Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, derneğin genel kurul toplantısı ile iş bu toplantıda alınan kararların iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 6. maddesinde, genel yetkili mahkemenin davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi olduğu, yerleşim yerinin, Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre belirleneceği; 14/2. maddesinde ise, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı; 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 51. maddesinde de, tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise, bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Somut olayda, derneğin genel kurul toplantısı ile alınan kararların iptali için ... 10....

    Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

      Aynı Kanunun 73. maddesinde, derneğin nihai kararlarının en yetkili organ olan genel kurul tarafından verileceği, 83. maddesinin 2. fıkrasında ise derneğin diğer organ kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmış olup, genel kurulun onayı olmayan yönetim veya disiplin kurulu kararlarının derneğin denetim yolları tüketilmiş kararları olarak kabul edilemez. Somut olayda dava, dernek yönetim kurulunun 11.11.2009 tarihli kararlarının yok hükmünde olduğunun tespiti istemine ilişkin olup davacı dernek adına vekili tarafından 11.11.2009 tarihindeki yönetim kurulu üyeleri davalı gösterilerek açılmıştır. Davacı dernek yönetim kurulunun 11.11.2009 tarihli kararlarının yok hükmünde olduğunun tespitini istemiş ise de, kendi kararlarının değiştirilmesi yönünde yönetim kurulunda her zaman yeni bir karar alabileceği gibi, bu konunun dernek genel kurulunda görüşülmesini de sağlayabilir....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2018 NUMARASI : 2018/583 ESAS 2018/993 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan ilk genel kurul toplantısının süresinde yapılmaması nedeniyle, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkin davada, ilk derece mahkemesince verilen karara davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; TARAF İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı derneğin 08/01/2016 tarihinde 16.047.055 kütük numarası ile kurulduğunu, 4721 sayılı TMK'nun 62 maddesi gereği derneğin altı ay içinde ilk genel kurul toplantısını yapmak ve organlarını oluşturmakla yükümlü olduğunu, dernek tüzüğünün dernek zorunlu organlarının oluşturulmadığını belirterek anılan derneğin 4721 sayılı TMK'nun 87/2 maddesi hükmü gereğince T4 kendiliğinden sona erdiğinin (feshine) tespitine karar verilmesini...

        Ancak anılan farklılıklar, derneklerin iktisadi işletmelerine kanunen yüklenen sorumluluklardan kaynaklanmakta olup bu uygulamalar nedeni ile dernek iktisadi işletmesi dernekten ayrı veya bağımsız bir hüviyete kavuşmamaktadır.Dernek iktisadi işletmesi, aynen dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek ana tüzel kişiliğinde ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek ana tüzel kişiliğinde mündemiç bir yan işletmedir.Asıl tacir olan derneğin, tacir hüviyeti bulunmayan İktisadi işletmesine; tacir yardımcısı, ticari temsilci veya mümessil sıfatı ile bazı kişi veya kurulları ataması, o kişi veya kurullarında iktisadi işletme adına borç veya alacak ilişkisi tesis etmeleri, dernek ana tüzel kişiliğini tamamen bağlar. Bu kişi veya kişilerce dernek iktisadi işletmesi adına tesis edilen her türlü borç ve alacak işlemi asıl tacir olan dernek tüzel kişiliğinin işlemi sayılır....

        Asliye Hukuk Mahkemesince kabul edilerek bu işleme hukuki yaptırım uygulanmış olduğunu, dolayısıyla yokluk halinden bahsedilmesinin ve genel kurulun yok hükmünde olduğunun iş bu davada kabul edilemeyeceğini, avalı derneğin kuruluş genel kurulundan sonra defalarca genel kurul yaptığını, bu durumun derneğin faaliyette bulunma iradesinni göstergesi olduğunu, basit ve kamu düzenini ilgilendirmeyen şekli bir eksikliğin kamu yararı güderek faaliyette bulunan derneğin kapatılmasına gerekçe olamayacağının, kuruluş genel kurulunun iptalinin sebebinin aidat miktarını düzenleyen tüzük değişikliği olduğunu, dernek genel kurulunun bilgi eksikliğinden kaynaklanan bu hatanın yaptırım ıolarak derneğin kapatılması dernek kurma hürriyetinin ihlali olacağını, davalı derneğin İçleri Bakanlığıyla ortak profe yürüten kamu yararına çalışan bir dernek olduğunu, müvekkil derneğin denetimlerinde, mali şeffaflık ve faaliyetleri bıkımından ayasaya aykırılık tespit edilemediğinden davanın reddini savunmuştur....

        Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 17.05.2013 tarihli davanamesiyle davalı derneğin feshi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 89.maddesi gereğince derneğin feshi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı derneğin amacı kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....

          SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/183 ESAS 2019/1379 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : İzmir 5....

          Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

            Yasal düzenlemelerden de anlaşıldığı üzere, derneğin yerleşim yerleri ile dernek merkezinin aynı olmadığı, yerleşim yerinin kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerin yönetildiği yer, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il ve ilçeyi ifade ettiği açıktır. Dernekler ile ilgili mevzuatta düzenlenen dernek ile üyeler arasındaki davanın, dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına dair yetki kuralı kesin nitelikte olup, kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce re'sen gözetilmesi gerekir. (Yargıtay 20.Hukuk Dairesi 2018/4202 Esas 2018/5667 Karar - Yargıtay 8.Hukuk Dairesi 2017/9083 Esas 2017/5845 Karar) Davalı derneğin dosyada mevcut tüzüğüne göre, derneğin merkezi İzmir'dir....

            UYAP Entegrasyonu