Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile asıl dava yönünden 230.785,57 TL alacağın tahsiline, birleştirilen dava yönünden ise kurum işleminin iptaline dair verilen karar, Dairece, asıl dava bakımından talep, fesih ve cezai şart işleminin haksızlığının tespiti ile muarazanın meni olduğu halde, talep dışına çıkılmak suretiyle alacak hükmü kurulmuş olmasının doğru olmadığına değinilerek bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak asıl davanın kabulü ile fesih ve cezai şart işleminin uygulanmasına ilişkin işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunun tespitine, taraflar arasındaki muarazanın bu şekilde önlenmesine; birleştirilen dava bakımından ise Yargıtay incelemesinden geçmesi ve kesinleşmesi nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın aşağıdaki bent dışında kalan bölümleri yönünden bozmaya uygun olmasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Asıl dava, tespit ve muarazanın...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 355/1 maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan incelemede; Dava, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin, taraflarca imzalanan protokole aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve muarazanın meni istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama, toplanan deliller, dinlenilen tanık beyanları ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; işleme konu reçetelerin sahte olduğu yönünde dosya kapsamında bir delil bulunmadığı, reçetelerin gerçeğe uygun şekilde düzenlendiği yönünde kanaat oluştuğu, davalı kurum işleminin taraflar arasındaki ilaç protokolünün 5.3.10 ve 4.3.6. Maddelerine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı kurum işleminin iptaline karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, aşamalardaki beyanlarını tekrarla, kurum işleminin protokol ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu, protokol şartlarını ortadan kaldırır şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin sözleşme serbestisi ilkesine uygun olmadığını, kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek istinaf isteminde bulunmuştur. Dava, muarazanın giderilmesi ve kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 389. maddesi uyarınca; mevcut durumun değişmesi halinde, hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması, hakkın elde edilmesinin tamamen imkânsız hale gelmesi ya da gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğması tehlikesi varsa ihtiyati tedbir kararı verilebilecek olup, somut olayda davalı kurum tarafından tesis edilen cezai işlemin uygulanması halinde davacı açısından telafisi güç ve imkansız zarar doğabileceği açıktır....

    Bölge adliye mahkemesince; davacı eczacı ya da çalışanlarının kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak sahte reçete fatura ettiklerinin yasal delillerle ispatlanamamış olması gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2) Uyuşmazlık, davalı kurum tarafından uygulanan cezai işlemin, taraflarca imzalanan protokole aykırı olduğu gerekçesiyle iptali ve muarazanın meni istemine ilişkindir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; dava konusu uyuşmazlığa ilişkin işlemin, ... adına 28/04/2010 tarihinde doktor ... tarafından düzenlenen 768,82 TL'lik reçeteden kaynaklandığı, reçetenin kaynağı olan ilaç kullanım raporunun ise .......

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki muarazanın meni davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı eczacı olduğunu, davalı kurum tarafından yapılan denetim sonucu düzenlenen rapor ile, 12.042,15 TL cezai işlem uygulandığını ve sözleşmenin 6 ay süre ile feshedildiğini, yapılan denetimin hukuk dışı olduğunu ileri sürerek, sözkonusu fesih işleminin iptali ile muarazanın men'ine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş;hüküm,davacı tarafından temyiz edilmiştir....

        KARAR Davacı, eczacı olduğunu, davalı Kurum tarafından 07.01.2015 tarihli yazı ile aralarındaki protokolün 5.3.15. maddesi uyarınca “ muayene katılım payını ertelemek amacıyla reçete girilip silinmesi” gerekçesi ile 216 reçete karşılığı 54.000,00 TL cezai şart uygulandığını, ancak Kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu, zira reçete silmesinin veya kurum alacağını ortadan kaldırmasının söz konusu olmadığını, muayene ücretinin tahsil edilmemiş olduğunun varsayılması halinde dahi, kurum alacağının hastanın borç hanesinde devam etmekte olması nedeni ile tahsilinin mümkün olduğunu ve kurumun herhangi bir zararının söz konusu olmadığını ileri sürerek, davalı idarenin 07.01.2015 tarihli kararının haksız olduğunun tespiti ile cezai işlemin iptaline ve muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....

          Bölge adliye mahkemesince; kararın usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı tarafca temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava; davalı kurum ile dava dışı Türk Eczacıları Birliği ile imzalanan 2012 protokolü hükümleri uyarınca, davacı eczacıya uygulanan birinci kez uyarı, reçete bedeli ile cezai şarta ilişkin para cezasına ve nebilizatör adlı cihazla kullanılan ilaçları içeren yüksek dozlu reçetelerden kaynaklanan kurum zararının davacının kurum nezdindeki alacaklarından mahsubuna ilişkin olarak tesis edilen işlemin iptali ile muarazanın meni istemine ilişkindir....

            Mahkemece, 5.107,50 TL cezai şart ve 4.397,06 TL reçete bedeli yönünden işlemin hukuka aykırı olduğu, iptali ve muarazanın önlenmesi talebinin reddine, 35.303,81 TL ceza-i şart yönünden 5510 SK'nun geçici 62.maddesi gereği talebin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir. Dava, davalı kurum tarafından 2012 yılı protokolü gereğince davacı aleyhine düzenlenen cezai şartın tahsili yönündeki işlemin haksızlığın tespiti ile iptali istemine ilişkindir....

              İlk derece mahkemesince; hasta yakını ve/veya hastaların beyanlarının alındığı, dinlenen tanık beyanları doğrultusunda kurum müfettişlerince alınan ifade ve buna dayanak yapılan dava konusu kurum işleminin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile taraflar arasındaki muarazanın men'i ile davalı kurum ... İl SGK Müdürlüğünün 09.02.2016 tarih ve 2.020.836 sayılı cezai şart bedeli, reçete bedeli kesinti işlemi ve uyarı işleminin iptaline karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Davalı; yapılan işlemin sözleşme ve mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir, Mahkemece, davanın kabulü ile 05.01.2010 tarihli fesih işleminin iptali ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar verilmiş hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı eldeki dava ile ; davalı kurum tarafından yapılan fesih işleminin haksız olduğunu belirterek, sözleşmenin feshedilmesine ilişkin işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiş, davalı ise işlemin mevzuata uygun olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu