Temyiz Sebepleri ... vekili temyiz dilekçesinde, derneğin amacının kanuna ve ahlaka aykırı hale geldiğini, yürüttüğü faaliyetlerin halkı yanıltıcı, kin ve düşmanlığa tahrik edici boyutlara taşımaya yönelik olduğunu, davanın mahiyeti itibariyle Hazine aleyhine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini açıklayarak Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, derneğin feshi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 ... Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 ... Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 Türk Medeni Kanunu'nun (4721 ... Kanun) 89 uncu maddesi ve 5253 ... Dernekler Kanunu'nun (5253 ... Kanun) 32 nci maddesi 3. Değerlendirme Bir davada hüküm, ancak davada taraf olan hakkında verilebileceğinden, bu hükme yönelik temyiz yoluna başvurma yetkisi de sadece davanın taraflarına aittir. Davanın açılmasına esas olmak üzere Cumhuriyet Savcılığı'na ihbarda bulunan ...'...

Derneğinin dernek başkanı olarak görev yaptıkları, bir kısım sanıkların söz konusu derneğin yönetim kurulu üyesi, sanık ...'nin derneğin sözleşmeli muhasebecisi, sanık ...'in ise bir dönem dernek yönetim kurulu üyesi ve aynı zamanda ... Belediyesinde zabıta amiri olarak görev yaptığı, ... Futbol takımında 2009-2010 futbol sezonunda futbolcu olarak görev yapan bir kısım katılanlara futbolculara ödenmesi gereken paraların ödenmediği halde ödenmiş gibi gösterildiği, dernekte bir takım usulsüzlükler yapılmış olabileceği şikayeti üzerine, ... Kaymakamlığınca oluşturulan komisyon ile İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığına bağlı dernek denetçileri tarafından yapılan denetimler sonucunda, dernek statüsündeki kulübün Spor Toto Teşkilat Başkanlığı'ndan doğan isim hakkı alacaklarından devir ve temlik edilmesi sonucu dava dışı... ve ...Faktoring A.Ş.'...

” nın 84. maddesine göre kalan yönetim kurulu üyeleri veya denetim kurulu tarafından bir ay içinde genel kurulun toplantıya çağrılması gerekirken bugüne kadar hiçbir çağrı yapılmadığını, Bu nedenle Dernek Genel Kurulu'nun organlarının yeniden seçilebilmesi için olağanüstü toplantıya çağrılması için üç üyenin görevlendirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

CEVAP: Davalı temsilcisi, 05.11.2020 tarihli dilekçesi ile ;üyeleri olmadığı için faaliyet yüklenemediğini,mevcut derneğin kapanış işlemlerini tamamladıklarını belirtmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince “T3 30/10/2020 tarihinde feshine karar verildiği ve tasfiyesinin tamamlanmış olduğu, bu şekilde derneğin sona ermiş olduğu anlaşıldığından konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,yapılan yargılama giderinin kamu üzerinde bırakılmasına, “ karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle ; açılan dava devam ederken TMK 76. Maddesi uyarınca davalı dernekçe fesih gerçekleşmesi üzerine verilen karar verilmesine yer olmadığına dair karara bir itirazları olmamakla birlikte, yargılama giderleri ve vekalet Ücreti kısmı için istinaf yoluna gitme zorunluluğu doğduğunu , davanın açılmasından(21.05.2020) sonra derneğin TMK 76....

Dosya içeriğine, toplanan delillere, davacı dernek Ordu İmam Hatip Okulu ve Talebelerini Koruma Derneği olarak kurulan bilahare tüzük değişiklikleri yoluyla önce Ordu T1 ve Talebelerini Koruma Derneği sonra da İslami İlimler yapan T1 olarak ismi değiştirilen her üç derneğin birbiri ile bağlantılı ve esasen aynı dernek oldukları hususunun tespitine karar verilmesini istemekle bu hususta ana dosya Ordu 2.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/1380 esas sayılı dosyasında karar verilmesi nedeniyle her üç derneğin aynı dernek olduğu tespit edilmekle bu durumu gösterecek şekilde davacınında ilgili taşınmaz tapu müdürlüklerinden şerh verilmesi hususunda talepte bulunabileceklerine, davacı lehlerine kurulan intifa hakkı ile vasiyet edilen taşınmazlara şerh verilmesi isteminin ise hasımsız açılamayacak olup bu konuda uyuşmazlık çıkması halinde uyuşmazlık çıkaran kişileri davalı olarak göstererek dava açılabileceğine, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve delillerin taktirinde ve değerlendirilmesinde...

Davacı vekili, davalı derneğin 17.04.2015 tarihli genel kurulu için üyelere usulüne uygun çağrı yapılmaması nedeniyle genel kurulun iptalini talep etmiştir. Davalı vekili, genel kurul çağrısının üyelere imza karşılığı elden tebliğ edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı derneğin 667 sayılı KHK’nin 2. maddesi uyarınca kapatılmasına karar verilen kurumlara ilişkin listede yer aldığı ve kapatıldığı anlaşıldığından 670 sayılı KHK’nin 5. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine dair verilen karar hakkında davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesinin kararı kesin olduğundan istinaf başvurusunun usulden reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, dernek genel kurulunun iptali istemine ilişkindir. Somut olayda, davalı derneğin ......

KARAR Davacı vekili, dava dilekçesinde; davalı derneğin 113 numaralı üyesinin davalı kulübün yönetim kurulu başkanlığına verdiği şikayet dilekçesi ile ilgili olarak yönetim kurulunun 08/03/2016 tarih ve 07 sayılı kararına dayanarak başlatılan soruşturma sonucunda,Yönetim Kurulunun 23/03/2016 tarihli ve 09/01 sayılı toplantısında aldığı Disiplin Kurulunun 22/03/2016 tarihli ve 04 sayılı ceza önerisi kararının aynen uygulanmasına yönelik kararının iptalini istemiş; mahkemece, davacının davalı aleyhine kendi yerleşim yeri mahkemesinde dava açtığı, davalı derneğin yerleşim yerinin ise .../... olduğu, davalı tarafın süresinde yetki itirazında bulunduğu, davacı tarafında iş bu yetki itirazını kabul ettiğinden HMK 6. maddesi gereğince mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 14/2. maddesinde, dernek ile üyeler arasındaki davaların dernek merkezinin bulunduğu yerdeki mahkemede bakılacağına ait yetki kuralı kesin nitelikte olup kamu düzenine ilişkin...

ten 130.000 TL dernek adına borç alınmasına rağmen ikinci kez aynı borç kaydının girilmesi suretiyle derneğin zarara uğratıldığı, çek ile borç ödemesi yapıldığı halde sanıkların bir kısmından borç para alınmış gibi gösterilerek dernek defterine kaydedildiği, Türkiye Futbol Federasyonu tarafından sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... adına kesilen şahsi cezaların dernek tarafından ödenmek suretiyle derneğin zarara uğratıldığı, sponsorluk bedeli olarak değişik tarihlerde yatırılan paraların dernek kayıtlarına geçirilmediği, Malatya İşadamları Derneği tarafından kulübe yapılan bağışların bir miktarının dernek kayıtlarına geçirilmeyerek derneğin zarara uğratıldığı, banka hesap hareketlerinin deftere kaydedilmediği, takvim yılı hesabına uyulmadığı, bu surette sanıkların hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve dernekler kanununa muhalefet suçlarını işledikleri iddia olunan somut olayda, Sanıkların bir kısmının başkan,başkan vekili, genel sekreter, futbol şube sorumlusu gibi üst düzey yönetici...

Dernek tüzel kişilik kazanmak kaydıyla hak ve fiil ehliyeti ile hak ve fiil ehliyetinin sonucu olarak bir davada davacı olabilme hakkına da sahiptirler. Bir davada davacı olabilme dava konusu olan hakkın sahibine aittir. Tüzel kişiliğe sahip dernek bu hakkını mevzuata aykırı olmamak kaydıyla serbestçe kullanır. Dava ehliyeti süregelen davadan feragat edebilmeyi, davayı takip etmeyip işlemsiz bırakmayı(atiye bırakma) da içerir. Somut olayda, davalı derneğin 07.04.2013 tarihli genel kurulunda daha önceden derneğin davacı sıfatıyla açtığı Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/372 Esas sayılı dosyasında davayı işlemsiz bırakma kararı alındığı, bu yetkinin derneğin genel kurulunda olduğu, böyle bir kararın alınmasında kanun ve tüzüğe aykırı bir durumun bulunmadığı anlaşılmaktadır....

yürütüldüğü yeri, dernek merkezinin ise derneğin yerleşim yerinin bulunduğu il veya ilçeyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....