Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunmaksızın tebliğe çıkartılması gerektiği gözetilmeden, katılanların doğrudan adres kayıt sisteminde kayıtlı adreslerinde MERNİS şerhi yazılı olarak 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca ilgili muhtarlığa yapılan karar tebliği işlemlerinin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılanlar ... ve ...’e usulüne uygun olarak (öncelikle katılanların son bilinen adreslerine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması, bu adreslere tebligat yapılamaması halinde güncel MERNİS adreslerine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğiyle, tebligat belgeleri ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçeleri de eklenerek ve ek tebliğname de düzenlenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması; 3- Sanıklar müdafiinin temyiz isteminin, sanık ... hakkında hakaret suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını da kapsadığı halde bu suçtan verilen karara ilişkin tebliğnamede görüş belirtilmediği anlaşıldığından, sanık ... hakkında...

    ın kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit ve tescil edilmiş, 24.06.2014 tarihinde beyanlar hanesindeki 2/B ve kullanım şerhi terkin edilerek “tamamı eylemli orman haline dönüşmüştür” şerhi yazılmıştır. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu ve eylemli orman olmadığı iddiasına dayanarak eylemli orman şerhinin beyanlar hanesinden kaldırılarak kendisi adına kullanım şerhi yazılması istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, “davanın adli yargı yerinde görülmesi” gereğine değinen ... bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda çekişmeli 302 ada 2 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde bulunan "taşınmazın tamamı eylemli orman haline dönüşmüştür" şerhinin terkini ile tapu kaydının beyanlar hanesine "taşınmaz üzerindeki zeytin ağaçları ...'ın kullanımındadır" şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Davacılar, dava konusu taşınmazların lehine kullanım şerhi verilen davalı kişi ile ortak murislerinden intikal etmesine rağmen sadece davalı kişi lehine kullanım şerhi verildiği iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, davacıların davasının reddine ve dava konusu Değirmenli köyü, 129 ada 1774, 1777, 1781 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı gerçek kişiler vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1970 yılında yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda 6831 sayılı Yasanın 3302 sayılı Yasa ile değişik 2/B madde uygulaması 02/09/1994 tarihinde ilan edilerek kesinleşmiştir....

        Davacı ..., 01.12.2016 günlü dilekçesiyle, dava konusu taşınmazın lehine kullanım şerhi verilen bölümünü müstakil olarak satın almak istediğini, ancak Mahkemece taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün taşınmazdan ifrazı ile bu bölümde ayrı olarak lehine kullanım şerhi verilmediği için satın alamadığını ileri sürerek; hükmün açıkladığı şekilde tavzih edilmesini talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda tavzih talebinin reddine karar verilmiş; karar, tavzih talep eden ... tarafından temyiz edilmiştir....

          No:110 Körfez/Kocaeli” adresine tebliğe çıkartılması gerektiği gözetilmeden, katılanın doğrudan adres kayıt sisteminde kayıtlı farklı MERNİS adresinde yapılan tebliğ işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılan ...’ya usulüne uygun olarak (Öncelikle katılanın son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması, bu adrese tebligat yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğiyle, tebligat belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve ek tebliğname de düzenlenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 14/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            'un, kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, bildirdiği adresten farklı olan adres kayıt sisteminde kayıtlı adresine MERNİS şerhi yazılı olarak yapılan tebliğ işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılana usûlüne uygun olarak (kovuşturma aşamasında ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması hâlinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek tebliğ - tebellüğ evrakının ve hükmü temyiz etmesi durumunda temyiz dilekçesinin dava dosyasına eklenmesi ve bu durumda ileri sürülen yeni temyiz istemleri hakkında ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra dava dosyasının, geri gönderilmek kaydıyla, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19.09.2023 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi. ......

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kullanım Şerhi Ek-4 Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 15 ve 16 parsel sayılı 542.43 ve 971.18 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, 125 ada 15 parselin ..., 125 ada 16 parselin ...'ın zilyetliğinde bulunduğu şerhi verilerek, Hazine adına tespit ve tescil edildikten sonra, yapılan güncelleme çalışmaları sonucunda, 125 ada 15 parsel sayılı taşınmazdaki mevcut şerh muhafaza edilmiş, 125 ada 16 parsel sayılı taşınmazın ise ...'...

                'ın kullanımlarında olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmaza kendisi ve müşterekleri adına da zilyetlik şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın husumet nedeniyle reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, tespit maliki olan Hazineye husumetin yöneltilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de verilen karar, usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Kural olarak kullanım kadastrosuna ilişkin davalarda husumetin, tespit maliki olan Hazine ile lehine zilyetlik şerhi verilen kişilere yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; davacı dava dilekçesinde tespit maliki olarak Hazine yerine Kadastro Müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır. Davacının asıl dava etmek istediği kurum Kadastro Müdürlüğü değil Hazine olup, ortada temsilcide yanılma hali bulunmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet, ertelenen hapis cezalarının tamamen infaz kurumunda çektirilmesine Dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Temyize gelmeyen sanık ...’in yokluğunda verilen kararın, sanığın kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, sanığın doğrudan adres kayıt sisteminde kayıtlı MERNİS adresinde MERNİS şerhi yazılı olarak Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre 31/10/2013 tarihinde muhtara yapılan karar tebliği işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın sanık ...’e usulüne uygun olarak (sanığın cezaevinde olması halinde cezaevinde bizzat kendisine okunup anlatılmak suretiyle tebliği, aksi halde sanığın kovuşturma aşamasında ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi...

                    İş bu taşınmaz Köy Tüzel Kişiliğinin kullanımındadır" şerhi verilerek Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., 133 ada 316 parsel sayılı taşınmazın öncesinin 73 parsel sayılı taşınmaz olduğunu ve tamamının Köy Tüzel Kişiliğinin fiili kullanımında bulunduğunu, kullanım kadastrosu sırasında parsel ikiye ayrılarak sadece 133 ada 316 parsel sayılı taşınmaz için lehlerine zilyetlik şerhi verildiğini, kalan kısım yönünden belirleme yapılmadığını ileri sürerek, 73 parsel sayılı taşınmazın, 133 ada 216 parsel sayılı taşınmazdan arta kalan bölümü üzerinde de Köy Tüzel Kişiliği adına zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile dava açmıştır....

                      UYAP Entegrasyonu