Kesinleşen Asliye Hukuk Mahkemesi ilamına dayalı başlatılan ilamlı takibin ... 5.İcra Mahkemesinin 23.12.2004 tarih ve 2004/490 E. - 696 K.sayılı kararıyla iptal edildiği ve bu iptal edilen taleple ilgili yapılan temlik işleminin de artık yok hükmünde sayılacağı düşünülmeksizin sonuca gidilmesi eksik incelemeye dayalı bir karardır. Üçüncü kişiye tebliğ edilen İİK.nun 89/1 maddesine dayalı haciz ihbarlarının tebliğ tarihleri olan 3.3.2005 ve 4.4.2006 tarihlerinde (aynı asliye hukuk mahkemesi kararı dayanak yapılarak) üçüncü kişi hakkında başlatılan bir ilamlı icra takibi bulunmamaktadır. İİK.nun 89/4 maddesi hükmüne göre haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihte üçüncü kişi uhdesinde kesinleşen asliye hukuk mahkemesi kararı gereği mevcut alacak bulunduğu anlaşıldığından mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmelidir....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....
Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir. İİK'nın 142/1. maddesi uyarınca davalı alacağının gerçek bir hukuki ilişkiye dayanmadığı iddiası ile muvazaa nedenine dayalı açılan sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükü davalıdadır. Davalının bu alacağın varlığını ve miktarını üçüncü kişilere karşı da ileri sürülebilecek nitelikteki delillerle ispatlaması gerekmektedir. Somut olayda, dava dışı borçlunun ticari defterlerine göre dava dışı ... Ltd. Şti.’ne borçlu olduğu, borcuna binaen lehtarı dava dışı ... Ltd. Şti. olan çek keşide ettiği, anılan çekin ciro yoluyla davalıya geçtiği görülmüştür. Bu durumda mahkemece, davalının alacağının varlığını ve miktarını ispat ettiği gözönünde bulundurularak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Bu nedenle borçlunun maaşı üzerine konulan hacizlerin sıralamasının, sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, İİK'nin 142. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki gibi ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunun kabulü doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davanın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken ispat yükü davalıya yüklenerek yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, ödünç sözleşmesi ve mülga 6762 sayılı TTK'nun 644. maddesine dayalı alacak istemine ilişkin olup mahkemece TTK'nun 644. ve 661. maddeleri uyarınca zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf esasen ödünç sözleşmesine dayalı olarak işbu davayı açmış ve asıl ilişkinin kanıtlanamaması halinde davalının TTK'nun 644. maddesi uyarınca dahi sorumlu bulunduğunu ileri sürmüş olmasına rağmen, mahkemece taraflar arasındaki temel ilişki hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın yalnızca TTK'nun 644. maddesine dayalı olarak yapılan değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı-karşı davacı kadın, zina (TMK m. 161), pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) dayalı olarak boşanma talebinde bulunmuş, mahkemece erkeğin TMK 164’e dayalı, kadının ise TMK 161 ve 162. maddelerine dayalı boşanma taleplerinin reddine, kadının TMK’nun 166-1. maddesi uyarınca açılan boşanma davasının kabulüyle, tarafların boşanmalarına karar vermiştir. Yapılan yargılama ve toplanan deliller ile dinlenen tanık beyanlarından, davacı-karşı davalı erkek ile dava dışı S.O. isimli kadının mahkemeninde kabulünde olduğu üzere beraber tatile gittikleri, sosyal ortamlarda bu kadını eşi olarak tanıttığı anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı-karşı davacı kadının zinaya dayalı boşanma davasını ispatladığının kabulü gerekir....
Mahkemece, bononun sadece keşideci adı, adresi ve imzasını taşıyan kısmı doldurularak teslim edildiği, miktar ve vade dahil olmak üzere diğer kısımların sonradan doldurulduğu, bankanın faaliyet alanı nazara alındığında bu bonoyu bir kredi karşılığında teminat olarak almış olabileceği, bankanın kredi ilişkisi hakkında hiçbir bilgi belge sunmadan bonoya dayalı talepte bulunduğu, kredi ilişkisinin sona erdirilebilmesi için öncelikle hesabın kat edilmiş olması gerektiği, bankanın bakiye kredi alacağını ispat edemediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir. Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....
Mahkemece işyeri ihtiyacı ve akde aykırılık nedenleriyle tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, kiracıya T.B.K’ nun 316/2 maddesine uygun ihtar gönderilmemesine göre; davacının akde aykırılık nedenine dayalı davanın reddine ilişkin hükme yönelttiği temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının işyeri ihtiyacı nedenine dayalı davanın reddine ilişkin hükme yönelttiği temyiz itirazlarına gelince; 6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Terk (TMK md 164) hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının müşterek konutu haklı bir sebep olmadan terk ettiği sabit olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde yer alan terk hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının reddi için evden ayrılmanın haklılığı değil, eve dönmemekte haklılığın ispatı gerekli olup bu nedenle mahkemece davanın reddine dair gerekçe isabetsiz ise de; Davacı kocanın daha önce .... Mahkemesinin ....sas sayılı dosyasında 24.3.2008 tarihinde açtığı "terk" hukuki nedenine dayalı boşanma davası geçersiz ihtara dayanılarak açıldığından bahisle reddedilmiş ve bu karar 29.6.2010 tarihinde kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, zilyetliğe dayalı dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 8.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 22.03.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....