Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı T7 Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tescil edildiği anlaşılmaktadır....

Davacının ipoteğin fekki için dava açmaktan başka çaresi kalmadığına göre davadan sonraki davranışlarının davadan önceki fiili başvurusu ile birlike değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili yargılama aşamasında bile varsa borcun saptanmasına istemekle ipoteğin fekki önündeki bankanın çıkardığı engeli öğrenmek istemiştir. Nitekim dava dışı ...'nin 06/12/2017 tarihli 14.200,00 TL tutarla mevduat rehni vermesi üzerine bankaca ipotek 07/12/2017 tarihli yazı ile kaldırılmıştır. Davalı banka dava açılmadan önceki süreçte ipoteğe konu taşınmaz maliki davacının yazılı başvurusuna rağmen hiç bilgilendirme yapmayarak davaya gerek kalmaksızın ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması imkanından davacıyı mahrum bırakmıştır. Nitekim bu husus davacı vekilince 28/06/2018 tarihli bilirkiş raporuna itiraz dilekçesinde ".....

    YN'lu ve 27/12/2012 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır. HMK'nın 115/3. maddesinde, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemenin karar tarihi itibariyle derdest bir ipoteğin fekki davası bulunmaktadır. İpoteğin fekki ile birlikte ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmininin birlikte istenmesine bir engel yoktur. Bu halde eldeki davada, davacının hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetli görülmemiştir. HMK'nın 355....

      Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/876 Esas sayılı dosyasında, Yakuplu Köyü, 18 ada 2 parsel, Blok-Giriş U/1 bağımsız bölüm nolu taşınmaz üzerine tesis edilen 21774 YN'lu ve 27/12/2012 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır. HMK'nın 115/3. maddesinde, dava şartı noksanlığı, mahkemece, davanın esasına girilmesinden önce fark edilmemiş, taraflarca ileri sürülmemiş ve fakat hüküm anında bu noksanlık giderilmişse, başlangıçtaki dava şartı noksanlığından ötürü, davanın usulden reddedilemeyeceği düzenlenmiştir. Somut olayda, mahkemenin karar tarihi itibariyle derdest bir ipoteğin fekki davası bulunmaktadır. İpoteğin fekki ile birlikte ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmininin birlikte istenmesine bir engel yoktur. Bu halde eldeki davada, davacının hukuki yararı bulunmaktadır....

      Somut olaya gelince; uyuşmazlık hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalılar T3 ve Ziraat Bankası AŞ.vekillerince istinaf edildiği, dosya dairemize geldikten sonra davacı vekilinin 15/05/2023 tarihli e-imzalı dilekçesinden ve taşınmazın TAKBİS'den alınan tapu kaydından davaya konu ipoteğin kaldırıldığı sabittir. Dosya istinaf aşamasındayken uyuşmazlık konusu ipotek davalı T3 tarafından kaldırılmış ve dava konusuz kalmıştır. Yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti yönünden davacının dava açmakta haklılık durumuna ilişkin yapılan değerlendirmede ise tapu kaydı, uzman bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davacının dava tarihi itibariyle dava açmakta haklı olduğu anlaşılmakla yargılama harç ve giderlerinden davalıların sorumlu tutulması gerekir....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K ARAR - Davacı vekili, davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulan ipoteğe ait borcun ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için davalıya çekilen ihtara rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı uyarınca ipoteğin fekkinin sağlandığını, dava tarihi itibariyle davacının işbu davayı açmakta hukuki bir menfaatinin bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Davalı Akbank vekilinin istinaf itirazlarının görev ile birlikte yetki hususunun da değerlendirilmesi ve yetkisizlik kararı verilmesine ilişkin bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK’nın “Dava şartları” başlıklı 114/1. maddesi, “Dava şartları şunlardır: a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması. b) Yargı yolunun caiz olması. c) Mahkemenin görevli olması. ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması. d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e) Dava takip yetkisine sahip olunması....

        KARŞI OY YAZISI Dava dosyasının incelenmesinden, davalı bankanın ipoteğin fekki için davacıdan fek bedeli olarak talep ettiği 556,50 TL'nin yasal dayanağını göstermediği, ipoteğin fekki için tapuda yapılması gereken masraflardan taşınmaz maliki sorumlu ise de, kredi alacağı sona eren davalı bankanın kredi borcunun teminatı olarak alınan ipoteğin fekki için ilgili tapu sicil müdürlüğüne yazı yazması gerektiği, yasal dayanağını göstermediği 556,50 TL'nin ödenmediğinden bahisle fek yazısı yazmayan davalı bankanın kusurlu olduğu anlaşılmış olup açıklanan bu nedenlerle, İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararını usul ve yasaya uygun gördüğümden Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararının onanması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun bozma yönündeki görüşüne muhalifim. 24.10.2019...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına konut satım sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T5 Anonim Şirketi arasında imzalanan konut satış sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedinin incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına tapuya tescil edildiği anlaşılmaktadır....

          İddia olunan bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava davalı ipotek alacaklısı T6 'ye de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi (takyidatların kaldırılması) veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zira; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu