Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2012/248 Esas sayılı dava dosyasının, 2- Çekişmeli taşınmaza ait tespit tutanağında kullanıcı şerhi bulunmasına rağmen, dosya arasında bulunan tapu örneğinde kullanıcı şerhi bulunmamaktadır. Tapu müdürlüğünden çekişmeli taşınmaz üzerinde kullanıcı şerhi bulunup bulunmadığının ve terkin edilmiş ise sebebinin sorulması, çekişmeli taşınmazın tapu kaydı hükmen oluşmuş ise onaylı mahkeme ilamının dosya içine konulması, bundan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere göderilmesi için dosyanın Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 18.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 18/03/2022 (ara karar) NUMARASI: 2022/24 Esas TALEP: Davalıdır Şerhi Konulması İSTİNAF KARAR TARİHİ: 02/06/2022 İlk derece Mahkemesince davalıdır şerhi konulması talebinin reddine dair verilen ara karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmakla, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Talep, menfi tespit istemli olarak açılan dava sırasında ipotek konulan aile konutunun satılması halinde ise davacının kanunun tanıdığı haklarını kullanamayacağını ve davacının sokağa atılmış olacağını, çok ucuz değer üzerinden davacıya ait taşınmazın satılma olasılığının çok yüksek olduğundan geri dönüşü zor telafisi imkansız zararların meydana gelebileceğini böyle bir durumun ise davacı açısından ağır mülkiyet ve aile hayatına saygı ve anayasanın 20. Ve 141. Maddeleri açısından katlanılması zor yük ve hak ihlali soncunu doğuracağını tüm bu nedenlerle satışa çıkarılan davacıya ait taşınmazın tapu kaydına devri önleyici davalıdır şerhi konulması istemidir....

      Mahkemece, beyanlar hanesinde davacı lehine zilyetlik şerhi verilmesi istemi ile açılan davanın çekişmesiz yargı işi olduğu kabul edilerek "Sulh Hukuk Mahkemesinin" görevli olduğuna karar verilmiştir. Davanın, beyanlar hanesinde lehine zilyetlik şerhi verilmiş olan kişide değişiklik yapılmadan sadece isim hatasının düzeltilmesi istemi ile açılmış olması halinde kayıt maliki Hazine'nin sadece ilgili sıfatı ile taraf gösterilmesi gerekli olup özü itibarı ile bu tür davalar çekişmesiz yargı işi olduğundan Sulh Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Ancak, tapu kaydının beyanlar hanesinde olmayan şerhin verilmesine ya da mevcut şerhin değiştirilmesine ilişkin davaların kayıt maliki Hazine'ye ya da lehine kullanıcı şerhi bulunan kişilere karşı kanıtlanması zorunlu olup, özen gösterilmediğinden hak sahipliğinde değişiklik sonucunu doğuracak bu tür davaların çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez....

        Dava, beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine yönelik olup bu davanın görülebilmesi için 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek-4. maddesi kapsamında kullanım kadastrosu yapılması gerekmektedir. Kullanım kadastrosu ise, ya bu kapsamda yeni bir tutanak düzenlenmesi ya da daha önce tutanakda kullanıcı şerhi varsa bu şerhin güncellenmesi suretiyle yapılabilir. Kadastro tutanağında daha önce mevcut bir kullanıcı şerhi bulunmaması halinde kullanım kadastrosunun güncelleme sureti ile yapılması mümkün olmayıp, ancak yeni bir tutanak düzenlenerek yapılması zorunludur. Somut olayda, 1995 yılında yapılan kadastro sonucu çekişmeli taşınmaz, beyanlar hanesine ve edinme sütununa kullanıcı şerhi yazılmaksızın tespit edilmiş ve tespitin 04.02.1998 tarihinde kesinleşmesi ile tapuya tescil edilmiştir. Davacı 06.07.2012 tarihinde dava açarak taşınmazın 2005 yılından beri kendi kullanımında olduğunu belirtmiş ve adına şerh verilmesini istemiştir....

          Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/374 Esas sayılı dosyasında açtığı dava üzerine, çekişmeli taşınmazda ... lehine kullanıcı şerhi verilmesine karar verilmiş ve bu karar 28.01.2015 tarihinde kesinleşmiştir. Kullanım kadastrosuna itiraz davalarında; davanın, taşınmazın maliki olan Hazine ile birlikte lehine kullanıcı şerhi verilen kişilere birlikte yöneltilmesi zorunludur. Mahkemece çekişmeli taşınmazda mahkeme kararı ile lehine kullanım şerhi verilen ...’nun davaya dahil edilmesi gerektiği düşünülmemiş ve taraf teşkili eksik bırakılmıştır. Taraf teşkili sağlanmadan davanın esası girilerek hüküm kurulması mümkün değildir....

            DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı ..., davalı ... ile evli olduklarını, aile konutu olarak kullanılan taşınmazın eşi olan davalı ... tarafından, rızası dışında diğer davalı Gülfısiyah'a satıldığını belirterek Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi gereğince tapu kaydının iptali ile yeniden eşi adına tescili ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemiyle dava açmış, ilk derece mahkemesince davanın kabulü ile "..., Karesi, 2. Kayabey Mahallesi, 3168 ada, 3 parselde" tapuya kayıtlı taşınmazın tapu kaydının iptali ile, davalı ... adına tesciline ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş, verilen karara karşı davalı ... tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine ......

              Dava; 3402 sayılı Kadastro Yasası'na 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile getirilen Ek-4. madde kapsamında yapılan kullanım kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazın, tapu kaydının beyanlar hanesine kullanıcı şerhi verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının, dava konusu 2489 ada 18 parsel sayılı taşınmazın hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünde kullanıcı olduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; taraf teşkili dava koşulu olup, usulen taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Somut olayda; dava konusu 2489 ada 18 parsel sayılı taşınmazda Musa oğlu Yusuf ... lehine zilyetlik şerhi verildiği anlaşılmaktadır. Kullanım kadastrosuna itiraz davalarında; davanın, taşınmazın maliki olan ... ile birlikte lehine kullanıcı şerhi verilen kişilere birlikte yöneltilmesi zorunlu olup, dava yalnızca Hazineye karşı yürütülmüş ve sonuçlandırılmıştır....

                ün Müştereken fiili kullanımındadır" şerhi verilerek bahçe vasfıyla; 1437 ada ... parsel sayılı ....026.05 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, İş bu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri ...'ün fiili kullanımındadır" şerhi verilerek bahçe vasfıyla; 1437 ada ... parsel sayılı ....009,97 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine, "6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, İş bu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri ...'ün fiili kullanımındadır" şerhi verilerek bahçe vasfıyla; 1437 ada ... parsel sayılı 992,35 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydının beyanlar hanesine, “6831 sayılı Yasa'nın .../B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarılmıştır, iş bu taşınmazın tamamı göl mutlak alanındadır. İş bu taşınmaz bahçe olarak 30 yıldan beri ...'...

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Talep, Arabuluculuk Anlaşmasına İcra Edilebilirlik Şerhi Verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın usulden reddine karar verilmiştir. Talep eden dilekçesinde 11/08/2020 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağına 6325 SK'nun 18. maddesi gereği icra edilebilirlik şerhi verilmesini istemiştir....

                  İNCELEME VE KANAAT: Talep, Arabuluculuk Anlaşmasına İcra Edilebilirlik Şerhi Verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece; davanın usulden reddine karar verilmiştir. Talep eden dilekçesinde 26/05/2022 tarihli arabuluculuk anlaşma tutanağına 6325 SK'nun 18. maddesi gereği icra edilebilirlik şerhi verilmesini istemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu