WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı hastanede davalı doktorlar tarafından yapılan ameliyat neticesinde bacağının sakat kaldığını ileri sürerek maddi ve manevi zararının tazmini istemi ile eldeki davayı açmıştır. Dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (B.K. 386, 390 md). Vekil, iş görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de, bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır (B.K. 390/II). Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur (B.K. 321/1 md). O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafif de olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup özen borcuna aykırılık nedeniyle oluşan zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

      -TL manevi tazminatın, yasal fazi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline , fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacılar murislerinin, davalı doktorun özensizliği ve özellikle ameliyat sonrası takibinin yöntemince yapılmamasının kalp krizine yol açtığı, devamında da hastane enfeksiyonuna maruz kaldığı ve nihayetinde ölümüne neden olduğu, bu durumdan davalı hastanenin de sorumlu olduğunu ileri sürerek manevi zararının tazmini istemi ile eldeki davayı açmışlardır. Dava bu hali ile doktor ve özel hastanenin sorumluluğuna ilişkin olup, bir davada dayanılan olguları hukuksal açıdan nitelendirmek ve uygulanacak yasa hükümlerini arayıp bulmak hâkimin doğrudan görevidir. (1086 sayılı HUMK. 76. md.; 6100 sayılı HMK. 33. md.). Dava, davalı doktorların vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır (B.K. 386, 390 md)....

        KARAR Davacılar, davalı doktor tarafından yapılan tedavisi aşamasında küçük İrem'in kolunda elektrikli alçı testeresi ile 6 yerinden kesik oluşturulmak sureti ile tıbbi hataya bağlı olarak iyileşmeyen derin yaralar meydana gelmesine sebebiyet verildiğini ileri sürerek, maddi manevi tazminat istemişlerdir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, davalı doktorun yaptığı tedavi sırasında gerekli beceri, özen ve dikkati göstermemesi ve olumsuz sonucun doğmasına engel olacak şekilde önlemleri almaması nedeniyle istenilen maddi manevi tazminata ilişkindir. Vekil, vekalet görevini yerine getirirken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değil ise de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışlarının özenli olmayışından doğan zararlardan sorumludur....

          Davalı T6 vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkeme tarafından yapılan yargılamada hizmet kusuru tespit edilememesi nedeniyle maddi tazminatın reddine ancak manevi tazminatın kısmen kabulüne karar verilmesinin gerek tazminat hukuku ilkeleri gerek yerleşik içtihatlara aykırılık teşkil ettiğini, yerel mahkeme Kararı objektif hukuk kuralları çerçevesinde incelendiğinde; dosyada mübrez (davalı lehine) bilirkişi raporlarının değerlendirilmediğini, dayanak yapılan raporun davanın reddini gerektirdiğini, deliller hilafına verilen kısmen kabul kararına hiçbir gerekçe gösterilmediğini, gösterilen gerekçenin dosya içeriği ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu bu nedenle manevi tazminat talebinin de reddine karar verilmesini talep ederek kararı istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, malpraktis (yanlış tıbbi tedavi) iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı doktorun vekillik sözleşmelerinden kaynaklanan özen borcunu aykırılık olgusuna dayanmaktadır....

          Eş deyişle davadaki iddia ve istek, davalı hastane ve onun personelinin, vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranışına dayandırılmıştır. (BK.Md.386, 390) Vekil, vekalet görevine konu işi görürken, yöneldiği sonucun elde edilmemesinden sorumlu değilse de, bu sonuca ulaşmak için gösterdiği çabanın, yaptığı işlemlerin, eylemlerin ve davranışların özenli olmayışından doğan zararlardan dolayı sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK.Md. 390/ll) Vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.Md.32l/l) O nedenle, doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları, hafif de olsa, sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir....

            Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi heyet raporunun yeterli olmadığını, sağlık hukukçusunun heyette bulunmadığını, karşılıklı iddialara ilişkin değerlendirmenin yapılmaması ve buna göre farklı değerlendirmeleri içeren bir bilirkişi raporunun düzenlenmemiş olması nedeniyle kararın da eksik ve hatalı olmasına sebebiyet verdiğini, davacının hatalı tıbbi müdahaleler nedeniyle ek tedaviler ve operasyonlar geçirmek zorunda kaldığını, davalı hastanelerin kusur ve ihmallerinin bulunduğunu, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf etmiştir. GEREKÇE: Dava, malpraktis (yanlış tıbbi tedavi) iddiasına dayanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davalı doktorun vekillik sözleşmelerinden kaynaklanan özen borcunu aykırılık olgusuna dayanmaktadır....

            İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkemesi 25/09/2019 tarih ve 2016/339 Esas - 2019/554 Karar sayılı kararı ile; " ...Dava, davalı doktorun vekillik sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. Doktor, hastanın zarar görmemesi için yalnız mesleki değil, genel hayat tecrübelerine göre herkese yüklenebilecek dikkat ve özeni göstermek zorundadır. Doktor tıbbi çalışmalarda bulunurken bazı mesleki şartları yerine getirmek hastanın durumuna değer vermek, tıp biliminin kurallarını gözetip uygulamak tedaviyi her türlü ihtiyat tedbirlerini alarak yapmak zorundadır. Doktor ufak bir tereddüt gösteren durumlarda bu tereddüdü ortadan kaldıracak araştırmalar yapmak ve orada koruyucu tedbirler almakla yükümlüdür. Çeşitli tedavi yöntemleri arasında seçim yaparken hastanın özelliklerini göz önünde tutmalı onu gereksiz risk altına sokmamalı en emin yolu tercih etmelidir....

              Böyle olunca, ... temyiz hakkı bulunmadığından temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı, yanlış iğne yapılması nedeniyle uğradığı maddi ve menevi zararın tahsili istemi ile eldeki davayı açmış,davalı davanın reddini dilemiştir.Mahkemece,davanın kısmen kabulüna karar verilmiştir.Davadaki ileri sürülüşe ve kabule göre davanın temelini vekalet sözleşmesi oluşturmaktadır. Eş deyişle dava, davalının vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırılık olgusuna dayanmaktadır. (BK:386, 390 md) Vekil, ... görürken yöneldiği sonucun elde edilmemesinden değil de bu sonuca ulaşmak için yaptığı uğraşların özenle görülmemesinden sorumludur. Vekilin sorumluluğu, genel olarak işçinin sorumluluğuna ilişkin kurallara bağlıdır. (BK:390/11) vekil, işçi gibi özenle davranmak zorunda olup, hafif kusurundan bile sorumludur. (BK.321/1) O nedenle doktorun meslek alanı içinde olan bütün kusurları (hafif de olsa) sorumluluğun unsuru olarak kabul edilmelidir....

                Bu itibarla teşhis ve tedavi hizmetini üstlenen sigortalı hekim, davacı çocuğun down sendromlu olarak doğmasından dolayı değil, bu kapsamda aydınlatma yükümlülüğünü yerine getirmeyerek vekalet sözleşmesinden kaynaklanan özen borcuna aykırı davranışından dolayı sorumludur....

                  UYAP Entegrasyonu