Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, 2- Davacının dava dilekçesi ve 20/11/2018 tarihli talep açıklama dilekçesinde 3543 ada 16 parsel 35 nolu bağımsız bölüm için ziynetlerinin kullanıldığı iddiası ile 1.000 TL katkı ve değer artış payı istemiş ise de 16/02/2021 tarihli duruşmada 29/11/2021 tarihli talep arttırma dilekçesinde belirtilen değer artış payı alacağı talebinden vazgeçtiğine ilişkin beyan göz önüne alınarak dairemizin önceki hükmünde 1.000 TL katkıdan dolayı değer artış payı alacağına ilişkin hüküm yönünden temyiz aşamasından sonra davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğundan davacının ziynetlerle yaptığı katkıdan dolayı 1.000 TL değer artış payı alacağının dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin vazgeçme nedeni ile REDDİNE, 3- Hükmedilen miktar üzerinden harçlar kanununa göre hesaplanan ve alınması gereken 200.240,95 TL nispi karar harcından peşin olarak yatırılan 170,78 TL'nin düşümü ile eksik kalan 200.070,17 TL daha harcın davalıdan...

Danıştay Savcısı …'nun Düşüncesi : Uyuşmazlıkta, gayrimenkul satışından elde ettiği değer artış kazancını beyan etmediği yolunda düzenlenen vergi inceleme raporuna dayanılarak 2004 yılı için tarh olunan cezalı verginin kaldırılması istemiyle açılan davayı reddeden … Vergi Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Değer artış kazançlarında maliyet bedeli elden çıkarma bedelinden, maliyet bedeli ve elden çıkarma dolayısıyla yapılan ve satıcının uhdesinde kalan giderlerin ve ödenen vergi resim harçların indirilmesiyle tespit edilir....

    ; Anlaşmalı boşanma davasında yer alan “Birbirimizden herhangi bir nafaka ve tazminat talebimiz yoktur” beyanının değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır. Değerli çoğunluk “bu beyana göre” artık değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının dinlenemeyeceği görüşünde ise de düşüncemize göre bu beyan ile değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davası arasında bir bağ yoktur/kurulamaz olduğundan davanın esasının incelenmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 166 f. III hükmünde öngörülen düzenleme ile evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....

      İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227). Denkleştirme (TMK m. 230) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır (TMK m. 227/1). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacak miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler (TMK m. 227/2). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....

        Ticaret) adı altında ....vergi kimlik numarası ile 07.01.2009 tarihinde yapılan yoklama fişine göre 01.01.2009 tarihi itibari ile %25 hisse ile ... - .. - ... - ... ortaklığı olarak faaliyetine devam ettiğini, müvekkili 01.01.2009 tarihi itibari ile bu firmanın %25 ortağı olduğunu, ortaklığının halen devam ettiğini, müvekkilinin bu firmada bilfiil çalıştığı gibi şirkete maddi anlamda kazançta sağladığını, fakat 01.01.2009 'da kurulan bu ortaklığın neticesinde müvekkilinin firmanın kar ve zararlarından hiçbir zaman haberdar edilmediğini, şirket gelir ve giderlerini bilmediğini, bu durumun gizlendiğini, müvekkilinin firmanın banka hesaplarını göremediğini, firmaya ait ticari belgeleri inceleyemediğini, müvekkilinin engellendiğini, davalıların müvekkilinin hak ettiği kar payından hiçbir zaman haberdar olmadığı gibi böyle bir payın da müvekkiline aktarılmadığını ileri sürerek müvekkillerinin adi ortaklığı ortaklık sözleşmesinden doğan %25 ortaklık payına düşen miktarının toplanacak delillere...

          Bundan ayrı Mahkemece, değer artış payı alacağı ve eşyalardan kaynaklanan alacak bedeline hükmedilirken HMK'nun 26.(HUMK 74) maddesi uyarınca davacının talebe bağlılık ilkesi göz önünde tutularak bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre usulüne uygun değer artış payı alacağı belirlenmeden ve istihkak davasına konu ev eşyasını da kapsar şekilde değer artış payı alacağına hükmedilmesi doğru değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı vekilinin temyiz itirazları ayrı ayrı yerinde görüldüğünden kabulüne, Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile halen yürürlükte bulunan 1086 sayılı HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 388/4. , HMK m.297/ç) ve 440/I....

            Davacı vekili 10.10.2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle ,dava dilekçesinde alacak taleplerinin 5.000,00- TL katılma alacağı , 5.000,00- TL. değer artış payı alacağı olarak bildirildiğini ancak 5.000,00- TL katılma alacağının, belirsiz alacak davası kapsamında 80.000,00- TL arttırılarak -ıslah ederek sonuç itibariyle 85.000,00- TL katılma alacağı ve 5.000,00- TL değer artış payı alacağının davalıdan faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

            T.M.Y.’nın 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.” Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....

              T.M.Y.’nın 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.” Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....

                T.M.Y.’nın 227. maddesinde “eşlerden biri diğerine ait bir malın edinilmesine iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun bir karşılık olmaksızın katkıda bulunmuşsa tasfiye sırasında bu malda ortaya çıkan değer artışı için katkısı oranında alacak hakkına sahip olur ve bu alacak o malın tasfiyesi sırasındaki değerine göre hesaplanır; bir değer kaybı söz konusu olduğunda katkının başlangıcındaki değeri esas alınır.” Türk Medeni Yasasının yürürlüğü ve uygulama şekli hakkındaki 4722 Sayılı Yasanın 10. maddesinde “T.M.Y.’nın yürürlüğe girdiği tarihten önce evlenmiş olan eşler arasında bu tarihe kadar tabi oldukları mal rejimi devam eder....

                  UYAP Entegrasyonu