(X)-KARŞI OY : Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun'da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır. Bu durumda, vatandaşlık vermek devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun'da belirtilen şartları taşısa dahi devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir. Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin kararın düzeltilmesi isteminin kabulüyle Daire kararı kaldırılarak dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla çoğunluk kararına katılmıyorum....
D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2016/1665 Karar No : 2020/4731 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı / ANKARA VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yrd. … İSTEMİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının, davacı tarafından temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: 09/09/2008 tarihinde … ile evlenen Türkmenistan uyruklu davacının, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanmak maksadıyla yapmış olduğu başvurusunun, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen "Milli Güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek bir hali bulunmama" şartını taşımadığından bahisle reddine dair İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Davacının isteğinin temelinde; annesi Türk Vatandaşı olduğundan, tespit hükmü vatandaşlıkla ilgili idari bir işleme esas teşkil edecektir. İdari bir işleme esas teşkil etmek üzere Adli Yargıda tespit kararı verilemez. Başka bir ifade ile adli yargı tarafından idareyi belli biçimde işlem yapmaya zorlayıcı nitelikte karar verilmesi de doğru değildir. (Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 1.HD 2017/653 E. 2017/636 K.) (Adana BAM 1....
Davacı 01.09.1996 tarihinde Türk vatandaşı olmadığından yukarıda açıklanan vatandaş tanımına girmez ve sözleşmenin 29/4 maddesinden yararlanamaz. Öte yandan 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesine göre vatandaşlığın kaybından itibaren ilgililer yabancı muamelesine tabi tutulurlar ancak sosyal güvenliğe dair hakları saklı tutulur. Ne var ki saklı tutulan haklar yine Türk vatandaşı olunan döneme ilişkin olup davacının yurt dışında sigortaya giriş yaptığı tarihte Türk vatandaşı olmaması nedeniyle Sözleşmeden doğan bu hakkın sosyal güvenliğe dair kazanılmış hak niteliğinde kabulü mümkün değildir. 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre talep tarihinde Türk vatandaşı olmayanlar borçlanamazlar. Bu kuralın istisnası 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu‘nun 29.maddesi olup izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlere tanınan istisna bu kişilerin Türk vatandaşı oldukları döneme özgüdür....
K A R A R Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere, temyiz nedenlerine, temyiz edenin sıfatına ve özellikle davacının izinle Türk vatandaşlığını 30.11.2000 tarihinde kaybetmesine karşın bu tarihin gerekçeli karara 30.01.2000 yazılmasının maddi hataya dayalı olduğu ve talep halinde mahkemece her zaman düzeltilmesinin mümkün olduğunun, hükümde davacının yurt dışında geçen ve borçlanma isteminde bulunduğu sürenin hükmün infazında tereddüte yol açacak biçimde "sigortalı olarak kabulüne" karar verilmiş ise de dava dilekçesi ve gerekçeye göre hükmün "davacının 21.09.1981-30.11.2000 tarihleri arasında yurt dışında geçen süreyi borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma koşulu aranmaksızın borçlanma hakkı bulunduğu" biçiminde infazının mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, davalı Kurumun yerinde olmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 28.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
K A R A R Dava, davacının Almanya'da rant sigortasına girdiği tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ve 5510 sayılı Kanun'un 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun, borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının Türk vatandaşlığını kaybettiği 15/12/2009 tarihine kadar Türk vatandaşı iken yurt dışında geçen çalışma sürelerinin ve bu sürelerin öncesinde ve sonrasında ,arasında 1 yıla kadar boşta geçen sürelerin 3201 SY uyarınca borçlanma hakkı olduğunun tespitine,davacının ...sigortasına giriş tarihinin Türkiye'de sigortalılık başlangıcı kabul edilmesi isteminin reddine karar verilmiştir....
Eldeki dosyada davacının annesi olduğu iddia olunan Vedide Filiz Töz'ün veraset ilamının dosyada mevcut olduğu, mirasçılarının davada yer aldıkları, bu haliyle taraf teşkilinin sağlandığı görülmüştür. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- c maddesinde, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak “tespit davaları”na yer verilmiştir. Nüfusla ilgili tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesine karine oluşturacak ise açılabilir. Mahkemece davacının esas talebinin Türk Vatandaşlığını kazanmak olduğu, bunun ise idari bir işlem olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, dava dilekçesinde davacının annesinin Vedide Filiz Töz olduğu, biyolojik annesinin nüfusuna kaydedilmesi gerektiği ileri sürülmüş olup, Türk Vatandaşlığını kazanılması gayesi ile davanın açıldığını gösteren bir ifadenin dilekçe içeriğinde bulunmadığı görülmektedir. Davacının talebi biyolojik annesi ile nüfus kayıtlarında bağ kurulmasından ibarettir....
(X)-KARŞI OY : Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun'da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır. Vatandaşlık vermek Devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun'da belirtilen şartları taşısa dahi Devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir. Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulüyle dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyorum....
D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No :2020/6667 Karar No :2021/242 TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı VEKİLİ : 1. Hukuk Müşaviri Yrd. V. … İSTEMİN_ÖZETİ :… Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararın temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. SAVUNMANIN_ÖZETİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlendikten sonra, gereği görüşüldü: Dava; Rusya Federasyonu vatandaşı olan davacı tarafından, evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır....
(X)-KARŞI OY : Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuran bir yabancının, 5901 sayılı Kanun'da belirlenen şartların varlığı halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığına alınabileceği anlaşılmakla birlikte; vatandaşlığın bir bireye verilmesi egemenlik hakkıyla doğrudan ilgili olduğundan, aranan şartları taşımış olmanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak kazandırmayacağı açıktır. Bu durumda, vatandaşlık vermek Devletin hükümranlık hakkı olduğundan, Türk vatandaşlığını kazanma istemiyle başvuruda bulunan bir yabancı hakkında Kanun'da belirtilen şartları taşısa dahi Devlet tarafından hükümranlık hakkı kullanılarak vatandaşlık verilmeyebilir. Bu haliyle hükümranlık yetkisi dahilinde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından, anılan işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşüncesiyle çoğunluk kararına katılmıyorum....