Özetle dernek genel kurulunda dernek üyeleri tarafından seçilen derneğin yürütme ve temsil organı olan yönetim kurulu görevlerini kanuna ve dernek tüzüğüne uygun olarak yerine getirmek zorundadır. Türk Medeni Kanunu'nun derneklere dair hükümleri ile Dernekler Kanunu hükümleri birlikte değerlendirildiğinde; kanun koyucu, öncelikle genel kurulu olağan toplantıya çağırma görevini yönetim kuruluna verdiği, bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya toplantının yapılmasına rağmen sonuç bildirisini süresinde mülki idare amirliğine bildirmeyen dernek yönetim kurulu başkanına idari para cezası verilmesini öngörerek, derneğin genel kurullarının kanun ve dernek tüzüğünde belirtilen zaman aralıklarında yapılmasını ve derneğin tüzel kişiliğinin devam etmesini öngörmüşken, yönetim kurulunun bu görevini yerine getirip dernek üyelerini usulüne uygun toplantıya çağırmasına rağmen üst üste iki genel kurul toplantısının yapılamamasını ise kendiliğinden sona erme sebebi kabul etmiştir....
ın diğer davalılar ile birlikte tasfiye edilen ... tasfiye kurulu olduğunu, söz konusu derneğin feshedilerek malvarlığının tasfiyesine dernek genel kurulu tarafından karar verildiğini, davalıların dernek genel kurulunca alınan fesih kararını uyguladıklarını, tacir olmayan dernek hakkında derdest davanın görev yönünden de reddine karar verilmesini ettiklerini, müvekkili ile diğer davalıların tasfiye kurulu olarak vazife yaptıkları derneğin ... mahallesinde cami yaptırmak için kurulduğunu, cami yapıldıktan sonra 633 Sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve görevleri Hakkındaki Kanun Hükümleri gereği ibadete açılan caminin devrinin ... ve ... yapıldığını, ...'...
bu konuda alanında uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılmamış olması, derneğin mali işlerini yürütüp defterleri tutan kişinin tespit edilip dinlenmemiş olması ve dernek için kiralandığı belirtilen çok sayıda araca ait kira sözleşmesinde kiralayan ‘’şoför’’ olarak adı geçen ...’ın aşamalarda dinlenmemiş olması karşısında; geçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; mükerrer yargılama ve cezalandırmanın önüne geçmek amacı ile sanığın hakkında davaya konu edilen tasdiksiz deftere kayıt yaptırmak sebebi ile görülmekte olan yahut sonuçlanmış bir dava olup olmadığının araştırılması, derneğin mali işlerini yürüten kişi ya da kişilerin tespiti ve konu ile ilgili beyanlarının alınması, dernek defter ve kayıtları üzerinde alanında uzman bilirkişilere rapor düzenlettirilerek dosya arasına alınmış sanığın şahsi kredi kartına ait slipler ve harcamaların kaynakları dikkate alınarak şahsi harcamalarını derneğe fatura edip etmediği, derneğin faaliyet alanı ve faaliyet ve etkinlikleri...
Otomobil ve Motor Sporları Kulübü Derneği’nin (ANTOK) 15/05/2008 tarihli olağan genel kurulunda fesih kararı alınarak derneğin tasfiyesinin gerçekleştiği, ... Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünce 29/05/2008 tarihinde derneğin kütük kaydı silinerek dosyasının işlemden kaldırıldığı anlaşılmıştır. Mahkemece, gerekçeli kararın tebliği aşamasında davalı ... ve Motor Sporları Kulübü Derneği adına “... Mah. ... Apt. No:... ... Cd. ... .../...” adresine çıkarılan tebligat evrakının, muhatap tanınmadığı için iade edilmesi üzerine aynı adrese Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapıldığı anlaşılmıştır. Bir derneğin taraf olduğu davada dernek feshedilmişse tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti de sona erer. Somut olayda davalı ... ve Motor Sporları Kulübü Derneği’nin feshine karar verildiği anlaşılmakla, tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti olmayan davalıya Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre gerekçeli karar tebliği isabetsiz olmuştur....
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/183 ESAS 2019/1379 KARAR DAVA KONUSU : Dernek (Derneğin Kendiliğinden Sona Erdiğinin Tespiti) KARAR : İzmir 5....
Buna karşın kazanç paylaşma amacı ile kurulması mümkün olmayan derneğin; gelir sağlama amaçlı bir faaliyette de bulunmaksızın yaptığı hukuki işlemlerde tüketici konumunda olması mümkündür. Davacı derneğin klimayı derneğe gelir sağlama faaliyeti kapsamında yaptığı işlemlerin gereği olarak alması söz konusu olmadığı için mesleki bir faaliyette bulunduğundan söz edilemeyeceği, tüzel kişi olsa da mesleki bir faaliyet söz konusu olmadığından davacı derneğin tüketici sayılması gerektiği açıktır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık eser sözleşmesi niteliğindeki klimanın montajı işinden doğmuş olup tüketicilerin taraf olduğu eser sözleşmeleri de 6502 sayılı Kanun kapsamında olduğundan davanın açıldığı tüketici mahkemesi davaya bakmaya görevli olduğu halde yazılı şekilde mahkemenin görevsizliğine dayalı olarak davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Spor'da futbolcu olarak 12.7.1985- 31.5.1987 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı olarak çalıştığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, istem kabul edilerek davacının davalı ... klubüne ait işyerinde 12.7.1985- 31.5.1987 tarihleri arasında hizmet aktine dayalı olarak çalıştığının tespitine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu dönemde işe giriş bildirgesinin 12.7.1985 tarihinde verildiği ve 26.7.1985 tarihinde kurum kayıtlarına intikal ettiği, ancak prim ödemelerin yapılmaması nedeniyle kurum tarafından fiilen çalışmadığı varsayılarak kayıtlarda gösterilmediği, davalı işyeri olan ... Spor'un 30.10.1984 de kapsamdan çıkması nedeniyle evraklarının imha edildiği anlaşılmıştır. Bir derneğin taraf olduğu davaya dernek feshedilmişse tüzel kişiliği ve taraf ehliyeti de sona erer. Somut olayda davalı ......
Fıkrası gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ile tasfiyesine ilişkin olduğunu, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ve tasfiyesine karar verilmesi istemi derneğin feshi ve tasfiyesine karar verilmesi isteminden farklı olarak çekişmesiz yargı işine tabi olduğunu, 6100 sayılı HMK.nın 383....
Latif Çakıcı’ya Armağan, C.50, No:1- 2, Ocak-Haziran-1995, s. 417. ) Dernek, üyelerinden ayrı, bağımsız, kendine özgü bir örgütsel yapıya sahiptir. Dernek kurma özgürlüğünün kolektif yönü, bu özgürlüğün bir diğer öznesi olan derneğin hukuk güvencesi altına alınmasını anlatır. Bu güvence derneğin kurulmasından sona erme anına kadar sürer. Derneğin kurulması, serbestçe faaliyette bulunması ve varlık güvencesi kolektif dernek özgürlüğünü karşılamaktadır. 1982 Anayasasında, 1961 Anayasasında olduğu gibi dernek kurma özgürlüğünün yanı sıra, siyasi parti ve sendika özgürlüklerini ayrıca güvence altına almıştır. (md. 33, 51 ve 68) Buna göre ‘Herkes önceden izin almaksızın dernek kurma hakkına sahiptir.’...
Asliye Hukuk ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Cumhuriyet Başsavcılığınca davaname ile 2908 sayılı Dernekler Yasasının 50/2. maddeleri uyarınca açılan derneğin feshine karar verilmesi istemidir. 2908 Sayılı Dernekler Yasasının 10 ve 50. maddelerine göre eksikliklerin giderilmesi için yetkili mercilerce ihtarda bulunulacağı, eksikliklerin 30 gün içinde giderilmemesi halinde dernek merkezinin bulunduğu yerin en büyük mülki amirinin ihtarı ve Cumhuriyet Başsavcılığının açacağı dava ile derneğin feshinin Asliye Hukuk Mahkemesinden isteneceği açıklanmış olup, anılan yasa hükmü uyarınca davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması, T.M.Y.nın 87 maddesine göre "Derneklerin olağan genel kurul toplantısının üst üste iki kez yapılmaması halinde" her ilgilinin Sulh Hakiminden derneğin kendiliğinden sonra erdiğinin tesbitini...