Somut olayda ise, Balıkesir İli, Karesi İlçesi, Armutalan Mahallesi, 140 ada, 11 parselde malik olarak yer alan T3 1970 yılında kurulduğu, 1978 yılında işlevini yitirdiği ve dernek yöneticilerinin ölü olduğu ve derneğin faal durumda olmadığı görülmektedir. Öncelikle, mahkemece başkanı İhsan Cin olan T3 halen faal bir dernek olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, 09.04.2019 tarihinde 10- 029- 026 kütük numarası ile kurulan T3 tapu kaydında malik olarak yer T3 Derneği olmadığı, önceki derneğin kendiliğinden münfesih olması nedeniyle aynı isimle kurulan dernek olduğu görülmektedir. Derneklerin tüzel kişilik kazanması Dernekler Kanunu ve Medeni Kanunun 47 ve devamı maddeleri gereğince değerlendirilmelidir. Sonradan kurulan derneğin tapuda malik olarak görünen derneğin adını taşıması onu malik konumuna getirmez. Tapu kaydının tescil tarihi itibariyle değerlendirilme yapılması gerekmektedir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/555 ESAS 2018/242 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : Bodrum 1....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/555 ESAS 2018/242 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : Bodrum 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili, davalı derneğin 09.05.2013 tarihinde kurulduğunu ancak derneğin zorunlu organlarını oluşturmaması nedeniyle derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini talep etmiştir. Davalı dernek tarafından süresi içinde cevap dilekçesi sunulmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kabulüne, davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine dair verilen karar davalı dernek tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nin 87/2. maddesi gereğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine ilişkindir....
Spor Kulübü Derneğinin eski yönetim kurulu başkanı olduğunu, davalının davacı kulüpten alacağını tahsil etmek amacıyla kulüp yönetim kurulunun 13.04.2009 tarihli 52,53,54 sayılı kararları ile kulübün Türkiye Futbol Federasyonu nezdindeki alacaklarının nakline karar verildiğini, davalının Türkiye Futbol Federasyonundan temlikten fazla miktarda alacak tahsil ettiğini bu nedenle davacı dernek yönetim kurulunun alacağın temlikine ilişkin 13.04.2009 tarihli 52, 53, 54 sayılı kararların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 73. maddesinde, derneğin nihai kararlarının en yetkili organ olan genel kurul tarafından verileceği, 83. maddesinin 2. fıkrasında ise derneğin diğer organ kararlarına karşı dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamayacağı hükme bağlanmış olup, genel kurulun onayı olmayan yönetim veya disiplin kurulu kararlarının derneğin denetim yolları tüketilmiş kararları olarak kabul edilemez....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 87/5. maddesi uyarınca olağan genel kurul toplantısını iki defa üst üste yapmaması sebebine dayalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerin incelenmesinden ve davalı dernek temsilcisi savunmalarından olağan genel kurul toplantılarının 17/01/2016 ve 13/01/2019 tarihlerinde süresinde yapıldığı ancak buna ilişkin bildirimleri idareye yapmadıkları anlaşılmıştır. Yargıtay uygulamalarında dernek genel kurul toplantılarının süresinden sonra da olsa usulüne uygun olarak yapılması derneğin hukuki varlığını sürdürme yönünde iradenin ortaya konulması olarak kabul edilip dernek tüzel kişiliğinin sona ermesi yönünden iradeye üstünlük tanınıp yapılan toplantıya önem atfedilmektedir (Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin 25/06/2019 tarihli 2019/3243 Esas 2019/6467 Karar sayılı ilamı)....
kendisinin olduğunu, yoksa, dernek tarafından kurulan iktisadi işletmenin ayrı bir tüzel kişiliğinin bulunduğundan bahsetmenin mümkün olmadığını, buna göre T4nin, tıpkı dernek şubesi, dernek lokali ve dernek sandığı gibi dernek tüzel kişiliğinden ayrı mütalaa edilemeyecek derecede dernekle bütün ve kişiliği dernek tüzel kişiliğinden mündemiç bir yan işletme olduğunu, kural olarak derneklerin kazanç paylaşımı amacıyla kurulmalarına yahut ticari faaliyette bulunmalarına yasal olanak bulunmadığını, zaten derneğin iktisadi işletmelerinin kuruluş gayesinin de, bu hukuki engeli bir şekilde aştığını, ancak belirtildiği gibi bir derneğin, kurduğu bir iktisadi işetme aracılığıyla ticari faaliyette bulunması durumunda, iktisadi işletmenin dernek tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız bir tüzel kişiliğe sahip olduğundan bahsedilemeyeceğini, bu durumda iktisadi işletmenin her türlü işlemlerinin dernek tüzel kişiliğini bağlayacağı ve dernek tüzel kişiliğinin sorumluluğuna gidilebileceği gibi, derneğin...
Somut olayda, davalı derneğin asıl üyesi olan davacının, disiplin bozucu ve kurallara aykırı davranış nedeniyle kınama cezasına ilişkin 23.10.2014 tarihli dernek yönetim kurulu kararının iptalini istediği; davacının davalı derneğin genel kuruluna bu hususta itirazda bulunmadan yani iç denetim yollarını tüketmeden doğrudan bu davayı açtığı ve davalı derneğin tüzüğünde de yönetim kurulu kararının kesin olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı anlaşıldığından, dava şartı gerçekleşmeyen davanın usulden reddine karar verilmesi yerine, işin esasına girilerek davanın kabulü doğru görülmemiştir....
KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının dernek yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılmasına dair 28.04.2014 tarihli yönetim kurulu kararının iptali ile yönetim kurulu üyeliğinin devam ettiğinin tespitini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur. (TMK.73) Derneğin üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hallerinde son kararı verir. (TMK.80/1) Ancak dernek genel kurul kararlarının iptali istenebilir. Diğer organlarının kararlarına karşı, dernek içi denetim yolları tüketilmedikçe iptal davası açılamaz. (TMK.83/2) Somut olayda; davacı, davalı derneğin yönetim kurulu kararının iptalini istemiştir. Davacının, davalı derneğin genel kurul toplantısında üyeliğine ilişkin durumunun görüşülmesini istemeden doğrudan dava açtığı anlaşılmaktadır....
Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 28/06/2021 tarih, 2021/124 esas 2021/386 karar sayılı kararına karşı, davacı vekili tarafından süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının uzun yıllardır T3 üyesi olduğunu, derneğin amacına yönelik olarak yapılan tüm faaliyetlerde hem maddi hemde manevi anlamda katılım sağladığını, davacının dernek üyeliği devam ederken mevcut başkanın yönetim anlayışını hukuk sınırları içerisinde eleştirmiş ve her üyenin tabi hakkı olan dernek hesaplarını incelemek istediğini, nitekim söz konusu dönemde dernek başkanını ''dernek hesaplarının şeffaf olması konusunda'' defaatle uyarıldığını, ancak dernek başkanınca bu durum göz ardı edilerek müvekkilin talebi hukuka ve yasalara aykırı olarak reddedildiğini, akabinde müvekkil dernek başkanın yasalara aykırı şekilde derneğin hesaplarını yönettiğinden bahisle Çarşamba Cumhuriyet...