Maddesi uyarınca sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak; a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, c) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, d) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK'nun 53/1.fıkrasının c bendinde yazılı hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkileri açısından...
Asliye Ceza Mahkemesi TARİHİ : 25/10/2011 NUMARASI : 2010/606 (E) ve 2011/493 (K) SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma SUÇ TARİHİ : 2008 Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanık Halim'in dernek yönetim kurulu başkanı, diğer sanıkların ise dernek yönetim kurulu üyesi oldukları, yapılan konrollerde sanıkların dernek amacı dışında harcamalar yaparak bu harcamaları derneğe fatura ettikleri anlaşıldığından, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediklerine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanıklar Ö.. B.., R.. K.., H.. B.., M.. K..'ya ait hükümlerin yapılan temyiz taleplerinin incelenmesinde; Hüküm fıkrasında sanık hakkında verilen sonuç adli para cezası “104 birim gün” yazılması gerekirken; sehven “96 birim gün” yazılmış ise de 5237 sayılı TCK’nın 52/2 maddesi uyarınca hesaplamanın “104 birim gün” üzerinden yapılması nedeniyle, maddi hata sonuca etkili görülmediğinden mahallinde her zaman düzeltilmesi mümkün görülmüştür....
Ancak; 1-TCK'nın 53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, TCK'nın 53/2-3. maddesi düzenlemeleri gözetilmeyip hangi tarihte infaz edileceği noktasında infazda tereddüte neden olacak biçimde “TCK'nın 53. maddesi uyarınca sanığın 1 yıl süre ile kamu görevi üstlenmekten, seçme seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, velayet hakkından, vakıf dernek, sendika ve şirketler, kooperatifler ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi ve denetçisi olmaktan kamu kurum ve bu nitelikteki meslek kuruluşlarında meslek icra etmekten yoksun bırakılmasına” karar verilmesi, 2- Yargılama gideri olarak hesaplanan 18,50 TL'den...
hakkından, d bendinde düzenlenen; vakıf,dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olma hakkından, e bendinde düzenlenen; bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etme hakkından, mahkum olduğu hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; c bendinde düzenlenen; velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma hakkından ise koşullu salıverilinceye kadar YOKSUN BIRAKILMASINA" ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, "Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla hükümlülüğün yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum...
Ancak; Kasten işlemiş olduğu suçtan, hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...'...
veya seçime tabii bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten, seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, velayet hakkından, vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, vakıf, dernek, sendika, şirket kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya deneticisi olmaktan, bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki mesleki kuruluşların iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılmasına," ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine, "sanığın, 5237 sayılı TCK.nun 53/1. maddesinin “a,b,c,d,e” bendinde yazılı haklardan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar sürmesi koşuluyla cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" eklenmesine karar verilmek suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK...
in TCK 53 maddesi gereğince kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak, seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan, vakıf dernek, sendika, şirket kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliğindeki meslek ve kuruluşunun iznine tabi bir meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten TCK'nun 53/2. maddesi uyarınca mahkum olduğu hapis cezasının şartla tahliye tarihi de dahil olmak üzere infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına'' ilişkin bölüm çıkarılarak, yerine ''53/1. maddesinde belirtilen ve 53/3. maddesindeki kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışındaki haklardan sanıkların mahkum olduğu hapis cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar; 53/3. maddesi gözetilerek 53/1-c maddesi uyarınca kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise koşullu salıverilme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun...
"İçtihat Metni" Dava, davacı dernek tarafından kişilik haklarından sayılan dernek adına tecavüz nedeniyle başka bir dernek hakkında genel hükümlere göre açtığı dernek adına tecavüzün önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Tarafların her ikisi de dernek ise de ,dernekler kanunun derneklerin kuruluşunu işleyişini, derneklerle dernek organları ve dernek üyelerinin arasındaki ilişkiyi, derneklerin kuruluş ve işleyişi sırasında uyacakları usul ve esasları belirleyen ve bunlara aykırılık halinde yaptırımı düzenler.Üçüncü kişilerle dernekler arasındaki ilişkiler genel hükümlere tabidir. Derneğin adının başka bir dernek tarafından da kullanılıyor olması dernekler hukukunu ilgilendirmeyip borçlar hukukunda düzenlenen haksız fiil kurallarına tabidir. Tarafların tacir olmadığı gözetildiğinde bu tür uyuşmazlıklar sonucunda verilen hükmün inceleme görevi 4.Hukuk Dairesine aittir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/06/2021 NUMARASI : 2021/124 ESAS, 2021/386 KARAR DAVA KONUSU : Dernek yönetim kurulunca verilen dernek üyeliğine ilişkin ihraç kararının iptali KARAR : Çarşamba 1....
Dava dosyasının incelenmesinde; davacının dernek üyesi olduğu, davacı ve arkadaşları hakkında Ankara C.Başsavcılığı tarafından 14.04.2010 tarihinde ceza davasının açıldığı ve dernek yönetim kurulu tarafından davacının üyelikten çıkarılmasına karar verildiği, bu kararın henüz dernek genel kurulunda görüşülmediği anlaşılmaktadır. TMK'nun 80 maddesinde; dernek genel kurulu, üyeliğe kabul ve üyelikten çıkarma hakkında son kararı vereceği düzenlenmiştir. Davacının dernek üyeliğine son verilmesine ilişkin yönetim kurulu kararı henüz genel kurulda görüşülüp karara bağlanmadığına göre, davacının dernek üyeliğinin devam ettiğinin ve dernek üyeliğinin doğal sonucu olarakta, dernek tesislerinden yararlanma hakkı bulunan davacının bu hakkını kullanmasının engellenmesi nedeniyle ortaya çıkan muarazanın giderilmesi gerektiği kuşkusuzdur....