Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından boşanmanın kabulü, kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı kadın 08.07.2020 tarihinde temyiz dilekçesi vermiş ve temyize ilişkin talepleri yanında temyiz harç ve masrafları yönünden adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334- 40. maddelerinde düzenlenmiş olup aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtay'a da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapılmaksızın talep hakkında karar verilebilir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her bir çocuk için aylık 100 TL olan iştirak nafakasının aylık 180 TL'ye yükseltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, adına iştirak nafakasının artırılması istenilen müşterek çocuklardan ... 17.6.1990 doğumlu olup, dava tarihinde 18 yaşını doldurmuştur. Reşit olan çocuk adına velayeten annesi iştirak nafakası isteyemez. Şartları var ise reşit çocuk bizzat kendisi dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir (TMK.md.364). Mahkemece, dava tarihinde reşit olan ... adına annesi tarafından açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, bu çocuk için de nafakaya hükmedilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde zarurete düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir. Zarurete düşme terimi çok sıkıntılı bir durumu ve ekonomik şartları ifade eder. Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır....
DAVA KONUSU : Nafaka (Yardım Nafakası) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle: halen orta öğretimde öğrenimine devam ettiğini 12. Sınıfa gittiğini ve üniversiteye hazırlık aşamasında bulunduğunu, davalı babasının 2. Evliliğini yaptıktan sonra arayıp sormadığını yardım etmediğini, davalının maddi durumunun iyi olduğunu, aylık 5.000 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesini istedi....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Davacının istinaf başvurusu yönünden dosya kapsamına göre tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacının eğitim durumu, ihtiyaçları, tarafların gelir durumları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarı azdır. HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca bu yönden ve yıllık artış oranı yönünden davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile davacı yararına aylık 1.200 TL yardım nafakasına hükmedilmesine ve TÜFE oranında her yıl artırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Davacının istinaf başvurusu yönünden dosya kapsamına göre tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacının eğitim durumu, ihtiyaçları, tarafların gelir durumları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, ilk derece mahkemesince davacı lehine hükmedilen yardım nafakası miktarı azdır. HMK'nun 353/1- b-2 maddesi uyarınca bu yönden ve yıllık artış oranı yönünden davacının istinaf başvuru talebinin kabulü ile davacı yararına aylık 1.200 TL yardım nafakasına hükmedilmesine ve TÜFE oranında her yıl artırılmasına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, yargılama sırasında tedbiren hükmedilen aylık 400,00 TL nafaka ile tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla, dava tarihinden itibaren aylık 1.000,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Karar, taraf vekilleri tarafından, eksik araştırma ve aleyhe hükümler yönünden istinaf edilmiştir. Taraf vekilleri, cevap dilekçelerinde diğer tarafın başvurusunun reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava; yardım nafakası istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 364/1.maddesine göre; herkes yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan alt soyuna nafaka vermekle yükümlüdür. Aynı kanunun 365. maddesinin 2. fıkrasında davanın; davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibaret olduğu düzenlenmiştir....
hale geleceğini, bu nedenlerle aylık 3.000,00- TL. yardım nafakasının davalıdan tahsiline, nafakanın yıllık TEFE TÜFE oranında artırılmasına, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hükmedilecek yardım nafakasının miktarı yalnızca söz konusu sıkıntılı durumu önlemeye matuftur. Yardım nafakası yoluyla nafaka isteyenin geçiminin ve her türlü gereksinimlerinin sağlanması gerekmez. Eğitimine devam eden reşit birey kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana-babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki; bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir. 28/11/1956 tarih ve 15E-15K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2022 NUMARASI : 2021/695 ESAS-2022/127 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; davacının üniversite öğrencisi olduğunu, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği bölümünü kazandığını belirterek davacı yararına aylık 2.500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 650,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Davacı vekili; hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, yardım nafakası istemine ilişkindir. Kural olarak; anne babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....