WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, taraflar 10/11/2015 tarihli oturumda davacıya aylık 450,00 TL yardım nafakası ödenmesi konusunda sulh olduklarını beyan ettiklerinden tarafların duruşmadaki beyanları doğrultusunda aylık 450,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre,davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir. Somut olayda hükmedilen yardım nafakasının başlangıç tarihi hükümde gösterilmemiştir. 28/11/1956 tarih ve 15 E.-15 K.sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre nafaka ve nafakanın artırılması davaları kanundan doğan bir alacağın tespiti ve tahsili niteliğinde olup, davanın açıldığı tarihten itibaren hüküm ifade eder....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Bağımsız Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası-Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalılar vekili tarafından maddi tazminatın miktarı, boşanma kararının ve yardım nafakasının kesinleşme tarihi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-karşı davalılar vekili, boşanmaya ve yardım nafakasına dair hükümlerin kesinleşme şerhi yönünden temyiz incelemesi talep etmiş ise de; hükmün kesinleştirilmesi mahallinde düzeltilebilir idari nitelikte bir işlem olduğundan, temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-karşı davalının diğer temyiz itirazları ile davalı-karşı davacı erkeğin temyiz itirazlarının incelenmesine...

      Davanın yardım nafakası talebine ilişkin olduğu, davacının üniversite öğrencisi olduğu, gelirinin bulunmadığı, eğitim hayatının devam ettiği, nafakaya muhtaç durumda olduğu, davalıların davacının kardeşi oldukları, davalılar Gülay, Nuray, T8 ve T4 refah içinde olduklarının söylenemeyeceği, diğer davalılar Burhanettin, Nizamettin ve T3'ın ise refah içinde bulundukları, nafaka ödeyebilecek maddi olanağa sahip oldukları" gerekçesiyle, davalılar Gülay, Nuray, T8 ve T4 aleyhine açılan davanın ayrı ayrı reddine, Davanın davalılar Burhanettin, Nizamettin ve T3 yönünden kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 700,00'er TL yardım nafakasının bu davalılardan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir....

      Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :Yardım Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ... tarafından; ilk derece mahkemesince lehine hükmedilen nafakanın bölge adliye mahkemesince reddedilen kısmı yönünden, davalı baba tarafından ise davanın kabul edilen kısmı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı ...'nin "İlk derece mahkemesince lehine hükmedilen nafakanın bölge adliye mahkemesince reddedilen kısmına" yönelik temyiz dilekçesinin incelenmesinde; Dava, ergin çocuk tarafından Türk Medeni Kanununun 328/2 ve devamı maddeleri uyarınca davalı baba aleyhine açılan yardım nafakası davasıdır. Davacı dava dilekçesi ile dava tarihinden itibaren aylık 20.000,00 TL yardım nafakası talep etmiştir....

        Davalı vekili istinaf dilekçesi ile; davalının ekonomik durumunun mahkemece belirlenen nafakayı ödeyecek düzeyde olmadığını, Ülkünur'un davadan sonra eğitimini tamamladığını, bu hususun değerlendirilmediğini, davanın reddedilen kısmı yönünden davalı için vekalet ücreti verilmediğini belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı taraf istinafa cevap vermemiştir. Dava, davacı Ülkünur yönünden yardım nafakası, davacı Niğmet yönünden iştirak nafakasının artırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince davacı Niğmet'in davasının kısmen kabul edilerek, müşterek çocuklar Hilal Sude ve Fatih Tuğrul'un 300,00'er TL olan iştirak nafakalarının aylık 75,00'er TL lik artırımla aylık 375,00'er TL ye yükseltilmesine karar verilmiş, davacı Ülkunur'un davası da kısmen kabul edilerek aylık 500,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Dosyanın incelenmesinde Bakırköy 5....

        Aile Mahkemesi'nin 2013/323 Esas, 2013/ 705 Karar Sayılı ilamıyla davacı lehine 150,00 TL yardım nafakası bağlandığını, davalının davacıyı nüfusa geç yazdırması nedeniyle davacının eğitimine geç başlamak zorunda kaldığını ve açık öğretim lisesinde eğitim gördüğünü, öğrenim yeri adresinin Balıkesir olduğunu, davalı tarafından ödenmekte olan nafakanın müvekkilinin eğitim masraflarını karşılamaya yetmediğini bu nedenle davacı lehine ödenmekte olan 150.TL yardım nafakasının 750.TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı; asgari ücretle çalıştığını,eşinin çalışmadığını, davacı dışında iki çocuğunun daha olduğunu, ikisinin de eğitimlerine devam ettiklerini; davacının 21 yaşında olduğu, davacıya destek olmayı önemsediğini ancak 150,00.TL nafakayı öderken dahi zorlandığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, yardım nafakasının artırılması talebine ilişkindir....

          Dava yardım nafakası ve yoksulluk nafakasının artırılması taleplerine ilişkindir. TMK. 328/1. maddesine göre "Ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder" hükmü, 328/2 maddesinde de" çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler" hükmü getirilmiştir. Buna göre de, reşit olan çocuk şayet eğitimine dava ediyorsa, Anne ve babanın yardım nafakası yükümlülüğü vardır. Somut olayda, davacı Ayşegül dava tarihinde reşit olup eğitimine devam etmektedir. İstenen nafaka yardım nafakasıdır. Önceki iştirak nafakası son bulmuştur. Mahkemece, müstakil olarak 250,00 TL yardım nafakasına hükmolunması gerekirken, önceki sona eren iştirak nafakasının artırılması suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....

            Yardım nafakasına karar verilebilmesi için nafaka isteyenin yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceğinin anlaşılması gerekmektedir.Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Buna göre,mahkemece davacı ...'in talebinin yardım nafakasına ilişkin olduğu kabul edilip; tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve üniversite öğrencisi olan davacı ...'in okuduğu okul, yaşı, ihtiyaçları göz önüne alındığında nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun yardım nafakasına hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı ... yönünden yardım nafakası talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              Yukarıda açıklanan TMK.nun 328/1.maddesi uyarınca; kural olarak, ana babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam ettiğinden, anılan maddenin birinci fıkrasının açık hükmü uyarınca küçük ergin olmakla lehine bağlanan iştirak nafakası kendiliğinden sona erer. Buna bağlı olarak; çocuğun ergin olması ile iştirak nafakası kendiliğinden sona erdiğinden, davacının, kanun gereği kendiliğinden sona eren iştirak nafakasının kaldırılması talebi ile dava açmasında hukuken korunmaya değer menfaati, diğer bir ifade ile bu talebi yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Diğer taraftan küçük reşit olduktan sonra da eğitimine devam ediyorsa, kendisi yeni bir dava açarak yardım nafakası talebinde bulunabilir. Yardım nafakası talebine ilişkin olarak davalı tarafça usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmamasına rağmen 400 TL iştirak nafakasının yardım nafakası olarak devamına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca davacı taraf hakkında başlatılan ......

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Bağımsız Tedbir Nafakası-Yardım Nafakası-Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalılar vekili tarafından kusur belirlemesi, tedbir, yardım ve yoksulluk nafakalarının ve tazminatların miktarı, geçmişe dönük bir yıllık parasal katkı alacağının reddi, vekalet ücreti, ziynet alacağının reddi yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Tarafların yardım nafakasına ve davacı-karşı davalı kadın eşin ziynet alacağının reddine yönelik temyiz dilekçelerinin incelenmesinde; Hüküm altına alınan yardım nafakasının yıllık miktarı ile yardım nafakasının reddedilen kısmının yıllık miktarı, kadının reddedilen ziynet alacağının miktarı karar tarihindeki temyiz...

                  UYAP Entegrasyonu