Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar şikayetin mahiyeti gereği davanın açılmasına davalı sebebiyet vermediğinden davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmeyerek..." gerekçesi ile "şikayetin kabulü ile, şikayetçi tarafa tebliğ edilen İİK'nın 89/1. maddesine göre düzenlenen birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 22/03/2021 olarak düzeltilmesine, İİK'nın 89. maddesine göre çıkartılan 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin iptaline, şikayetçinin mal varlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına" karar verilmiştir....

A.Ş ile dava dışı Gaziantep Özel Otobüs İşletmesi Yardımlaşma Derneği arasında organik bağ olmadığı,davalı A.Ş. işyerindeki çalışmaların tam bildirildiği,sözü geçen Dernek işyerindeki çalışmaların ise Gaziantep Özel Otobüs İşletmesi Yardımlaşma Derneği hasım gösterilerek dava açılması gerekçesi ile dava reddedilmiştir.Davacı Dernek işyerinde işe başlayıp Derneğin A.Ş. te dönüşmesi ile çalışmalarını A.Ş. işyerinde sürdürdüğünü belirtmiştir.Dosya içindeki Derneğin 16.10.2004 tarihli genel kurul sonuç bildirimi belgesi, feshine dair yazışmaları içeren 17.03.2005 tarihli belgesi ve ekleri ile 15.03.2005 tarihli anonim şirketinin yazılarından sözü geçen Dernek ile A.Ş. kurucularının aynı kişilerden oluştuğu ve Derneğin sonradan A.Ş. te dönüştüğü açık olduğundan Dernekteki çalışmalara yönelik sigorta primlerinde A.Ş. sorumludur. Zira aynı işyerinin devamı niteliğindedir.Bu nedenle davacı delilleri toplanıp sonucuna göre karar verilmelidir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ GEREKÇE : Dava, Dernekler Kanununun 32. maddesine göre hasımsız olarak açılan zayi belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Somut olayda; dosya içeriğinde toplanan delillerden davacı derneğin üye kayıt defteri ve alındı belgesi cildinin kaybolduğuna ilişkin 25/03/2022 tarihli dernek yönetimi tarafından dernek karar defterinde tutanak tutulduğu ve akabinde 31/03/2022 tarihinde eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Usul kurallarına göre ispat yükü olumsuzu iddia edene değil olumluyu iddia edene düşer. Dosya içeriğinde davacı dernek yöneticilerinin gerekli dikkat ve özeni göstermediği veya defteri kasten kaybettiklerine ilişkin herhangi bir delil ve belge bulunmamaktadır. Dernek yöneticilerinin tacir olmadığından yöneticilerinin basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülükleri de bulunmamaktadır. Her ne kadar ilk derece mahkemesince; davanın reddine karar verilmiş ise de; mahkemece eksik incelemeyle karar verildiği görülmektedir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, dernek olağanüstü genel kurul toplantısı çağrısı yapmak üzere üye görevlendirilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı öngörülmüştür. Maddede düzenlenen bu yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözönüne alınması gerekir. Somut olayda dava, Türk Medeni Kanunu'nun 75/2. maddesi gereğince davalı derneğin olağanüstü genel kurul toplantısı yapmak üzere çağrı heyeti görevlendirilmesi istemine ilişkin olup dernek üyesi tarafından açılmıştır....

      Derneğin fesih veya kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkin davaların aleyhine hüküm verilecek olan dernek tüzel kişiliğinin hasım gösterilerek açılması, dava dilekçesi ve duruşma oturum gününün derneği temsil yetkisi bulunan yönetim kurulu başkan ve üyelerine tebliği, dernek temsilcilerinin huzuru ile davanın yürütülmesi, hükmün de dernek hakkında verilmesi, kararın dernek adına temsilcilerine tebliğe çıkartılması gerektiği kuşkusuzdur. Ne var ki dava, dernek davalı gösterilerek açılmamış, eski kurucu ortaklardan ve yönetim kurulu üyelerinden bir tanesi davalı gösterilmiş ise de, açılan davada ilgili derneğin yönetim kurulunun başkan ve tüm üyelerinin tamamının davalı olarak gösterilmediği de nazara alındığında açılan davanın dernek aleyhine açıldığının kabulüne imkan ve olanak bulunmadığının kabulü gerekmektedir. Öte yandan Usul Hukukunda davaya dahil şeklinde bir müessese yer almayıp, bir kimseye dahili dava yolu ile taraf sıfatı verilemeyeceği açıktır....

      Dava konusu işlem ile, dernek tüzüğünde değişiklik yapılmasının, istenildiği ve bu yapılmadığı takdirde 2908 sayılı Yasanın ilgili maddesine göre adli yargı yerinde davacı derneğin kapatılmasına ilişkin prosedürün başlatılacağı açıktır. Davacı dernek tüzüğünde, davalı idarenin yapılmasını istediği değişikliğin yerinde olup olmadığını irdeleme yetkisi idari yargı yerine ait bulunmaktadır. Adli yargı yeri ise, bu işlemin idari yargı denetiminden sonra derneğin kapatılması hususunda inceleme yapmaya ve karar vermeye yetkilidir. Dava konusu kararın bu haliyle adli yargı yerince denetlenmesi mümkün olmadığı gibi, bir ön işlem olarak nitelendirilmesi de yerinde değildir. Bu durumda, ortada idari davaya konu olabilecek idari bir işlem olmaması nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmadığı görüşüyle davayı reddeden idare mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır....

        Asliye Hukuk Mahkemesi 2010/120 E. sayılı dosyasının sonucu beklenilmiş, davada davacı dernek üyesinin genel kurula katılmasına rağmen karara muhalefet şerhi koymaması nedeniyle dava şartı yokluğundan reddedilmesi üzerine, taraflar arasındaki 22.04.2009 tarihli sözleşmenin iptaline ilişkin Genel Kurul kararının iptali istemiyle açılan davanın retle sonuçlanarak kesinleştiğinden sözedilerek, 22.04.2009 tarihli kira sözleşmesinin iptal edilmesi nedeniyle 18.05.2006 tarihli sözleşmenin de 2010 yılı Kasım ayı sonunda sona erdiği gerekçesiyle davalının tahliyesine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunun 85 maddesine göre “Yönetim kurulu, derneğin yürütme ve temsil organıdır; bu görevini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirir.” Bu nedenle derneği temsile yetkili yönetim tarafından imzalanan sözleşmeler derneği bağlar. Sözleşme mahkemece iptal edilmedikçe geçerlidir. Davaya konu olayda, davalı ile kira sözleşmesini imzalayan yönetim, derneğin görevdeki yönetimidir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Dernek ( Derneğin Kendiliğinden Dağıldığının Tespiti İstemli) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Dernek Yetkilisi ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dava dilekçesinde, davalı derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar karar verilmiştir. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/5.maddesi gereğince olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması sebebiyle derneğin kendiliğinden dağıldığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkeme kararı temyiz eden ...'...

            Mahkemece yapılan yargılama sonunda Türk Medeni Kanununun 74/2. maddesine göre, derneklerin olağan genel kurul toplantısının üç yılda bir yapılmasının zorunlu olduğu, üst üste iki defa altı yıl içinde yapılmaması halinde derneğin kendiliğinden dağıldığının tespitinin istenebileceğinin öngörüldüğü ve bu sürenin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 87/5. maddesi hükmüne göre derneklerin olağan Genel Kurul toplantılarının iki defa üst üste yapılmaması halinde derneğin kendiliğinden sona ereceği ve her ilgili tarafından sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbitinin istenebileceği ve ayrıca davalı derneğin tüzüğünün 8. maddesinde ise dernek genel kurulunun iki yılda bir eylül ayında yapılacağı düzenlenmiştir....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin vermiş olduğu yetkisizlik kararının uygun olmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 60. maddesinde, "Kuruluş bildirimi ve belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, en büyük mülkî amir tarafından altmış gün içinde dosya üzerinden incelenir. Kuruluş bildiriminde, tüzükte ve kurucuların hukukî durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği takdirde bunların giderilmesi veya tamamlanması derhâl kuruculardan istenir. Bu istemin tebliğinden başlayarak otuz gün içinde belirtilen noksanlık tamamlanmaz ve kanuna aykırılık giderilmezse; en büyük mülkî amir, yetkili asliye hukuk mahkemesinde derneğin feshi konusunda dava açması için durumu Cumhuriyet Savcılığına bildirir. Cumhuriyet Savcısı mahkemeden derneğin faaliyetinin durdurulmasına karar verilmesini de isteyebilir." hükmü; aynı Kanunun 87. maddesinde ise "Dernekler, aşağıdaki hâllerde kendiliğinden sona erer: 1....

                UYAP Entegrasyonu