Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şubesi'nin Başkanı olduğu, dernek şubesinin hesabına Genel Merkez'den, 12.500 TL'nin avans olarak yatırıldığı, avanstan belgeli 10.689.16 TL harcama düşürüldüğünde 31.08.2008 tarihi itibari ile dernek şube hesabında 1.810.84 TL olması gerekirken, 325 TL bakiye olup, kalan 1.485.84 TL 'yi sanığın uhdesinde tuttuğu iddia edilen olayda, dernek parasından çok miktarda olmayan bir paranın derneğin kısa süreli işler için ayrılmasının normal olduğu, cüzi miktarda harcamalar için her defasında bankaya gidilmesinin zor olduğu, bu nedenlerle sanığın derneğin çok olmayan miktardaki parasını dernek ihtiyaçları için kısa süreli üzerinde bulundurmasının sonucu derneğin bir zararının oluşmadığı, kendisine bir menfaat sağlamadığı gerekçesine dayanan beraat kararında bir isabetsizlik görülmemiştir....

    Maddesinde, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; aynı kanunun 14/2. maddesinde ise, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 51. maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yöneltildiği yer olduğu, 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise, derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/01/2021 NUMARASI : 2020/796 ESAS 2021/105 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : Uşak 1....

    Derneğin üyelerine verilen hizmetin maliyetinin üzerinde bir bedelle veya eğitim almak isteyen dernek dışından kişilere herhangi bir bedel karşılığında eğitim hizmeti sunmasının, organizasyon dahilinde kazanç sağlama amacıyla ticari faaliyette bulunmak anlamına geldiği ve derneğin iktisadi işletmesi bünyesinde vergilendirilmesi gerektiği açıktır....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Burdur Sulh Hukuk Mahkemesinin 26/03/2019 tarih 2018/209 E. 2019/292 K. sayılı ilamı ile; Dosya kapsamından feshi istenen derneğin kasıtlı olarak 2 defa üst üste olağan genel kurulunu yapmadığına ilişkin bir delil bulunmadığı, davalı dernek temsilcisinin iddia ettiği gibi gerçekten dernek belge ve defterlerine el konulduğu, dernek temsilcisinin de bu sebeple genel kurul yapamadığını beyan ettiği, bu durumun aksini kanıtlayan dernek yönetiminin kötü niyetli olduğuna yönelik ispatlanan vakıa olmadığı anlaşıldığından, davacı tarafından derneğin feshine ilişkin yapılan talebin reddine karar verilmiştir....

      Spor Kulübü Derneğinin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalının davacı kulüpten alacağını tahsil etmek amacıyla kulüp yönetim kurulunun 13.04.2009 tarihli 52,53,54 sayılı kararları ile kulübün Türkiye Futbol Federasyonu nezdindeki alacaklarının nakline karar verildiğini, davalının Türkiye Futbol Federasyonundan temlikten fazla miktarda alacak tahsil ettiğini bu nedenle davacı dernek yönetim kurulunun alacağın temlikine ilişkin 13.04.2009 tarihli 52, 53, 54 sayılı kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 73. maddesinde, derneğin nihai kararlarının en yetkili organ olan genel kurul tarafından verileceği, 83. maddesinin 2. fıkrasında ise derneğin diğer organ kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmış olup, genel kurulun onayı olmayan yönetim veya disiplin kurulu kararlarının derneğin denetim yolları tüketilmiş kararları olarak kabul edilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı derneğin 09.05.2013 tarihinde kurulduğunu ancak derneğin zorunlu organlarını oluşturmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Davalı dernek tarafından süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine dair verilen karar davalı dernek tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 87/2. maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"Daire : ONUNCU DAİRE Karar Yılı : 1989 Karar No : 461 Esas Yılı : 1988 Esas No : 1508 Karar Tarihi : 02/03/989 2908 SAYILI DERNEKLER KANUNUNUN 5.MADDESİYLE YASAKLANMIŞ AMAÇLARLA KURULDUĞU BELİRLENMEYEN DERNEĞİN FAALİYETİNİN DOĞRUDAN VALİ TARAFINDAN DURDURULAMIYACAĞI, ÖTE YANDAN DERNEĞİN ADININ "… DERNEĞİ" OLMASINDAN DOLAYI ÜNVANI NEDENİYLE FAALİYETİNİN KAMU OYUNDA PANİK YARATACAĞI VE BAZI KAMU KURULUŞLARININ GÖREVLERİNİN AMAÇ OLARAK BELİRLENMİŞ OLMASININ YETKİ KARGAŞASI DOĞURACAĞI VARSAYIMINA DAYANILARAK DA DERNEK FAALİYETİNİN VALİ TARAFINDAN DURDURULAMIYACAĞI HK....

            Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar....

            Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiği, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir. Dernekte ilk kez yapılan aramada ele geçirilen suç unsurunun varlığı veya dernek başkan ve üyelerinin bireysel nitelikte suç işlemeleri, derneğin feshi için yeterli neden kabul edilemez. Öte yandan bir tüzel kişi olan dernekler, ancak organları olan gerçek kişilerin bu sıfatla yaptıkları işlem ve fiillerden sorumludurlar....

            UYAP Entegrasyonu