Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, bildirdiği adresi ile aynı olan adres kayıt sisteminde kayıtlı adresine MERNİS şerhi yazılı olarak aynı konutta ikamet eden abisi Onur Albay imzasına tebliği işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılana usulüne uygun olarak ( kovuşturma aşamasında ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek tebliğ - tebellüğ evrakının ve hükmü temyiz etmesi durumunda temyiz dilekçesinin dava dosyasına eklenmesi ve bu durumda ileri sürülen yeni temyiz istemleri hakkında ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra dava dosyasının, geri gönderilmek kaydıyla, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.03.2023 tarihinde, oy birliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Temyiz dışı sanıklar ... ve ...’ın yokluklarında verilen kararın, sanıkların kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, sanıkların duruşmada bildirdiği ile aynı olan adres kayıt sisteminde kayıtlı MERNİS adresinde MERNİS şerhi yazılı olarak sanık ...’ın aynı konutta ikamet eden annesi imzasına, sanık ...’ın aynı konutta yiğeni imzasına tebliği işlemlerinin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın sanıklara usulüne uygun olarak (sanıkların cezaevinde olması halinde cezaevinde bizzat kendilerine okunup anlatılmak suretiyle tebliği, aksi halde sanıkların kovuşturma aşamasında ifadelerinde bildirdikleri son bilinen adreslerine MERNİS şerhi yazılmaksızın kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adreslerine MERNİS...

      in kovuşturma aşamasında bildirdiği bilinen son adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması gerektiği gözetilmeden, bildirdiği adresi ile aynı olan adres kayıt sisteminde kayıtlı adresine MERNİS şerhi yazılı olarak aynı konutta ikamet eden eşi imzasına tebliği işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılana usulüne uygun olarak (kovuşturma aşamasında ifadesinde bildirdiği son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın kararın tebliği, bu adrese de tebliğ yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğ edilerek tebliğ - tebellüğ evrakının ve hükmü temyiz etmesi durumunda temyiz dilekçesinin dava dosyasına eklenmesi ve bu durumda ileri sürülen yeni temyiz istemleri hakkında ek Tebliğname düzenlenmesinden sonra dava dosyasının, geri gönderilmek kaydıyla, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 12.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Üniversitesi lehine mevcut kamulaştırma şerhi ve 12.01.2001 tarihli kamulaştırma şerhi uzatıldı şerhi nedeniyle, bu şerhe dayalı işlem yapılıp yapılmadığının ilgili kurum ve tapu müdürlüğünden sorulmak suretiyle cevaplarının dosya arasına alındıktan sonra yasal temyiz süresi beklenerek temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 26.02.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır. " düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre çekişmesiz yargı işi niteliğindeki icra edilebilirlik şerhi verilmesine ilişkin taleplerde sulh hukuk mahkemesince yapılacak incelemede öncelikle HMK'nun 114.maddesi uyarınca dava şartlarının değerlendirilmesi gerekir. Kanunun 18/3.maddesinde "arabulucunun görev yaptığı yer sulh hukuk mahkemesi" şeklindeki yetki kuralının kesin yetki olup olmadığı dairemizce değerlendirilmiştir....

          ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak; 110 ada 605 parsel sayılı 1.073,29 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'in fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak; 110 ada 606 parsel sayılı 875,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak; 110 ada 607 parsel sayılı 571,77 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı yasanın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve Mehmet Işık'ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak; 110 ada 609 parsel sayılı 207,43 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ...'...

            un fiili kullanımında bulunduğu ve Ziraat Vekaletine tahsisli olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. 2010 yılında yapılan güncelleme çalışmaları sonucunda taşınmazın beyanlar hanesine, taşınmazın Sefer oğlu ...'nın kullanımında olduğu şerhi yazılmıştır. Davacı ..., taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında adına kullanım kadastrosu ile kullanıcı şerhi verilen ... ... davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ... yönünden husumetten reddine, davanın diğer davalı ve dahili davalılar yönünden kabulüne, 549 parselin tasarrufçu şerhinin iptaline, bu parselin tasarrufçusunun ... oğlu ... olduğuna dair tapuda tasarrufçu şerhi oluşturulmasına, yerin Hazine adına olan mülkiyetinin aynen muhafazasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Köyü çalışma alanında bulunan 125 ada 9 parsel sayılı 535,36 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz beyanlar hanesine 1990 yılından buyana davalı ... tarafından iki katlı ev ve bahçe olarak kullanıldığı şerhi verilerek, 125 ada 11 ve 23 parsel sayılı 709,78 ve 2.633,12 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 1988 yılından buyana davalı ... tarafından fındık bahçesi olarak kullanıldıkları şerhi verilerek, 125 ada 12 parsel sayılı 4.257,41 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 1990 yılından buyana davalı ... tarafından fındık bahçesi olarak kullanıldığı şerhi verilerek, 125 ada 16 parsel sayılı 1.691,74 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 1980 yılından buyana davalı ... tarafından fındık bahçesi olarak kullanıldığı şerhi verilerek, ayrıca tüm taşınmazların beyanlar hanesine 6831 sayılı Yasa'nın 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi verilerek davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava aile konutu nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemi ile aile konutu şerhi konulması isteminden ibarettir. Aile konutu şerhi konulması istemi dosyadan tefrik edilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, "Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz." Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "Konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple, tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan ...’ın yokluğunda verilen hükmün, katılanın doğrudan adres kayıt sisteminde kayıtlı olan adresine MERNİS şerhi yazılarak yapılan tebliğ işleminin geçersiz olması karşısında; gerekçeli kararın katılana usulüne uygun olarak (öncelikle katılanın son bilinen adresine MERNİS şerhi yazılmaksızın tebliğ yapılması, bu adrese tebligat yapılamaması halinde güncel MERNİS adresine MERNİS şerhi yazılarak tebliğ yapılmak suretiyle) tebliğiyle, tebligat belgesi ile birlikte verilmesi halinde temyiz dilekçesi de eklenerek ve ek tebliğname de düzenlenerek incelenmek üzere iadesinin mahallince sağlanması için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 22/03/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu