Dosya kapsamından; davacının 15.02.1961 doğumlu eşi Ali Çınar'ın Türk Vatandaşı iken 06.08.1987 tarihinde öldüğü ve davacıya ölen eşinden ötürü kısmi sözleşme ölüm aylığı bağlandığı, Bakanlar Kurulu'nun 21.06.2000 tarihli kararı ile davacının Türk Vatandaşlığından çıkmasına izin verilerek çıkma belgesini teslim aldığı 27.06.2001 tarihi itibariyle Türk Vatandaşlığını kaybettiği, davacının 01.10.1993 tarihinde Mahmut Karasu ile evlendiği ve Ankara 9....
İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Suriye uyruklu olup, 30/05/1984 tarihinde Türk vatandaşı … ile evlenen davacının, 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesi uyarınca evlenme yoluyla Türk vatandaşlığını kazanması amacıyla 18/06/2010 tarihli dilekçeyle İstanbul Valiliği'ne başvurduğu, bu başvurusu üzerine İstanbul Valiliği Vatandaşlık Başvuru İnceleme Komisyonu'nun 12/04/2011 tarihli kararıyla davacının 1984 yılından beri Türk vatandaşı ile evli olduğu, müşterek çocuklarının bulunmadığı, aynı çatı altında evliliklerini fiilen devam ettirdikleri, birbirlerini ve ailelerini iyi derecede tanıdıkları, kendi aralarında Türkçe dilini konuştukları, evliliklerinde iyi niyetli oldukları, 24/03/2011 tarih ve 51243 sayılı İstanbul Valiliği İl Emniyet Müdürlüğü yazısında belirtilen suçlarının milli güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil etmediği takdirde 5901 sayılı Kanun'un 16. maddesindeki şartları taşıdığı kanaatine varılarak konuya ilişkin evrakların davalı idareye gönderilmesi...
(X)-KARŞI OY : 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 16. maddesinde, bir Türk vatandaşı ile evlenmenin doğrudan Türk vatandaşlığını kazandırmayacağı, ancak bir Türk vatandaşı ile en az 3 yıldan beri evli olan ve evliliği devam eden yabancıların Türk vatandaşlığını kazanmak üzere başvuruda bulunabilecekleri, başvuru sahiplerinde; aile birliği içinde yaşama, evlilik birliği ile bağdaşmayacak bir faaliyette bulunmama şartlarının aranacağı, 10. maddesinde ise Türk vatandaşlığını kazanmak isteyen bir yabancının, bu Kanunda belirtilen şartları taşıması halinde yetkili makam kararı ile Türk vatandaşlığını kazanabileceği ancak anılan şartları taşımanın vatandaşlığın kazanılmasında kişiye mutlak bir hak sağlamayacağı kurala bağlanmıştır....
Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, davacının murisi Halim Yücel'in doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkin nüfus kayıt düzeltim davasıdır. Davacı, "Muris babasının Bulgaristan'dan Türkiye'ye gelerek Türk Vatandaşlığını kazandığını, ancak vatandaşlığa alınırken nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin sadece yıl olarak yazılı olması nedeniyle doğum tarihinin 01/07/1918 olarak yazıldığını, gerçek doğum tarihinin 12.10.1918 olduğunu " beyanla doğum kaydının düzeltilmesini talep etmiştir. Mahkemece " 5490 sayılı Nüfus Kanunu'nun Geçici 9. Maddesi uyarınca göçmen olarak Türk vatandaşı olanların doğum yeri ve tarihine ilişkin düzeltmeleri nüfus müdürlüğünce yapabileceği" gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....
Millî güvenlik ve kamu düzeni bakımından engel teşkil edecek hali bulunanların talepleri Bakanlıkça reddedilir." hükmü yer almaktadır. 06/04/2010 tarih ve 27544 sayılı Resmi Gazate'de yayımlanarak yürürlüğe giren Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Türk vatandaşlığının istisnai olarak kazanılması, başvuru için gerekli belgeler ve yapılacak işlemler" başlıklı 20. maddesinde, " (1) Kanunun 12. maddesinde sayılan hallerde yabancı, istisnai olarak Türk vatandaşlığını kazanabilir. (2) (Ek: 12/12/2016- 2016/9601 K.)...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2020/692 ESAS, 2020/224 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus Kaydının Düzeltilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 08/10/2004 T1 Abdullatif isimli Irak uyruklu kişi ile evlendiğini, bu evlilikten 10/04/2014 tarihinde T1-METWALI isimli müşterek bir çocuklarının olduğunu, tarafların 20/08/2015 tarihinde boşandıklarını, müşterek çocuklarının velayetinin müvekkiline bırakıldığını, davacının 20/05/2020 tarihinde Türkiye de ikamet izni aldığını, 04/06/2020 tarihinde Türk vatandaşlığına başvurduğunu ve 01/09/2020 tarihinde Türk vatandaşlığını kazandığını, ergin olmayan çocuğunun da Türk vatandaşlığını kazanması gerektiğini...
I-İSTEM Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının 22.06.2000 tarih ve 2000/962 sayılı Bakanlar Kurulu kararıyla Türk Vatandaşlığından çıkmasına izin verildiğini, davacının Alman vatandaşı olduğunu, daha sonra davacının tekrar Türk Vatandaşlığı için başvuruda bulunduğunu, Bakanlar Kurulunun 22.08.2001 tarih 2001/2987 sayılı kararıyla tekrar Türk Vatandaşlığını kazandığını, 2007 yılında davalı Kuruma başvuru yapan davacının yurt dışındaki hizmetlerinin karşılığı olarak borçlanma talebinde bulunduğunu, davalı Kurum tarafından başvurusunun kabul edildiğini, borç tahakkuku işlemi yapıldığını, davacının tahakkuk ettirilen prim borçlarının tamamını ödendiğini, hizmet süresi ve yaş haddini dolduran davacının davalı Kuruma başvuru yaptığını, davalı Kurum tarafından bu talebinin reddedildiğini, vekaleten davalı Kuruma tekraren başvuru yapıldığını, borçlanma talebinin yapıldığı ve primlerin ödendiği tarihlerde davacının Türk Vatandaşı olduğunu, borçlanmanın...
İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının, Mülga 403 sayılı Kanun'un 1. maddesi ve 5901 sayılı Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 7. maddesinde belirtilen "(1) Soy bağı esasına göre kazanılan Türk vatandaşlığı, Türk vatandaşı ana veya baba ile soy bağının kurulmasıyla kendiliğinden kazanılan vatandaşlıktır." şartlarını taşımadığı anlaşıldığından davalı idarece tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacının 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu'nun 11. maddesi ile anılan Kanun'un Uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 71. maddesinde belirtilen şartları taşıması halinde Türk vatandaşlığını kazanabileceğinin mümkün olduğu gerekçeleriyle dava reddedilmiştir. TEMYİZ_EDENİN_İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin anne ve babasının Türk vatandaşı olduğu ve Türk vatandaşı anne ve babanın çocuğunun vatandaşlığı resen kazanacağı belirtilerek dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı ileri sürülmektedir....
Ayrıca 3201 sayılı Yasanın 1.maddesi değiştirilmiş, “Türk Vatandaşları ile doğumla Türk Vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk Vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk Vatandaşı olarak yurtdışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreleri, bu Kanunda belirtilen T3 prim ödenmemiş olması ve istekleri halinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceği belirtilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının Bakanlar Kurulunun izniyle Türk vatandaşlığından 02.07.2002 tarihinde çıktığı, öte yandan davacının eşi olan T5 ın 22.03.2015 tarihinde vefat ettiği, davacının vefat eden eşinin yurt dışında geçen çalışma süresinden 1800 günü borçlanmak için Kuruma müracaat ettiği, Kurumunda bu talebi davacının Türk Vatandaşı olmadığı gerekçesi ile reddettiği anlaşılmaktadır....
D A N I Ş T A Y ONUNCU DAİRE Esas No : 2016/2042 Karar No : 2020/4561 TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı / … VEKİLİ : 1. Hukuk Müşavirir Yrd. … / Aynı yerde KARŞI TARAF (DAVACI) : … VEKİLİ : Av. … İSTEMİN_KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E: …, K: … sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. YARGILAMA SÜRECİ : Dava konusu istem: Herhangi bir devletle vatandaşlık bağı bulunmayan, 1994 yılında Türk vatandaşı ile evlenen ve Türkiye'de ikamet etmekte olan davacının, Türk vatandaşlığını kazanmak için yaptığı başvurunun reddine ilişkin İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünün 30/06/2015 tarih ve 58605 sayılı işleminin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ......