Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının Kabulü ile davalı banka tarafından tanzim edilen 04/09/2007 tarihli 20.000,00TL anapara, geri ödeme ve faizi ile beraber 32.000,00TL bedelli tüketici kredisi nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, icra takibine konu kredi altındaki imzanın kendine ait olmadığını iddia ederek borçlu olmadığının tespiti ile istirdat istemini içeren eldeki davayı açmıştır. Mahkemece, icra takibine konu kredi altındaki imzanın davacı ...'na aidiyetine ilişkin ......

    Maddesi gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; tarafınca ödenerek bedelsiz kalmış 25/08/2017 düzenleme tarihli 10/10/2017 ödeme günlü 15.000,00- TL tutarlı senedin T2 tarafından haksız olarak icra takibine konması nedeniyle iş bu menfi tespit ve istirdat davasını açma zarureti hasıl olduğunu, T2 İstanbul Anadolu 23 Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2019/56 Esas - 2019/697 Karar sayılı karar ile bedelsiz senedi kullanma suçundan suçlu bulunduğunu, Yargıtay 34 XX 901/26552E, 2019/3002K sayılı emsal kararına göre bedelsiz senedi kullanma suçundan suçlu bulunan kişinin ceza mahkemesi kararı menfi tespit davasında delil olarak kullanabileceğini, yine Yargıtay 4.HD'nin 2016/2173 Esas - 2016/3855 Karar sayılı emsal kararına göre bedelsiz senedi kullanma suçundan yargılanan kişiye karşı açılan menfi tespit davasında zamanaşımı süresi 1 yıl değil, ceza zamanaşımı süresi olduğunu...

    Hukuk Dairesi'nin 10/11/2021 tarih 2021/1533 Esas-2021/1576 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere davacı tarafça davalı Ebubekir Çınar ile davacı arasında 6502 S.K. kapsamında tüketici ilişkisi bulunduğu ve menfi tespit istemine konu senedin bu tüketici ilişkisi nedeniyle davalı Ebubekir Çınar'a verildiği (senedin lehdarının Ebubekir Çınar olduğu) ve Ebubekir Çınar tarafından da diğer davalı şirkete ciro edilerek tahsile koyulduğu iddiası ile menfi tespit ve istirdat istemiş ise de dosyada mevcut Sahil Yapı Dış Cephe Mantolama ve İzalasyon Sözleşmesinin, davalı Ebubekir Çınar ile davacının oğlu (tanık) Erkan Bozkurt arasında yapılmakla birlikte, içeriğinde hangi taşınmaza ilişkin bulunduğunun ve ödemelerin hangi vade tarihli senetlerle yapılacağı konusunda hiçbir açıklık bulunmadığı ve dava konusu takibe konu edilen senedin keşidecisi olan davacının sözleşmenin tarafı da olmayıp, bu şekilde tüketici ilişkisi mahiyetinde bulunan sözleşme ile senet arasında bağlantı kurulamadığı, ayrıca...

    Davalı vekili, borçtan kurtulanın dava dışı....olduğunu, bu nedenle husumetin takip borçlusuna yöneltilmesi gerektiğini, İİK.nun 72.maddesi uyarınca menfi tespit, istirdat davası açma hakkının sadece borçluya ait olduğu, açılacak davanın davacısının borçlunun olması gerektiğini, üçüncü kişi olamayacağını, davacı ile takip borçlusu arasında organik bağ bulunduğunu, yapılan devir işleminin muvaazalı olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı tarafından yapılan ödemenin takip borçlusunun borcunu ifa niteliğinde olduğu, menfi tespit ve istirdat davasında davacı sıfatının takip borçlusuna ait bulunduğu, borcu ödemiş olan 3.kişinin takip alacaklısına karşı menfi tespit ve istirdat davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat ve menfi tespite ilişkin davada Beyoğlu 3. Asliye Hukuk ve İstanbul 3....

        Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, Baki: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233). Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, Baki: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146)....

          Gerek menfi tespit davası gerekse menfi tespit davası devam etmekte iken yapılan ödemeye dayalı olarak sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilâm kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılması gerekmektedir. Bu nedenle ihtiyati haciz için birinci şart olan borcun varlığı, ihtiyati haciz kararı alan tarafın alacaklı sıfatı gerçekleşmemiştir.Bilindiği üzere kesinleşmeden icraya konulamayacak ilamlara dair istisnai düzenlemelerden biri de İİK'nın 72. maddesinin 4 ve 5. fıkralarında yer alan menfi tespit davasına ilişkin olup menfi tespit davasının kabulü hâlinde icranın eski hâle getirilebilmesi için kararının kesinleşmesi gerekmektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun ......

            C-) İHTİYATİ HACZE İTİRAZ : Davalı vekili itiraz dilekçesinde özetle ".... takip alacaklısı şirket tarafından İİK'nın 72. maddesi uyarınca müvekkil şirket aleyhine menfi tespit davası açıldığını, karşı taraf ilk dava ile birleştirilen ikinci dava ile ilk davada borçlu olmadığını iddia ettiği ödemelerin istirdatını talep ettiğini, Mahkememizin 2020/1041 Esas ve 2020/737 Karar sayılı kararı ile her iki dosya arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesi ile Mahkememiz 2017/402 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiğini, ihtiyati haciz kararına dayanak yapılan mahkeme kararının kesinleşmediğini, ihtiyati hacze dayanak yapılan mahkeme kararının menfi tespit davası ve menfi tespit davası ile birleştirilen istirdat davası, menfi tespit davasından sonra açılan istirdat davası niteliğinde olduğundan ilam kesinleşmeden takip konusu yapılamayacağından ihtiyati haciz kararının kaldırılmasının gerektiğini, haksız ve yasaya aykırı ihtiyati haciz kararına dayalı olarak verilen...

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) Taraflar arasındaki menfi tespit ve istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 11.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu