Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı Alacağı, Katılma Alacağı ... ... aralarındaki değer artış payı alacağı, katılma alacağı davasının reddine dair...Aile Mahkemesi'nden verilen 26.11.2015 gün ve 458/541 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yapılan feragatin irade bozukluğuna dayalı olduğu idddiasına ilişkin olarak temyiz eden tarafından soyut iddia dışında bir delil gösterilmemiş olduğunun anlaşılmasına, göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve aşağıda dökümü yazılı 29,20 TL onama harcının temyiz...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer Artış Payı Alacağı, Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı alacağı, katılma alacağı davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine dair .......

      ; Anlaşmalı boşanma davasında yer alan “Birbirimizden herhangi bir nafaka ve tazminat talebimiz yoktur” beyanının değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının reddine gerekçe oluşturup oluşturmayacağı yönünde değerli çoğunluk ile aramızda çekişme vardır. Değerli çoğunluk “bu beyana göre” artık değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davasının dinlenemeyeceği görüşünde ise de düşüncemize göre bu beyan ile değer artış payı alacağı (TMK m. 227) davası arasında bir bağ yoktur/kurulamaz olduğundan davanın esasının incelenmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu m. 166 f. III hükmünde öngörülen düzenleme ile evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır....

        Peşin olarak ödenen 40.000 TL davacıya ait kişisel mal niteliğinde olup TMK'nun 227/1. maddesi uyarınca değer artış payı alacağı katkının başlangıçtaki miktarından az olamayacağından mahkemece 40.000 TL değer artış payının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmekle, davalı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince, dava değer artış payı alacağı ve katılma alacağına ilişkin olup, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinden (sürüm değeri) değer artış payı olarak belirlenen 40.000 TL ve taşınmaz için kullanılan konut kredisinin ölüm tarihindeki miktarının düşülmesinden sonra kalan miktarın (artık değer) yarısı olan 8.347,82 TL'ye TMK 236/1 maddesine göre katılma alacağı olarak karar vermek gerekiyor ise de, davacı vekili 11.06.2013 tarihli dilekçesinde katılma alacağını 3.142,67 TL ile sınırladığından...

          Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, ......sal ya da ...... ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunul......ıdır. Artık değere katılma alacağı ise; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş ......larının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu ......lara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu ...... varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur. Değer artış payı ve artık değere katılma alacağı miktarları hesaplanırken, ...... rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan ......ın, bu tarihteki durumuna göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değeri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1)....

            ın 1984 yılında evlendiğini ve evlilik birliği içinde ... adına 12 parseldeki 1/2 hissenin 2005 yılında edinildiğini, bu taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile müteahhide verilmesi sonucu 1, 3, 5, 6, 8, 10 numaralı daireler ile 13 numaralı işyerinin elde edildiğini, alım sırasında davacının ziynetleri ile katkıda bulunduğunu açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000,00 TL katılma, 1.000,00 TL değer artış payı alacağının faizi ile davalılardan tahsilini istemiş, 08.03.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 165.918,37 TL katılma alacağı, 82.959,18 TL değer artış payı alacağı olmak üzere toplam 248.877,55 TL'ye yükseltmiştir....

              Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının 11161 ada 1 parselde kayıtlı bağ vasıflı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bu taşınmaza yönelik dava, artık değere katılma ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı erkek bu taşınmazın alımında babasına ait aracın satım bedelinin kullanıldığını beyan ederek değer artış payı alacağı ve katılma alacağı talebinde bulunmuş, davalı kadın ise taşımazın alımında ziynetlerinin kullanıldığını savunmuştur....

                Davalı ... vekili, dava konusu evin müvekkilinin babası tarafından hediye edilen dava dışı bir taşınmazın satımından gelen para, davalının akrabalarından aldığı borç ve banka kredisi çekilerek satın alındığını, davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 125.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağı yönünden dava tarihinden, 44.205,48 TL katılma alacağı ve değer artış payı yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir....

                  Görüldüğü üzere katılma alacağı davası rejim süresince edinilen “edinilmiş mallarının toplam değerine” yöneliktir. Oysa davacının 3.12.2004 günlü dilekçe ile gerçekleşen isteği 545 parselde bulunan lokanta ve depoya yönelik olup “diğer taşınmazlarla ilgili dava hakkımızı atiye bırakıyoruz” beyanı ile katılma alacağı yönünde istemi bulunmadığı kendi anlatımı ile sabittir. Başka bir anlatımla diğer edinilmiş malların istek dışında bırakılması gerek bu taşınmazlarla ilgili DAPA (=değer artış payı alacağı), DAPB (=değer artış payı borcu), KMD (=kişisel malda denkleştirme), EMD (=edinilmiş malda denkleştirme) ve bu taşınmazlara ilişkin borçları bile inceleme dışı bırakır ki katılma alacağının doğru hesaplanmasına olanak kalmaz/açık aykırılık oluşturur. Olayları anlatmak taraflara doğru olarak niteleme yapamak hakime aittir. Davacının istemi, değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB....

                    Ancak, TMK.nun 232.maddesine göre mal rejiminin tasfiyesinde malların sürüm değerleri esas alınmakta olup TMK. nun 239. maddesinde de, aksine bir anlaşma yok ise tasfiye tarihi olan değer artış payı ve katılma alacağı davasının karar tarihi itibariyle faiz yürütüleceği hükme bağlanmıştır. Bu bakımdan, davanın kabulüne karar verildiği takdirde faizin başlangıç tarihinin, değer artış payı ve katılma alacağı davasının hükme bağlandığı 18.11.2009 tarihi olması gerekirken eldeki dava tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması da doğru olmamıştır. Dava konusu edilen 1.1.2002 öncesi edinilen bir taşınmaz mal bulunmadığından davacının katkı payı alacağı isteği olamayacağı açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu