Mahkemece, davalı derneğin karar defterindeki 27.2.2002 tarihli Yönetim Kurulu kararında şampiyonluk gecesi yemeğinin masraflarının üyeler tarafından karşılanmasının kararlaştırıldığını, davalı dernek tarafından bedelin ödeneceğine ilişkin bir sözleşme bulunmadığı açıklanarak, davanın reddine karar verilmiştir. Davacı iddiasına karşılık, davalı; dernek üyelerine yemek verildiğini ve ücretinin üyeler tarafından ödenmesi gerektiğini ileri sürerek aslında hukuki ilişkiyi kabul etmiş olmaktadır. Dernek adı ile yemek düzenlendiğine göre, davacının mahatabının da ... ... üyeler değil dernek olduğunun kabulü gerekir. Açıklanan nedenle, davacının davalı dernekten olan alacağı belirlenerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde karar tesisi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2- Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 18/11/2019 Tarih 2019/742 Esas 2019/581 Karar sayılı kararına karşı, davalı dernek vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup dosya heyetçe incelendi; A)DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı dernek kurucu başkan yardımcısı sıfatı ile derneğin 22/04/2014 tarihli kuruluşunda yer aldığını, aynı zamanda derneğin halihazırda üyeleri arasında bulunduğunu ve kendisine tebliğ edilmeksizin Yönetim Kurulu üyeliğinden çırakılana kadar derneğin yönetim kurulunda da yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptığını, ancak dernekte yapılan iş ve işleyişler hakkında kendisinin bilgi talep etmesine rağmen bilgi verilmediğini, yönetim kurulu toplantısı için yurt dışından gelmesine rağmen toplantı yapılmayacağının kendisine bildirildiğini, öncesinde toplantının ertelendiğine ilişkin hiç bir bilginin tarafına verilmediğini, dernekte yapılan çalışmaların da yasaya...
Mahkeme, hernekadar bilirkişi incelmeesi yapılmış ise de, davacı tarafça dosyaya sunulan 01/04/2011 tarihli işletme devir sözleşmesi incelendiğinde, sözleşmenin davacılar ve davalı dernek (lokal yetkilisi) olarak T4 tarafından ve Ekrem Altay tarafından imzalandığı, derneğin ise 10/08/2012 tarihinde, dava tarihinden önce kütük kaydının silindiği, yani dava tarihinde dava ehliyetine haiz bir dernek bulunmadığı, dosyaya sunulan karar defteri incelendiğinde, 12/04/2011 tarihli yönetim kurulu kararı ile derneğin işletmesinin Sezai Sönmez ve Ahmet Köker'den alınarak, T2 ve Erkan Özışıl'a verilmesine bu konuda Ekrem Altay ve eski başkan T4'e yetki verilmesine karar verildiği, 09/04/2012 tarihli yönetim kurulu kararıyla dernek üyelerinden T1'ın lokal müdürü olarak atanmasına karar verilmiş olduğu, dernek ve lokal yetkilisi olarak T4 ve Ekrem Altay tarafından imzalanan sözleşmenin 01/04/2011 tarihli olduğu dikkate alındığında, davalı T4'in dernek yönetim kurulununca yetki verilmeden önce dernek...
Maddesi hükmü “ Amacın gerçekleşmesi, gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona ermesi,.” aynı maddenin son hükmü ise “..Her ilgili, sulh hakiminden, derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tespitini isteyebilir.” şeklindedir. Somut olayda;davacı tarafından, onaylanan dernek tüzüğünün üyelere tebliğ edilememesi nedeniyle derneğin amacının gerkeçleşmesinin olanaksız hale geldiğinden derneğin sona erdiğinin tesipiti talep edildiğinden, uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nin 21.,22. ve 23. maddeleri gereğince Gölbaşı/Ankara Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 13.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dosya incelendiğinde; derneğin 11/03/2010 tarihinde kurulduğu, faal olduğu, 07/04/2012 tarihinde yapılan son genel kurul toplantısına göre davalı ...’un dernek başkanı, davalı ... ’nın dernek 2.başkanı, ... ...’ın genel sekreter, ...’un muhasib üye, ...’ın yönetim kurulu üyesi olduğu ve 13/12/2012 tarihli Gençlik Programı Proje Hibe Sözleşmesinin dernek başkanı olan davalı ... tarafından imzalandığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medenî Kanununun 50. maddesinde; "Tüzel kişinin iradesi, organları aracılığıyla açıklanır. Organlar, hukukî işlemleri ve diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Organlar, kusurlarından dolayı ayrıca kişisel olarak sorumludurlar." düzenlemesi mevcut olup, buradaki sorumluluk organı oluşturan kişiler yönünden zincirleme (müteselsil) sorumluluktur.4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 85’inci maddesi ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun 27’nci maddesi hükümleri uyarınca; derneklerin yönetim kurulları, derneğin yürütme ve temsil organlarıdır....
Türk Medeni Kanunun 73 maddesi gereğince; "Genel kurul, derneğin en yetkili karar organı olup; derneğe kayıtlı üyelerden oluşur." Türk Medeni Kanunun 77 maddesi gereğince;" Genel kurul, yönetim kurulunca, en az onbeş gün önceden toplantıya çağrılır. Bu amaçla toplantının günü, saati, yeri ve gündemi üyelere bildirilir. Toplantıya çağrı usulü ve toplantının ertelenmesine ilişkin konular, yönetmelikle düzenlenir." Türk Medeni Kanunun 78 maddesi gereğince;" Genel kurul toplantıları, tüzükte aksine hüküm olmadıkça, dernek merkezinin bulunduğu yerde yapılır. Genel kurul, katılma hakkı bulunan üyelerin salt çoğunluğunun, tüzük değişikliği ve derneğin feshi hallerinde üçte ikisinin katılımıyla toplanır; çoğunluğun sağlanamaması sebebiyle toplantının ertelenmesi durumunda ikinci toplantıda çoğunluk aranmaz. Ancak, bu toplantıya katılan üye sayısı, yönetim ve denetim kurulları üye tam sayısının iki katından az olamaz..."...
Öncelikle dava dışı derneğin başkanlığını yaptığı belirlenen davacı ve davalının dernek başkanlığı yaptıkları dönemlerin ilgili yerlerden sorularak davacının ve davalının dernek başkanı olarak görev yaptığı tarihlere ilişkin dava dışı derneğin gelir ve gider toplamlarını gösteren karar defterinin celbi ile davaya konu ödemelerin hangi tarihler arasındaki borçlardan kaynaklandığının belirlenmesi için dosyanın dernek karar defteri, davaya konu ödemelere esas borçlar ve davacı ve davalının dernek başkanı oldukları dönemler değerlendirilerek borçların hangi döneme ilişkin olduğu ve bu dönemde derneğin gelir ve giderlerine ilişkin rapor düzenlenmesinin sağlanmak suretiyle, davacı tarafından yapılan ödemelerin belirlenerek davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı hususunda bir değerlendirme yapılması gerekirken husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmediğinden kabule göre de davaya konu icra dosyasının dosya arasında bulunmadığı ve bilirkişi incelemesinde değerlendirilmemiş...
CEVAP; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle dava dilekçesinde, davacıya ait aracın derneğin işlettiği garaja sağlam teslim edildiği halde yürümesini sağlayacak parçaların üzerinde bulunmaması nedeniyle zarara uğratıldığını iddia ettiğini, davacı, TBK 579 maddesine dayalı olarak garaj, otopark ve benzeri yerleri işletenlerin sorumluluğuna dayalı olarak zararın tazmini talep etmekte olduğunu, müvekkil derneğin faaliyet konusu taşıtları saklamak ve korumak olmadığını, Derneğin faaliyet konusu Büyükşehir Beldiyesinin müvekkil derneğe kiraladığı alanda Dernek üyelerinin kendi adlarına vergi mükellefi oldukları ofislerde taşıma komisyonculuğu faaliyetini yürütmeleri, komisyon ücretinin tespiti olduğu, müvekkil dernek tüzüğü 2.maddesinde derneğin amacı; "Nakliyat Komisyon ücretlerinin dernek kanalı ile tespit edilmesi, üyeler arasında birlik ve beraberlik sağlamak " olarak belirtildiğini, garaj ve otopark işletmeciliği derneğin amaçları arasında bulunmadığını, müvekkil Dernek üyelerine hizmet...
Davalı derneğin dava konusu yıllara ilişkin olağan genel kurul toplantıları dernek tüzüğünün 10/b. maddesinde öngörülen eylül ayında değil başka aylarda yapılmıştır. Bu durum dernek tüzüğünün 10/d. maddesine aykırılık oluşturmadığı gibi eylül ayı dışında yapılan olağan genel kurul toplantılarını, olağanüstü hale de getirmez. O halde, mahkemece davanın reddine karar vermek gerekir iken yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 05.07.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. ... A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı derneğin borcu sebebiyle yapılan icra takibinde hakkında borç ödemeden aciz vesikası düzenlendiği, TMK'nun 87. maddesi gereğince dernek tüzel kişiliğinin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının 4721 sayılı TMK'nun 87/3 maddesi gereği borç ödemede acze düşen derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir....