Ş. şirketinden aldığını, davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin, davalı tarafça, Nissa İnşaat A.Ş. arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle kurulduğunu, müvekkili taşınmazı satın alınca, konutu açısından ipotek borçlusu konumuna düştüğünü, davacının söz konusu daireyi satın aldığını ve bütün ödemelerini yaptığını, müvekkilinin iş bu konutun satışından dolayı dava dışı 3.şahıs Nissa şirketine herhangi bir borcunun kalmadığını, yapılan araştırmada 2011 yılında konulan dava konusu ipoteğin asıl borçlusu Nissa İnşaat AŞ'nin, davalı İş Bankası AŞ'ye olan bütün borcunu ödediğini ve ipoteğin konusuz kaldığını öğrendiklerini, ancak davalı bankanın bütün ısrarlara rağmen ipoteği kaldırmamakta direnmekte olduğu için huzurdaki davanın açıldığını, tapu kaydında görüleceği üzere, davalı İş Bankası lehine konulan 90.000.000 TL ve 270.000,00 TL bedelli ipoteklerin kaldırılmadığını, bu ipoteğin sözleşmesine göre, borçlu şirket Nissa AŞ'nin, bankaya borcu kalmadığı için ipoteğin kaldırılması gerektiğini,...
nin borçlu olduğu ipotekler ile çok sayıda haciz şerhinin bulunduğu tapu kaydı ve tüm dosya kapsamı ile sabittir. İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin taşınmazın aynına yönelik konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ipoteklerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmadığı değerlendirilmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
A.Ş'ye herhangi bir borçlarının bulunmadığını, taşınmaz üzerindeki takyidatların taşınmazın satın alındığı tarihten 3 yıl sonra konulduğunu, satın alım tarihinden sonra tapuya şerh edilen haciz ve ipoteklerden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ...nın ana taşınmazın tapu kütüğünde kat irtifakının kurulması, konut satım bedelinin alıcı tarafından satıcıya tamamen ödendiği, taşınmazın mülkiyetinin gerçekleştiğini, müvekkilinin satın aldığı taşınmaz üzerinde ...bank A.ş ve .... kiralama A.ş lehine ipotekler bulunduğunu, dava konusu bağımsız bölüm üzerinde davalı ..., ...bank ve ... kiralama'nın herhangi bir ayni hakkının bulunmadığını, bu nedenle ...bank ve ... kiralamanın ipotek şerhi ile devirden açıkça sorumlu olduklarını, 20/01/2020 tarihinde ...bank ipotekli taşınmazların satışına başladığını, ihtarnamede müvekkilinin 236. Sırada olduğunu, konulan ipoteklerin iyi niyetli olmadığını, fek edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın ... ve ...'...
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, taraflar arasında akdedilen gayrimenkul satım vaadi sözleşmesinde iki taşınmazın satım bedelinin 750.000 USD olarak kararlaştırıldığı, ayrıca satım işleminin taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasından sonra yapılacağı hususunun kabul edildiği, ipoteklerin kaldırılması yükümlülüğünün davalıya ait olmasına rağmen davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmediği, bunun üzerine davacı tarafından ipoteklerin fekki için ipotek alacaklısı bankalar adına hareket eden dava dışı İş Bankasına 53.000 YTL gönderildiği ve bunun üzerine ipoteklerin kaldırılıp satımının gerçekleştirildiği, dava konusu bu bedelin satım tutarına dahil olmayıp, davalı tarafından iade edilmesi gerektiği nedeni ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
fek edilmediğinin beyan edildiğini, müvekkilini temsilen davalılar -------- tarihinde, --------------- numaralı ihtarnamesi tebliğ edilmişse de gelinen aşamada bu zamana kadar, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması yolunda herhangi bir işlem yapılmadığını beyanla; ----------------- üzerindeki ipoteklerin taşınmaz teminat vasfını yitirdiğinden söz konusu ipoteklerin fekkine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Akbank T.A.Ş. ve T3 herhangi bir şekilde ayni bir hakkı bulunmadığını, ödemelerini yaparak edimini yerine getiren müvekkilinin taşınmazı üzerinde ipotek kurulmasının hukuka ve kanuna aykırıdır olduğunu, dava konusu gayrimenkullerin 3. kişilere satış ve devrinin engellenmesi açısından HMK 389. maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, davalılar Akbank T.A.Ş ve T3 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar teminatsız olarak cebri satışların durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, B BLOK, 104 Bağımsız bölüm numarası no.lu bağımsız bölümde yer alan taşınmazın üzerinde...
Sıf. ) Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ile 2012 yılından itibaren ticari ilişki içinde olduğunu, davalıdan alınan malın ayıplı çıktığını, aralarındaki sözleşmeyi feshettiklerini ileri sürerek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalı şirket lehine taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, yetki itirazında bulunarak, davanın reddini istemiştir....
Tarafından konulan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek, haciz ve tüm takyidatların fekkine karar verilmesinin talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, konut satım sözleşmesinden (yüklenicinin temlikinden) kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin fekki istemine ilişkindir....