Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 87/5.maddesi gereği, davalı dernek olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması sebebiyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma ilamında, davalı dernek temsilcisinin dernek tüzüğünün değiştirildiği ve yeni tüzüğe göre genel kurul toplantılarının üç yılda bir yapılması gerektiği ve buna göre genel kurullarının yapıldığı savunması doğrultusunda davanın reddine karar verilmesi nedeni ile tüzük değişikliği yapıldığı beyan edilen 27.11.2011 tarihli genel kurul toplantısının dernek tüzüğünde belirlenen yöntem ve usullere uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesi yönünden; davalı derneğin üye kayıt defterleri, yönetim kurulu karar defterleri, genel kurul tutanakları ve toplantıya katılanlara ait liste ile İl Dernekler Müdürlüğündeki davalı derneğin dosyası ve ilgili diğer belgelerle birlikte incelenerek oluşacak sonuç doğrultusunda karar verilmesine gereğine işaret edilmiştir....

    ye ve gelini olan ...... farklı tarihlerde borç para gönderdiğinin tespit edileceğini, ...... giden borç paralar bile ...... isteği üzerine gönderildiğini, daha sonra hesap detayları incelendiğinde zaten dernek başkanı olan .......’nin gönderilen paraların aynı gün veya bir gün sonra dernek hesabına kasadan yatırıldığını ve dernek ödemelerinin yapıldığının tespit edildiğini, ....... vermiş olduğu ifadesinde ve bir çok mahkemede de vermiş olduğu beyanlarında müvekkilinden bu parayı dernek adına borç aldığını ve borcuna karşılık olarak dernek çekini keşide ettiğini ancak derneğin ödeme gücününün azalması sebebi ile keşide günü çekin ödenmediğini, beyan ettiğini, muvekkilinin Derneğe vermiş olduğu alacağına karşılık çeki aldığını, o da dolandırıldığına banka şubesince çekin yazıldığı vakit anladığını, yaptığı icra takibi sonucunda da zaten derneğin ödeme güçlüğü çektiğini tespit etmiş bulundukları, bu bağlamda dernek ödeme güçlüğü çektiği halde dernek fesih yoluna gitmediği ve insanları...

      CEVAP: Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle; davacı T1 Dernek yönetim kurulunun 26/02/2021 tarihli ve 2021/6 sayılı kararı ile derneğin amaç ve ilkelerine uymamak, yönetim kurulu kararına uymamak ve derneğin maddi ve manevi şahsiyetini zedelediği gerekçesiyle dernek üyeliğinden ihraç edildiğini, 03/11/2019 tarihli dernek tüzüğünün 5....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf başvurusunda davalı derneğin yönetim kurulunu daha önce davacı dernek üyesi ve hatta yönetim kurulu üyeliği yapan şahıslardan ve akrabalarından oluştuğunu, bir çoğunun ihraç edilerek sahte iş ve işlemlerle derneğin yönetimini ve kurumu haksız olarak ele geçirmeye çalıştıklarının mahkeme kararı ile tescil edildiğini, aynı camii adına aynı adresi göstererek, derneğin isminin değiştirilmesi suretiyle yeni bir dernek kurma yoluna gidildiğini, davalı tarafın derneğin feshine ilişkin olup, reddedilen dosyanın temyiz sonucunu beklemek yerine aynı adres ve aynı camii için farklı bir ismin yeni bir dernek kurarak ve Diyanetteki bağlantıları aracılığı ile de derneğin camii konusunda yetkili hale gelmesi amacıyla usulsüz yoldan giderek iyi niyetli olmadıklarını ortaya koyduklarını, davalının iyi niyetli olmadığının kabulü halinde TMK'nın 89.maddesi gereğince derneğin kurulma amacına uymaması nedeniyle söz konusu derneğin feshinin gerektiğini,...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davacı vekili dava dilekçesinde; Davalı derneğin dernek merkezinde, gelen ihbarlar üzerine yapılan kontrolde kumar oynandığının tespit edildiğini, davalı T3 amacı ve varlığı kanuna ve yönetmeliklere aykırı hale geldiğinden feshedilmesi ve tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dernek yönetim kurulu başkanı ve üyeleri davaya dahil edilmiştir. Dava, derneğin feshi ve tasfiyesie talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bir derneğin feshedilebilmesi için o derneğin suç sayılan eylemlerin kaynağı haline geldiğinin, süregelen ve birden çok eylemin varlığının tespiti halinde mümkün olup ancak o takdirde dernek kurucularının asıl amaçlarının dernek faaliyeti yürütmek olmayıp dernek adı altında suç işlemeye veya ahlaka aykırı çalışmalar yapmaya yasal zemin hazırlamak olduğundan söz edilebilir....

      Maddesinde ise, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 51. maddesinde; tüzel kişinin yerleşim yerinin, kuruluş belgesinde başka bir hüküm bulunmadıkça işlerinin yönetildiği yer olduğu; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır. Davacı sıfatı, kural olarak dava konusu hakkın sahibine aittir. Ancak özel kanun hükümleri ile bazı hallerde dava konusu hakkın sahibi olmayan üçüncü kişiye de dava açma hak ve yetkisi tanınmıştır. Bu haller istisnai niteliktedir ve ancak özel bir kanun hükmüne dayanabilir. Bu hallerden birisi de kamu yararı düşüncesi ile Cumhuriyet savcılarına bazı hukuk davalarını açma hak ve yetkisinin tanınmış olmasıdır....

        2. maddesinde ise; bu Kanunun uygulanmasında, derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

          Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....

          , derneğin yerleşim yerinin, derneğin yönetim faaliyetlerinin yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

            Dava, davacının dernek üyeliğinden ihracına dair dernek yönetim kurulu kararının iptali istemine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 73. maddesinde, kayıtlı üyelerden oluşan dernek genel kurulunun derneğin en yetkili karar organı olduğu; 83. maddesinde ise, sadece genel kurul kararlarının iptalinin istenebileceği, diğer organlarının kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmıştır....

              UYAP Entegrasyonu