği görülmektedir. Davacı tarafça sunulan 20/06/2019 tarihli dernek gelirleri alındı belgesi incelendiğinde; davacının davalı derneğe 2007 ila 2019 yılları arasına ilişkin toplam 780,00 TL aidat borcunu ödediği görülmektedir....
ten yasal faiziyle tahsilinin istendiği, yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporları sonucunda usulsüz harcamalar nedeniyle oluşan dernek zararında sorumlulukları bulunan davalı İ.. İ..'in de aralarında bulunduğu davalılar yönünden mahkemece davanın kısmen kabulüne, birleşen davanın ise reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dernek zararı, tüzel kişi olan dernek organının mevzuata aykırı karar, işlem, eylem veya ihmal sonucunda derneğin mal varlığında artışa engel veya eksilmeye neden olunmasıyla doğan zararı ifade eder. Dernek yöneticileri, dernek kaynaklarının etkili, ekonomik, verimli ve hukuka uygun olarak elde edilmesinden, yönetilmesinden, kullanılmasından, korunmasından, kötüye kullanılmaması ve her an hizmete hazır bulundurulması için gerekli önlemlerin alınmasından sorumludurlar. Hal böyle olunca yukarıda gösterilen yasal düzenleme, yapılan açıklamalar ve özellikle davalı İ.. İ..'...
Mahkemece, davalı derneğin karar defterindeki 27.2.2002 tarihli Yönetim Kurulu kararında şampiyonluk gecesi yemeğinin masraflarının üyeler tarafından karşılanmasının kararlaştırıldığını, davalı dernek tarafından bedelin ödeneceğine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı açıklanarak, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı iddiasına karşılık, davalı; dernek üyelerine yemek verildiğini ve ücretinin üyeler tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek aslında hukuki ilişkiyi kabul etmiş olmaktadır. Dernek adı ile yemek düzenlendiğine göre, davacının mahatabının da ... ... üyeler değil dernek olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenle, davacının davalı dernekten olan alacağı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2- Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/11/2019 Tarih 2019/742 Esas 2019/581 Karar sayılı kararına karşı, davalı dernek vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı dernek kurucu başkan yardımcısı sıfatı ile derneğin 22/04/2014 tarihli kuruluşunda yer aldığını, aynı zamanda derneğin halihazırda üyeleri arasında bulunduğunu ve kendisine tebliğ edilmeksizin Yönetim Kurulu üyeliğinden çırakılana kadar derneğin yönetim kurulunda da yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, ancak dernekte yapılan iş ve işleyişler hakkında kendisinin bilgi talep etmesine rağmen bilgi verilmediğini, yönetim kurulu toplantısı için yurt dışından gelmesine rağmen toplantı yapılmayacağının kendisine bildirildiğini, öncesinde toplantının ertelendiğine ilişkin hiç bir bilginin tarafına verilmediğini, dernekte yapılan çalışmaların da yasaya...
Mahkeme, hernekadar bilirkişi incelmeesi yapılmış ise de, davacı tarafça dosyaya sunulan 01/04/2011 tarihli işletme devir sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin davacılar ve davalı dernek (lokal yetkilisi) olarak T4 tarafından ve Ekrem Altay tarafından imzalandığı, derneğin ise 10/08/2012 tarihinde, dava tarihinden önce kütük kaydının silindiği, yani dava tarihinde dava ehliyetine haiz bir dernek bulunmadığı, dosyaya sunulan karar defteri incelendiğinde, 12/04/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile derneğin işletmesinin Sezai Sönmez ve Ahmet Köker'den alınarak, T2 ve Erkan Özışıl'a verilmesine bu konuda Ekrem Altay ve eski başkan T4'e yetki verilmesine karar verildiği, 09/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla dernek üyelerinden T1'ın lokal müdürü olarak atanmasına karar verilmiş olduğu, dernek ve lokal yetkilisi olarak T4 ve Ekrem Altay tarafından imzalanan sözleşmenin 01/04/2011 tarihli olduğu dikkate alındığında, davalı T4'in dernek yönetim kurulununca yetki verilmeden önce dernek...
Maddesi hükmü “ Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona ermesi,.” aynı maddenin son hükmü ise “..Her ilgili, sulh hakiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir.” şeklindedir. Somut olayda;davacı tarafından, onaylanan dernek tüzüğünün üyelere tebliğ edilememesi nedeniyle derneğin amacının gerkeçleşmesinin olanaksız hale geldiğinden derneğin sona erdiğinin tesipiti talep edildiğinden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nin 21.,22. ve 23. maddeleri gereğince Gölbaşı/Ankara Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, derneğin feshi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı derneğin amacının kanuna ve ahlaka aykırı olduğunu, aynı adla aynı şehirde iki ayrı dernek kurulamayacağını ileri sürerek Türk Medeni Kanunu'nun 89. maddesi uyarınca derneğin feshine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 89.maddesinde; "Derneğin amacı, kanuna veya ahlâka aykırı hâle gelirse; Cumhuriyet savcısının veya bir ilgilinin istemi üzerine mahkeme, derneğin feshine karar verir....
Dosya incelendiğinde; derneğin 11/03/2010 tarihinde kurulduğu, faal olduğu, 07/04/2012 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısına göre davalı ...’un dernek başkanı, davalı ... ’nın dernek 2.başkanı, ... ...’ın genel sekreter, ...’un muhasib üye, ...’ın yönetim kurulu üyesi olduğu ve 13/12/2012 tarihli Gençlik Programı Proje Hibe Sözleşmesinin dernek başkanı olan davalı ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 50. maddesinde; "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar." düzenlemesi mevcut olup, buradaki sorumluluk organı oluşturan kişiler yönünden zincirleme (müteselsil) sorumluluktur.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 85’inci maddesi ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun 27’nci maddesi hükümleri uyarınca; derneklerin yönetim kurulları, derneğin yürütme ve temsil organlarıdır....
Öncelikle dava dışı derneğin başkanlığını yaptığı belirlenen davacı ve davalının dernek başkanlığı yaptıkları dönemlerin ilgili yerlerden sorularak davacının ve davalının dernek başkanı olarak görev yaptığı tarihlere ilişkin dava dışı derneğin gelir ve gider toplamlarını gösteren karar defterinin celbi ile davaya konu ödemelerin hangi tarihler arasındaki borçlardan kaynaklandığının belirlenmesi için dosyanın dernek karar defteri, davaya konu ödemelere esas borçlar ve davacı ve davalının dernek başkanı oldukları dönemler değerlendirilerek borçların hangi döneme ilişkin olduğu ve bu dönemde derneğin gelir ve giderlerine ilişkin rapor düzenlenmesinin sağlanmak suretiyle, davacı tarafından yapılan ödemelerin belirlenerek davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılması gerekirken husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kabule göre de davaya konu icra dosyasının dosya arasında bulunmadığı ve bilirkişi incelemesinde değerlendirilmemiş...