Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Verilen önceki hükmün Dairemizce bozulması üzerine mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının reddine, birleşen Aydın 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/415 Esas sayılı dava dosyasındaki davanın kısmen kabulü ile davalıların icra takip dosyasına yaptıkları itirazın iptali ile takibin 368.50.-YTL. üzerinden devamına, fazlaya ilişkin ve alacak likit olmadığından icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davalı-birleşen dosya davacısı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Banka vekilinin temyizi, kararın vekalet ücreti ve icra inkar tazminatı yönünden eksik ve hatalı oluşuna ilişkindir....

    . - [16598-95372-89268] UETS DAVA : Menfi Tespit, İstirdat (Kambiyo Senedinden Kaynaklanan) KARAR TARİHİ : 30.12.2022 YAZILMA TARİHİ : 09.01.2023 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit, İstirdat davasında ilk derece mahkemesince verilen karara davacı vekili ile katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Davacı vekili bila tarihli dava dilekçesinde; Müvekkilinin eski eşi ... aleyhine ....İcra Müdürlüğü’nün .......

      Tüketici Mahkemeleri yargı çevresinde kaldığı, davalı tüketicinin ikametgah adresinin de ...ilçesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir.2004 sayılı İcra İflas Kanunu 72/8'de “Menfi tesbit ve istirdat davaları, takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi, davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.” hükmü düzenlenmiş olup kesin yetki hali söz konusu değildir.Somut olayda; davacı vekili, davalı tarafından yapılan şikayet üzerine tüketici hakem heyeti tarafından alınan karar gereğince davalının hesabına ilgili tutar yatırıldığı halde, davalı tarafından hakem heyeti kararının icra dosyasına konu edildiği ve müvekkil şirketin istirdat hakkını saklı tutarak ikinci kez ödeme yaptığını iddia ederek, cebri icra tehdidi altında ödenen tutarın faiziyle birlikte davalıdan tahsili isteğiyle dava açmış olup tüketici hakem heyeti tarafından verilen karara itiraz edilmediği gibi takibi yapan icra dairesinin ... 12....

        Davacı istirdat davasında yalnız paranın verilmesi lazım gelmediğini ispata mecburdur.” düzenlemesini içermekte olup, bu madde hükmünde de menfi tespit ve istirdat davaları özel olarak düzenlenmiştir. Davalı-alacaklı tarafından var olduğu savunulan bir hukukî ilişkinin var olmadığının tespiti için davacı-borçlu tarafından açılan davaya, menfi tespit davası denilmektedir. Borçlu, icra takibinden önce veya sonra menfi tespit davası açabilir. Borçlu açtığı davada, maddi hukuk temelli çeşitli nedenlere dayanarak borçlu olmadığının tespitini isteyebilir. 6036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 3. Maddesi; ”Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır....

        Davacı, eldeki davada takibe konu ipoteğin idari işlemin iptali sonucu yolsuz olduğunu belirtmiş ve İcra ve İflas Kanununun 150.maddesinin son cümlesinde düzenlenen menfi tespit davasını açmıştır. Çünkü anılan madde uyarınca ipoteğin iptali hakkında dava açılması halinde 72. madde hükümleri kıyasen uygulanacaktır. Bilindiği üzere borçlunun, alacaklının kendisine karşı bir hak veya alacak doğuran bir hukuki ilişkinin varlığını ileri sürmesi halinde, bu hukuki ilişkinin hiç doğmadığını veya doğduktan sonra ortadan kalktığını tespit ettirmek amacıyla açtığı tespit davasına menfi tespit davası denir. Maddi hukuk açısından ödemekle yükümlü olmadığı bir borçla karşı karşıya kalan borçlunun, menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Öte yandan borçlu, menfi tespit davası açmış ve bu dava sonuçlanmadan borcu ödemişse menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam olunur. İstirdat davası normal eda (tahsil) davasıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki menfi tespit-istirdat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 24/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen menfi tespit ve istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 5219 ve 5236 sayılı yasalar ile HUMK. nun 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01.01.2013 tarihinden itibaren 1.820 TL'ye çıkarılmıştır. Hüküm, karar tarihi itibariyle kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu kararı uyarınca Yargıtay'ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Borcun ödenmiş olduğunu öğrenen mahkemenin yukarıda yazılı yasa hükmü gereğince davaya kendiliğinden istirdat davası olarak devam etmesi gerekir (Çavdar, S.: İtirazın İptali, Borçtan Kurtulma, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2007, s. 803). Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulunun 18.12.2018 tarihli ve 2017/3- 1526 E., 2018/1948 K., sayılı kararında da benimsenmiştir....

              DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/11/2022 KARAR TARİHİ : 03/05/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/05/2023 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davacının 18.06.2018 tanzim, 12.03.2020 vadeli, 4.000,00-TL’lik bonodan dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ... 25. İcra Müdürlüğü’nün 2022/16772 sayılı dosyadan yapılan takibin iptalini, davalının taraflarına en az % 20 oranında icra tazminatı ödemesini ve icra takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesi talep etmiştir. Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmiş cevap sunmadığı anlaşılmıştır. DELİLLER VE GEREKÇE Dava; kambiyo senetlerinden kaynaklı menfi tespit davası olduğuna ilişkindir. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu "Menfi tesbit ve istirdat davaları: Madde 72 – (Değişik: 18/2/1965-538/43 md.)...

                Mahkemece yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kartın teslim tarihinde yurt dışında olduğu, kartı teslim alan ...’ın şirket yetkilisi olmadığı halde kartı alarak şirket yetkilisi...'a davacıya iletilmek üzere verdiği ve davacıya kartın hiç teslim edilmediği gerekçesiyle davanın istirdat davası olarak kabulü ile davacının ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2009/4363 Es. sayılı dosyasında ödediği 2.394,86.TL’nin istirdadına karar verilmiş; hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, kredi kartı hamili tarafından banka aleyhine açılan alacak davasıdır. 5464 sayılı Yasanın 44. maddesi uyarınca kart hamili tarafından açılan davalarda görev tüketici mahkemesine aittir. 26.12.2011 tarihinde açılan davada görev hususu mahkemece re’ sen gözetileceğinden davada görev yönünden ret kararı verilmesi gerekirken, esasa yönelik karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu