İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince; Delil tespiti ve ihtiyati tedbir taleplerinin ayrı ayrı reddine, dair karar verildiği anlaşılmıştır....
Esas no üzerinden de delil tespit ile ilgili bir karar verilmesi mümkün olup dosya delil tespiti dosyası olarak değerlendirilmiştir. 5-Talep eden tarafından aleyhine delil tespiti talep edilen ... ile davacı arasında imzalanan 05/03/2018 tarih ve "Özel Öğretim Kurumları İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatı Devir Sözleşmesi" ile 23/03/2018 tarihli "Düzeltme Beyannamesi" uyarınca davacı şirketin SGK ve vergi borçlarından ...'nin sorumlu olduğunun tespiti ve aleyhine delil tespiti talep edilen şirketin işletme ruhsatının devrinin önlenmesine yönelik ihtiyati tedbir talep edilmiştir. 6-Öncelikle delil tespiti talebi yönünden değerlendirme yapılmıştır. Talep edenin talebine konu "SGK ve vergi borçlarından dolayı aleyhine tespit istenen şirketin sorumlu olduğunun tespiti" talebinin delil tespitinin konusu olamayacağı anlaşılmaktadır. Zira tespiti istenen husus yargılamayı gerektirdiği gibi 6100 sayılı HMK'nın 400.maddesinde sayılan delil tespiti koşullarını da sağlamadığı görülmektedir....
Somut olayda; delil tespiti talep eden vekilinin delil tespiti amacıyla yapılan keşif esnasında tedbir talep ettiği, mahkemece 11/08/2022 tarihli keşif zaptı 1 nolu bendi ile " davacı vekilinin dava konusu kalıp makinelerinin mülkiyetinin müvekkili davacıya ait olduğunun tespiti ile kalıpların müvekkiline aynen teslimi edilmesine " yönelik ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği ve delil tespiti isteyen tarafından bu ara kararının istinaf edildiği anlaşılmaktadır. HMK'nun 341/1.maddesinde "a) Nihai kararlar, b) İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilen kararlar.” " hükmüne yer verilmiştir. Aynı Yasanın 346/1....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, HMK'nın 400/1 ve 400/2 maddeleri uyarınca, görülecek bir davada ileri sürülecek bir vakıanın tespiti amacıyla keşif veya delil tespitinin mümkün olduğu, bununla birlikte mevcut fiili bir vakıa veya delillerin tespitinin hukuki çare olarak öngörüldüğü, genel anlamda hukuka aykırılık içeren bir eyleminin tespitinde hukuki yarar bulunmakla birlikte tespit isteyenin ileri sürdüğü olgu hakkında yeterli ön delil sunmadığı, karşı tarafın kullanımlarına ilişkin delil sunulamadığından, salt talep edenin beyanı ile hukuki yarar bulunduğu veya tespit yapılabileceği kabul edilemeyeceğinden ve mevcut delil durumu itibari ile tedbir talebi yönünden SMK m.159'da yer alan yaklaşık ispat olgusunun gerçekleşmediği gerekçesiyle delil tespiti ve ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir. Karara karşı, delil tespiti ve ihtiyati tedbir talep eden vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur....
GEREKÇE : Talep, delil tespiti ve ihtiyati tedbir istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....
Nihai karar niteliğinde olmayıp, delil tespiti konusundaki kararlara karşı istinaf kanun yolu açılmamıştır. Nitekim bu husus, HMK'nın 341. maddesinin gerekçesinde de, "...Bu yapılırken, tüm geçici hukuki koruma kararlarına değil, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz bakımından istinaf denetimi kabul edilmiş, bunların dışında kalan delil tespiti, defter tutulması ve mühürleme işlemi yapılması gibi hukuki korumalar için bu imkan tanınmamıştır" denilmek suretiyle konu açıklığa kavuşturulmuştur. Davacı vekili, ihtiyati tedbir yoluyla, davalı şirkete ait kayıt ve belgelere el konulmasını da istemiştir....
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine dair esas dava içinde ihtiyati tedbir ve delil tespiti istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçe ile ihtiyati tedbir ve delil tespiti isteminin reddine karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince, yasal süresi içinde istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, ileri sürülmüş olan istinaf nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Öncelikle, HMK'nın 341. maddesinde, ilk derece mahkemesinin hangi kararlarına karşı istinaf yoluna başvurulabileceği gösterilmiştir. Buna göre, ilk derece mahkemesinin nihai kararlarına ve ihtiyati tedbir ve ihtiyati hacizle ilgili kararlarına karşı istinaf yolu açılmıştır. Bunun dışında, mahkeme ara kararlarına karşı ve nihai karar niteliğinde olmayan diğer kararlarına karşı istinaf kanun yoluna başvurulamaz. Yargıtay 11.HD.'...
Davalı Bingöl Belediyesi vekili tedbire itiraz dilekçesinde özetle: taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğunu, proje maliyeti 280.000.000,00 TL olan millet bahçesi projesinin davacının delil tespiti yoluyla giderilebilecek talebine kurban edilmekte olduğunu, bu haliyle acele kamulaştırma yapma amacının ve bu kurumun var oluş sebebinin ortadan kalkar duruma geldiğini, davacının delil tespiti masrafları yapmamak için tedbir yolunu seçmiş olabileceğini, davacı tarafın yaklaşık 3000 TL masraf ile yaptıracağı delil tespiti ile kamu hizmeti için harcanan 280.000.000,00 TL değerindeki projenin aksamadan devam etmiş olacağını, tedbirin devamı halinde projenin aksayacağını ve kamu bütçesine külfet oluşacağını, ayrıca başkaca ek zararlar doğacağını, benzer durumlarda acele kamulaştırma kararlarının varlığı ve kamu yararı gözetilerek, delil tespiti istenebileceği gerekçesiyle tedbir istemlerinin reddine karar verildiğini beyan ederek ihtiyati tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir...
GEREKÇE: Talep, marka hakkına tecavüzün tespiti ve fiillerin tedbiren durdurulması istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından, "...değişik iş dosyası üzerinden basit yargılamaya tabi usul ile davacının taleplerinin çözümlenmesinin mümkün bulunmadığı, davacının tüm istemlerinin esas dava içinde uzman bilirkişiler vasıtası ile takdirinin yapılacağı, bu aşamada deliller toplanmadan istenen tedbir isteminin HMK 389.madde kapsamında aciliyet içermediği, verilecek bir tedbir kararının ilerde telafisi imkansız zararlara yol açacağı anlaşılıdığından, tedbir talebi de yargılamayı gerektirdiğinden keza kaybolacak bir delil de bulunmadığı hususları gözetildiğinde delil tespiti isteminin ve tedbir isteminin reddine" karar verilmiştir. Karar ihtiyati tedbir isteyen vekili tarafından istinaf edilmiştir....
Her ne kadar, delil tespiti ve ihtiyati tedbir taleplerinin mahkemenin değişik iş defterine kaydı yerine esas defterine kaydı yapılarak incelenip sonuçlandırılması HMK, Hukuk ve Ticaret Mahkemeleri Yazı İşleri Yönetmeliği'ne uygun değil ise de, taleplerin HMK'nın 389 vd. maddelerinde düzenlenen ihtiyati tedbir ve HMK'nın 400 vd. maddelerinde düzenlenen delil tespitine ilişkin olduğu anlaşılmakla, değişik iş niteliğinde verilen delil tespitine ilişkin kararların ve 21.02.2014 gün ve 2013/1 E.- 2014/1 K. sayılı içtihadı birleştirme kararına göre ihtiyati tedbir talebi üzerine verilen kararların temyizi mümkün olmadığından karşı taraf vekilinin temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, karşı taraf vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, temyiz harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 04.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....