Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle borçlunun maaşı üzerine konulan hacizlerin sıralamasının, sıra cetveli niteliğinde olduğu kabul edilerek, İİK'nin 142. maddesi uyarınca açılan muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarındaki gibi ispat yükünün davalı alacaklıda olduğunun kabulü doğru değildir. Bu durumda mahkemece, davanın TBK'nın 19. maddesinde düzenlenmiş muvazaa iddiasına dayalı iptal istemine ilişkin olduğunun kabulü ile ispat yükü yönünden genel ilkelere uygun olarak uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekirken ispat yükü davalıya yüklenerek yanılgılı gerekçeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılardan ...'ın temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, ödünç sözleşmesi ve mülga 6762 sayılı TTK'nun 644. maddesine dayalı alacak istemine ilişkin olup mahkemece TTK'nun 644. ve 661. maddeleri uyarınca zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı taraf esasen ödünç sözleşmesine dayalı olarak işbu davayı açmış ve asıl ilişkinin kanıtlanamaması halinde davalının TTK'nun 644. maddesi uyarınca dahi sorumlu bulunduğunu ileri sürmüş olmasına rağmen, mahkemece taraflar arasındaki temel ilişki hakkında herhangi bir değerlendirme yapılmaksızın yalnızca TTK'nun 644. maddesine dayalı olarak yapılan değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından fiili ayrılığa dayalı (TMK m.166/son), aksi halde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı olarak terditli boşanma davası açılmıştır. Mahkemece; davacı erkek tarafından daha önce 10.03.2011 tarihinde açılan ... 2. Aile Mahkemesinin 2011/256 esas sayılı dava dosyasının konusu ile bu dosyasının konusunun evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olduğu hükme esas alınarak derdest başka bir dava bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Derdestlik bir dava şartı olup hakim tarafından re'sen gözetilir (HMK m. 114/1-ı,115)....

        Mahkemece işyeri ihtiyacı ve akde aykırılık nedenleriyle tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere, kiracıya T.B.K’ nun 316/2 maddesine uygun ihtar gönderilmemesine göre; davacının akde aykırılık nedenine dayalı davanın reddine ilişkin hükme yönelttiği temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacının işyeri ihtiyacı nedenine dayalı davanın reddine ilişkin hükme yönelttiği temyiz itirazlarına gelince; 6098 sayılı TBK.’nun 350/1. maddesi hükmüne göre ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak tahliye davalarının belirli süreli sözleşmelerde sürenin sonunda, belirsiz süreli sözleşmelerde bu kanunun 328. maddesinde fesih bildirimi için öngörülen sürelere uyularak belirlenecek tarihten başlayarak bir ay içinde açılması gerekir....

          Her iki davanın davacısı olan kadın 2014/13450 esas sayılı ilk davayı, erkek eşi evden başka kadınla çıkarken görmesi vakıasına dayalı olarak açmış, temyize konu ikinci davayı ise ise bahsedilen olaydan sonra erkek eşin iddia edilen kadınla birlikte yaşamaları nedeniyle zina hukuki sebebine ve ayrıca başka kadınlarla gezmesi, evlilik dışı ilişkisini çevreye anlatması vakıasına dayalı olarak evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açmıştır. Aynı davanın, aynı sebebe dayalı olarak, aynı taraflar arasında görülmekte olması halinde derdestlik söz konusu olur. Somut olayda, ikinci davada zina vakıası ile zina hukuki sebebi ilk davada ileri sürülmemiş olduğu, evlilik birliğinin sarsılmasına neden gösterilen vakıaların da ilk boşanma davasından sonra gerçekleşmiş farklı vakıalar olması nedeniyle davalar arasında derdestlik oluştuğundan söz edilemez....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Terk (TMK md 164) hukuki sebebine dayalı boşanma davasıdır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalı kadının müşterek konutu haklı bir sebep olmadan terk ettiği sabit olmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 164. maddesinde yer alan terk hukuksal nedenine dayalı boşanma davasının reddi için evden ayrılmanın haklılığı değil, eve dönmemekte haklılığın ispatı gerekli olup bu nedenle mahkemece davanın reddine dair gerekçe isabetsiz ise de; Davacı kocanın daha önce .... Mahkemesinin ....sas sayılı dosyasında 24.3.2008 tarihinde açtığı "terk" hukuki nedenine dayalı boşanma davası geçersiz ihtara dayanılarak açıldığından bahisle reddedilmiş ve bu karar 29.6.2010 tarihinde kesinleşmiştir....

              Şikayete konu edilen icra takip dosyalarının incelenmesinde; Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 26.06.2012 tarih 2009/407 Esas ve 2012/244 Karar sayılı ilamına dayalı olarak İcra Müdürlüğü'nün 2013/18304 Esas sayılı takip dosyasında, davacılardan ... ve ... vekili tarafından, ilamda hükmedilen vekalet ücretinin takibe konulduğu; bahsi geçen İcra Müdürlüğü'nün 2013/18300 Esas sayılı takip dosyasında ise yine aynı ilama dayalı olarak . Noterliği'nce düzenlenen 21.02.2013 tarih 3377 yevmiye numaralı temliknameye dayalı olarak davacılardan alacağı temlik alan ... vekilinin davacılar lehine hükmedilen icra inkar tazminatı, harç ve yargılama giderini takibe konu ettiği görülmektedir....

                Mahkemece, bononun sadece keşideci adı, adresi ve imzasını taşıyan kısmı doldurularak teslim edildiği, miktar ve vade dahil olmak üzere diğer kısımların sonradan doldurulduğu, bankanın faaliyet alanı nazara alındığında bu bonoyu bir kredi karşılığında teminat olarak almış olabileceği, bankanın kredi ilişkisi hakkında hiçbir bilgi belge sunmadan bonoya dayalı talepte bulunduğu, kredi ilişkisinin sona erdirilebilmesi için öncelikle hesabın kat edilmiş olması gerektiği, bankanın bakiye kredi alacağını ispat edemediği gerekçesiyle, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir. Talep, bonoya dayalı ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olup, mahkemece yukarıda belirtilen nedenlerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir....

                  Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda, alacaklının bonoya dayalı olarak başlattığı takipten ve takibe konu alacaktan feragat ettiği halde daha sonra aynı bonoya dayalı olarak aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yeni bir icra takibi başlattığını ileri sürerek borca itiraz ettiği, mahkemece alacaktan açıkça feragat edilmediği gerekçesi ile itirazın reddine karar verildiği, borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine...

                    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, erkek tarafından zina hukuki nedenine (TMK m. 161) dayalı boşanma davası; karşı dava ise kadın tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası olup yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince "Boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu belirtilerek erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi hükmüne karşı, davalı-karşı davacı kadın tarafından "Kişisel ilişki süresi, çocuğun yurtdışına çıkmasının yasaklanmasına dair tedbir kararı" yönünden, davacı-karşı davalı erkek tarafından ise; "Kendisinin zina sebebine dayalı olarak açtığı davanın reddi, kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, velayet" yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu