Valiliği Aile Danışma Merkezi Müdürlüğü tarafından evde bakım ücreti yatırıldığını, 2828 sayılı Sosyal Hizmetler Kanunu'nun 29. maddesine göre, bu kanun gereğince korunmaya ve yardıma muhtaç aile ve kişilere yapılacak ödemeler ve sağlanacak yardımların başkasına devir, temlik ve haczedilemeyeceğini ileri sürerek, müvekkilinin vadesiz mevduat hesaplarına konulan bloke ve haczin kaldırılmasına ve davalı tarafından haczedilen miktarın gecikme faizi ile birlikte müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı ile müvekkili banka arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davacının bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak banka nezdinde bulunan tüm alacakları ve mevduat hesapları üzerinde hapis, mahsup ve takas etme yetkisinin bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacının ticari kredi borcu nedeni ile haczedilip bloke konulan hesabın 2828 sayılı yasa uyarınca ......
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 31/01/2013 tarih ve 2010/292-2013/4 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankanın...Şubesi nezdinde 2993713- 352 nolu hesabında 4.424.00 USD'lik mevduatı bulunduğunu, davalı bankanın, herhangi bir bildirimde bulunmaksızın müvekkilinin hesabına keyfi bir şekilde bloke koyduğunu, bunu üzerine müvekkilinin...2. Noterliği'nin 02/06/2010 tarih ve 07669 yevmiye sayılı ihtarnamesiyle davacının hesabına konulan haksız blokenin kaldırılması ve paranın davacıya iadesini talep ettiğini, bankanın bu talebe ve ihtarnameye karşı herhangi bir beyanda bulunmadığını....
Bilindiği üzere, 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı yasanın 56. maddesi ile değişik 5510 sayılı yasanın 93. maddesinde “Bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının Genel Sağlık Sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler 88. maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.” hükmü bulunmaktadır. İİK’nun 83/a maddesindeki "İİK’nun 82 ve 83. maddelerinde yazılan mal ve hakların haczolunabileceğine dair önceden yapılan anlaşmalar muteber değildir." hükmüne karşın, 28.02.2009 tarihinde yürürlüğe giren 5838 Sayılı Kanun’un 32. maddesi ile değişik 5510 Sayılı SGK’nun 93/1. maddesinde, "bu fıkraya göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin taleplerin, borçlunun muvafakati yok ise, icra müdürü tarafından reddedileceği" düzenlemesine yer verilmiştir....
nin hesabına bloke koydurmasının onu bu davanın tarafı haline getirmeyeceği, konulan blokenin davalı borçlu O. D. ve diğer davalı alacaklı banka ve temlik alarak onun yerine geçen varlık yönetimi şirketi arasındaki alacak borç ilişkisinden kaynaklandığı, ancak davacının sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince davalı O.. D..'den 25.000,00 TL alacak talep edebileceği gerekçesiyle, davalı TEB ve alacağı temlik alarak onun yerine geçen ... Varlık Yönetimi A.Ş. aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddine, davalı O.. D.. aleyhine açılan davanın sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca kabulüne, 25.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı O.. D..'den tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....
nin 03/04/2018 tarih ... sayılı kararında ifade edildiği gibi verilen süre içerisinde istirdat davasının açılmış olması durumunda kambiyo senedine ilişkin konulan ödeme yasağının kaldırılmaması gerekeceğinden ödeme yasağınını istirdat davası sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar devamına karar vermek; bu kararlar gereğince de istirdat davası sonunda verilecek hükmün kesinleşmesine kadar iş bu davada ödeme yasağı için ödenen teminatın iade edilemeyeceğinden istirdat davası sonunda verilecek hükmün kesinleştiğinde ve teminatın iadesi yeniden talep edildiğinde talep edilecek teminatın iadesi talebinin değerlendirilmesine karar vermek ve aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir ....
A.Ş nin 12/02/2016 tarihinde oynanan müsabakasındaki neden olduğu "çirkin ve kötü tezahürat" nedeniyle bu eylemin 2. kez gerçekleştirilmesinden dolayı 50.000,00 TL para cezası ile cezalandırılmasına ve çirkin ve kötü tezahüratta bulunulan Maraton ve Okul Açık tribünlerine giriş yapan seyircilerin elektronik bilet kapsamındaki kartlarının bloke edilmesi suretiyle bir sonraki ev sahibi müsabakaya girişlerinin engellenmesine karar verildiğini, tirübünde 20.000 civarında taraftar olduğunu, kimlerin küfür ve çirkin tezahürat yaptığı bilinemediğini, bu nedenle PFDK'nun FTD'nin 53/2. maddesi uyarınca cezaya neden olan tribünlerle ilgili müsabakaya giriş yapan taraftarların elektronik bilet kapsamındaki kartların bloke edilmesi suretiyle ilgili cezanın infaz edildiğini, müsabakaya girişlerin engellenmesine şeklindeki kararındaki Passolig kartına koyulan blokenin kaldırılması için ihtiyadi tedbir kararı verilmesini, blokenin 29/02/2016 tarihinde oynanacak ......
nin sahibi ve kefili olarak şirketin takip borcuna karşılık olarak 11.12.2007 tarihinde 1.583,87 TL, 27.10.2008 tarihinde 5.673,00 TL, 19.12.2008 tarihinde 437,00 TL ve 30.06.2008 tarihinde 3.473,00 TL olmak üzere toplam 11.166,87 TL'nin maaş hesabından bloke konulup alındığını, davalı banka tarafından adı geçen şirketin takip hesabına aktarılan tutarların iptal edilip iadesinin sistem gereği mümkün olmadığının bildirildiğini, davalı tarafın haksız yaptığı blokenin bir kısmını kaldırdığını ve sonraki maaşlarının ödemesini yaptığını, maaşı üzerine konulan takip borcuna karşılık olarak aktarılan toplam 11.166,87 TL'yi iade etmediğini ileri sürerek, bu miktarın tarafına verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzrine Dairemizce onanmıştır. Davalı vekili bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....
Dava, tüketici kredi sözleşmesi geri ödemeleri nedeniyle davacının bankadaki (emekli) maaş hesabına konulan blokenin kaldırılması ve çekilen miktarların iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece kabule dair verilen kararda kredi taksitlerinin emekli maaşına yatırılan paradan tahsil edileceğine ilişkin davalıya verilmiş bir talimatın mevcut olmadığından bahsedilmişse de davalının temyiz ekinde sunduğu 01/02/2013 tarihli belgede davacının, 01/02/2013 tarihinde imzaladığı tüketici kredisi sözleşmesi tahtında kullandığı 15.000,00 TL tutarlı 60 ay vadeli kredinin taksit tutarlarının banka nezdindeki (...)38 nolu mevduat hesabında bulunan tutarlardan tahsil edilmesini talep ettiği görülmektedir....
a verdiği kredi kartı borcuna kefil olduğunu borcun ödenmemesi üzerine asıl boçluya başvurmadan aleyhine icra takibi yapıldığını ileri sürerek icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tesbitine, hesabına konulan blokenin kaldırılmasına, paranın faizi ile iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunun anlaşılmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-İcra ıflas kanunu 72.madde uyarınca takip alacaklısı aleyhine kötüniyet tazmınatına hükmolunması için takibin haksız ve kötüniyetli olması gerekir. Alacağın varlığının ispat edilememesi takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu göstermez. Somut olayda kötüniyet tazmınatı şartları oluşmamıştır....
Alacaklılar arasında eşitsizlik yaratan bu blokenin kaldırılarak konkordato projesi kapsamında alacaklılara eşit bir şekilde dağıtılması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Konkordato komiserliği tarafından 16 adet çek ile 384.529,20 TL tutarlı blokenin çözümü talep edilmesine karşılık icra takibine ve davaya konu 12 adet çek ile ilgili inceleme ve değerlendirme yapılması gerekmektedir. Mahkememizce yapılan yargılamada alacağın tespiti için inceleme yapmak üzere bilirkişiden rapor alınmıştır. Bu çerçevede; bilirkişiler tarafından davalının konkordato mühlet kararlarına aykırı olarak davacı hesabına bloke koyduğu ve bloke konulan bedel için başlatılan takip nedeniyle davacının haklı olduğu kanaatinin oluştuğu, davaya konu 12 adet çek ile ilgili bloke edilen paraların iadesi yönünde olması halinde; davacının davalı bankadan toplam alacağının 329.663,44 TL olduğu tespit edilmiştir....