Dernekler Kanunu'nun 4. maddesinde; her derneğin bir tüzüğünün bulunacağı ve bu tüzükte bazı hususların belirtilmesinin zorunlu olacağı ifade edildikten sonra, (f) bendinde, yönetim ve denetim kurullarının görev ve yetkileri, ne suretle seçileceği, asıl ve yedek üye sayısının tüzükte zorunlu olarak düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Dernekler Kanununun 34. maddesi ile atıf yapılan Türk Medeni Kanununun 58. maddesinde; ''Her derneğin bir tüzüğü bulunur. Dernek tüzüğünde derneğin adı, amacı, gelir kaynakları, üyelik koşulları, organları ve örgütü ile geçici yönetim kurulunun gösterilmesi zorunludur. Dernek tüzüğü, kanunun emredici hükümlerine aykırı olamaz....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : Samsun 1....
Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; dernek kuruluş bildiriminin mülki amirliğe yapılması üzerine, TMK'nın 60 ve 62. maddeleri uyarınca derneğin kuruluş talebinin kabul edildiğine ilişkin yazılı bildirimin 27/11/2013 tarihinde dernek kurucularından olmakla birlikte dernek adına tebligat almaya yetkili kişiler listesinde adı bulunmayan ...'a yapılan tebligatın geçeriz olması nedeniyle TMK'nın 62. maddesinde belirtilen altı aylık sürenin başlamadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmesi yerine, eksik araştırma ve inceleme ile kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....
K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde, davalı Derneğin 15.03.2014-16.03.2014 tarihlerinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantılarında, dernek üyelerinin “bir yönetim kurulu kararına dayanmayan gündemle”, sırf gazete ilanı ile toplandığı, genel kurulun toplantıya katılma hakkı olmayan üyelerle gerçekleştirilen genel kurulda, toplantı ve karar nisaplarına uyulmadığı, genel kurul sürecinde Dernek Tüzüğü, Dernekler Kanunu ve Medeni Kanun'un ilgili hükümlerinin ihlal edildiği iddia edilerek, 15.03.2014-16.03.2014 tarihli genel kurul toplantılarında alınan bütün kararların iptali talep edilmiş; Mahkemece, "Davalı derneğin 08/01/2014 tarih, bir numaralı yönetim kurulu kararında olağanüstü genel kurul gündemini belirleyen bir karar olmadığı, yönetim kurulu tarafından olağanüstü genel kurulun gündemi belirlenmeden yapıldığı, olağanüstü genel kurulun öncelikle Dernek Tüzüğü, ayrıca Dernekler Yönetmeliği, Dernekler Kanunu ve Türk Medeni Kanunu'na aykırı olduğu" gerekçesiyle, iptali...
Latif Çakıcı’ya Armağan, C.50, No:1- 2, Ocak-Haziran-1995, s. 417. ) Dernek, üyelerinden ayrı, bağımsız, kendine özgü bir örgütsel yapıya sahiptir. Dernek kurma özgürlüğünün kolektif yönü, bu özgürlüğün bir diğer öznesi olan derneğin hukuk güvencesi altına alınmasını anlatır. Bu güvence derneğin kurulmasından sona erme anına kadar sürer. Derneğin kurulması, serbestçe faaliyette bulunması ve varlık güvencesi kolektif dernek özgürlüğünü karşılamaktadır. 1982 Anayasasında, 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır. (md. 33, 51 ve 68) Buna göre ‘Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.’...
Latif Çakıcı’ya Armağan, C.50, No:1- 2, Ocak-Haziran-1995, s. 417. ) Dernek, üyelerinden ayrı, bağımsız, kendine özgü bir örgütsel yapıya sahiptir. Dernek kurma özgürlüğünün kolektif yönü, bu özgürlüğün bir diğer öznesi olan derneğin hukuk güvencesi altına alınmasını anlatır. Bu güvence derneğin kurulmasından sona erme anına kadar sürer. Derneğin kurulması, serbestçe faaliyette bulunması ve varlık güvencesi kolektif dernek özgürlüğünü karşılamaktadır. 1982 Anayasasında, 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır. (md. 33, 51 ve 68) Buna göre ‘Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.’...
Dosyanın incelenmesinden, davacı derneğin 13.4.2002 tarihli genel kurul toplantısında dernek tüzüğünün bazı maddelerinde değişiklikler yapıldığı, yapılan bu değişikliklerden 12. maddenin (a) fıkrasındaki; "dernek yönetim kurulu üyelerinin 5 asil ve 5 yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur" kuralının, Medeni Kanununun 84. maddesine aykırı bulunduğu, bu nedenle gerekli düzeltmenin yapılmasının 21.5.2002 tarihli dava konusu işlemle istenildiği, davacı dernek tarafından bu işleme karşı 31.5.2002 tarihli dilekçeyle yapılan itirazın 19.6.2002 tarihli işlemle reddedilmesi üzerine bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 2. maddesinde; iptal davalarının; idari işlemler aleyhine, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılacağı hükme bağlanmıştır....
HD’nin 2016/1787E., 2016/3537 sayılı ilamında , “ TMK 90. maddesi uyarınca davalı derneğin faaliyetten alıkonulması istemiyle ...'de dava açıldığı, davalı derneğin tüzüğünde merkezinin Konya olarak belirtildiği, Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir.”Hemen üstteki Yargıtay ilamında derneğin faaliyetten alıkonulması için dava açılmıştır. Dernekler tabiki tüzüklerine göre hareket ederler. Faaliyetten alıkonulması gereken eylem tüzükten kaynaklanıyorsa elbetteki derneğin merkezinde dava açılması gerekir....
Dernek üyesi olmanın kişiye bahsettiği en önemli hak; genel kurula katılım ve yöneticileri seçimin de oy kullanma hakkıdır. Bir dernek üyesi, üyesi olduğu derneğin genel kurulundan haberdar olmadan dernek genel kurulunun yapılması dernek üyeliğini asılsız kılar. Somut uyuşmazlıkta, davacı dernek olağan genel kurul toplantısına üye olan beş kişiye, tebligat yapılmamış, genel kuruldan haberdar edilmemiştir. Tebligat çıkarılıp iade edilmesi de söz konusu değildir. Üyeler davet edilmediğinden ve üyelere yapılan tebligat bulunmadığından usulsüz tebliğden de söz edilemez. Üyelerin derneğin, genel kurul toplantısına katılma hakkı ellerinden alınmıştır. Bu Anayasal temel hakkın ihlali niteliğindedir. Beş üyenin alınan kararlara etkili olup olmaması önemli değildir. Belkide davet edilmeyen üyelerden biri toplantıya katılıp, konuşma yapsa idi oylama sonucu önemli ölçüde değişebilirdi....
Buna göre; dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 51. maddesinde de; tüzel kişinin yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanununun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği, şubelerin tüzel kişiliğe sahip olmayan alt birim olduğu hükme bağlanmıştır. Derneklerle ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Bu durumda davanın kesin yetki kuralı gereği derneğin merkezinin bulunduğu yer Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. (Yargıtay 20....