Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

iddiaların tespit davası şeklinde ileri sürüldüğü, bu taleplerin kısmi yada tam eda davası ile elde edilebileceği bu durumda davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

    İcra Mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde icra mahkemesi itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder.Alacaklı bu durumda sadece tahsil davası açarak alacağını borçludan talep edebilir. Bu talep üzerine borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu genel mahkemede borçtan kurtulma davası açabilir. (İİK.m.69).Bu davanın süresinde açılması halinde itirazın geçici kaldırılması kesin kaldırmaya dönüşmez. Borçtan kurtulma davası bir tür menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ayrıca menfi tespit davası açmakta borçlunun hukuki yararı yoktur....

      Tespit davaları bir hukuki ilişkinin var olup olmadığının belirlenmesine yönelik olarak açılan davalar olup görülmekte olan veya açılacak bir davada iddia veya savunma olarak ileri sürülebilecek konular için bağımsız bir tespit davası açmakta hukuki yarar yoktur. ... davası sonunda verilen hüküm ile, aynı zamanda dava konusu hukuki ilişkinin var olup olmadığı da tespit edilir ve ondan sonra bu tespite dayalı olarak ... hükmü kurulur, ...’ın kararlı uygulamasına göre de, ... davası açmak mümkün ise, tespit davası açılamaz. Anılan kuralın geçerli olabilmesi için, ... davası sonunda verilecek hükmün tespite ilişkin bölümü ile tespit davası sonunda alınacak tespit hükmü arasında, meydana getirdikleri kesin hükmün etkisi bakımından hiç bir fark bulunmaması gerekir. Diğer bir söyleyişle tespit davası ile istenen hukuki korunma, ... davası ile tamamen elde edilebilecekse, o zaman, davacının ayrı bir tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur....

        Davacının tespit davası açtığı sırada eda davası açmasını engelleyen bir sebep bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla tespit davası açıldığı sırada eda davası açılabilecek durumdadır. Eda davası açılması gereken bu durumda tespit davası açmakta davacının hukuki yararı bulunmadığından davanın usulden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı biçimde karar verilmiş olması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı kadın tarafından, her iki boşanma davası ile fer'ileri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadının boşanma davası ile davalı-davacı kocanın karşı dava olarak açtığı boşanma davasının yargılamasında davalı-davacı kocanın davası kabul edilerek boşanmaya karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir....

            İcra Mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde icra mahkemesi itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder.Alacaklı bu durumda sadece tahsil davası açarak alacağını borçludan talep edebilir. Bu talep üzerine borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu genel mahkemede borçtan kurtulma davası açabilir. (İİK.m.69).Bu davanın süresinde açılması halinde itirazın geçici kaldırılması kesin kaldırmaya dönüşmez. Borçtan kurtulma davası bir tür menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ayrıca menfi tespit davası açmakta borçlunun hukuki yararı yoktur....

              İcra Mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde icra mahkemesi itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder.Alacaklı bu durumda sadece tahsil davası açarak alacağını borçludan talep edebilir. Bu talep üzerine borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu genel mahkemede borçtan kurtulma davası açabilir. (İİK.m.69).Bu davanın süresinde açılması halinde itirazın geçici kaldırılması kesin kaldırmaya dönüşmez. Borçtan kurtulma davası bir tür menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ayrıca menfi tespit davası açmakta borçlunun hukuki yararı yoktur....

                İcra Mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde icra mahkemesi itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder.Alacaklı bu durumda sadece tahsil davası açarak alacağını borçludan talep edebilir. Bu talep üzerine borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu genel mahkemede borçtan kurtulma davası açabilir. (İİK.m.69).Bu davanın süresinde açılması halinde itirazın geçici kaldırılması kesin kaldırmaya dönüşmez. Borçtan kurtulma davası bir tür menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ayrıca menfi tespit davası açmakta borçlunun hukuki yararı yoktur....

                  İcra Mahkemesince yapılacak inceleme sonucunda imzanın borçluya ait olmadığının tespiti halinde icra mahkemesi itirazın geçici kaldırılması talebini reddeder.Alacaklı bu durumda sadece tahsil davası açarak alacağını borçludan talep edebilir. Bu talep üzerine borçlu tüm savunma sebeplerini ileri sürebileceğinden borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Alacaklının itirazın geçici kaldırılması talebinin kabulü halinde borçlu genel mahkemede borçtan kurtulma davası açabilir. (İİK.m.69).Bu davanın süresinde açılması halinde itirazın geçici kaldırılması kesin kaldırmaya dönüşmez. Borçtan kurtulma davası bir tür menfi tespit davası niteliğinde olduğundan ayrıca menfi tespit davası açmakta borçlunun hukuki yararı yoktur....

                    Dosya kapsamından, davacı ... tarafından davalı ... aleyhinde dava konusu taşınmazla ilgili olarak Asliye Hukuk Mahkemesinde tapu iptali ve tescili davası açıldığı, mahkemece yörede orman kadastrosu çalışmaları yapıldığından bahisle görevizlik yönünde hüküm kurularak dosyanın kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, kadastro mahkemesi tarafından ise eldeki bu davanın yine davacı ... tarafından açılan orman tahdidine itiraz davası ile birleştirildiği; bu haliyle tapu iptali ve tescili davası yönünden karşılıklı olarak verilmiş bir görevsizlik kararı bulunduğu, orman tahdidine itiraz davası yönünden ise henüz asliye hukuk mahkemesince yapılmış bir değerlendirme ve alınmış bir karar bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu olgular karşısında, orman tahdidine itiraz davası yönünden henüz görev uyuşmazlığı ortaya çıkmadığından merci tayini yönünden bir karar verilmesine gerek bulunmamakta olup, incelemenin, tapu iptal ve tescil davası ile sınırlı olarak yapılması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu