Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Özetle bu dava; tüketicinin yaptığı sözleşme ile aldığı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkin olup tüketici kanunu hükümleri uygulanacaktır. Zira; 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar" hükmüne yer verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacı adına satış vaadi sözleşmesine göre tescili yapılan taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile T8 Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut dava konusu taşınmaza ait tapu senedi ve tapu kaydının incelenmesinde; dava konusu taşınmazın davacı adına davadan önce tescil edildiği anlaşılmaktadır....

Davalı, davacının aktif dava ehliyeti olmadığını, davacının ipoteğin terkinini talep etmesinde hukuki faydası da olmadığını, dava konusu taşınmazın 3.kişi mülkiyetinde olup davacının, ipoteğin fekki davası açma hak ve yetkisi olmadığını, ipoteğin fekki davasının, sadece taşınmazın maliki tarafından açılabildiğini, davanın husumet yokluğu yönünden reddi gerektiğini, ipotek akit tablosundaki şartlar incelendiğinde de görüleceği üzere, sözkonusu ipoteğin muhatap ...nin kendisine ait asalet kredi borçlarının yanında doğmuş ve doğacak kefalet kredi borçlarının da teminatı için tesis edildiğinin açıkça hüküm altına alındığını, ipoteğin davacının kefalet borçlarının da teminatını teşkil ettiğinden davacının ...firmasına kefaletinden kaynaklanan borçları ile asalet borçları ödenmeden kaldırılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusu olur. Eldeki dava; tüketicinin davalı yüklenici satıcı şirket ile yaptığı sözleşmeyle satın aldığı ve tapuda adına kayıtlı maldaki hukuki ayıbın giderilmesi veya bedel istemine ilişkin olup somut olayda 6502 Sayılı Tüketici Kanunu hükümleri uygulanacaktır. Davacının dava konusu taşınmazı satın aldığı esnada yüklenicinin 2015 yılında kullandığı genel kredinin teminatı olan ipoteğin bulunduğu, yani ipoteğin tüketici işleminden evvel var olduğu, ancak yüklenicinin bu ipoteğin terkinine ilişkin taahhüdünü yerine getirmeyerek ayıplı teslim yaptığı, bu nedenle sözleşmenin feshine ilişkin terditli talebin kabulüne ilişkin hüküm kurulmasının dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmıştır....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı hukuki ayıp niteliğindeki ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava dosyası içerisinde mevcut bilgilerden dava konusu taşınmazın davacı adına tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın tapu kaydında davalılar lehine ipotek ve hacizlerin bulunduğu sabittir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluk düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir. Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı sözleşmenin tarafı olan satıcıya da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile ayıplı bulunduğunu ifade ederek bu ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir....

    Dava, davacı tarafından dava dışı şirketin davalı bankadan kullanmış olduğu kredinin teminatı olarak verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dosyanın incelenmesinde; eldeki davanın, dava dışı .... Tic. Ltd. Şti'nin davalı bankadan kullandığı .... nolu KGF kredisi için davacı tarafından verilen ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu, mahkememizin .... esas sayılı dosyasında yargılaması devam eden davanın ise, yine dava dışı .... Hiz. San. Tic. Ltd. Şti'nin davalı bankadan kullandığı .... nolu KGF kredisi için dava dışı ... tarafından verilen ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu, her iki dosyada da davalı banka tarafından .... Tic. A.Ş. ile ... Tic. Ltd. Şti. Arasında organik bağ bulunduğuna ilişkin savunma yapıldığı, mahkemezinin ... esas sayılı dosyasında ismi belirtilen şirketler arasında organik bağ bulunup bulunmadığına ilişkin bilirkişi raporu alındığı anlaşılmaktadır....

      Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenicinin hukuki ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden uyuşmazlığın esasen ipoteğin fekki istemi olduğu, dava konusu ipoteğin davalı şirketin doğmuş ve doğacak kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği ipotek lehtarı ile borçlu arasında imzalanan sözleşmenin ticari nitelikte olup davacının taşınmazın kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceği, taşınmazın tapuda davacı adına kayıtlı olması dolayısıyla uyuşmazlığın ticaret mahkemesine görülmesi gerektiği mahkemenin görevli olmadığı yönündeki İDM değerlendirmesi ve kabulü yasaya aykırı olup doğru görülmemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sebebiyle oluşturulan ipoteğin bedeli ödenmek suretiyle fekki istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, imar uygulaması sebebiyle oluşturulan ipoteğin bedeli ödenmek suretiyle fekki istemine ilişkin olup; Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulunun 07.06.2016 gün ve 2016/27329E.-24893K. sayılı kararı ile temyiz itirazlarının incelenmesi için Dairemiz görevlendirilmekle yapılan incelemede; Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ......

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/804 Esas KARAR NO: 2022/682 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 18/11/2021 KARAR TARİHİ:15/09/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili adına kayıtlı ----- üzerine davalılardan ----lehine, diğer davalı ----- senetli ve senetsiz borcuna teminat olarak faizsiz teminat ipoteği --- tarihinide tesis edildiğini, davacının, davalılardan ---- yetkilisi ile yapmış olduğu aralıklı görüşmelerde diğer davalı ----- bittiğini, herhangi bir şekilde senetli veya senetsiz olarak cari hesap borçlarının bulunmadığını bildirdiğini, davacı müvekkilinin bunun üzerine ---- üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmişse de bugüne kadar da ipoteğin kaldırılmadığını, davalılardan ----davalı ---- alacağından dolayı -----dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını ve...

          Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Bu durumda davalı yüklenicinin hukuki ayıpsız bağımsız bölüm devri yükümlülüğünü yerine getirdiğinden bahsedilemeyeceğinden davacı ile davalılar Ak Finansal Kiralama A.Ş. ve Akbank A.Ş. arasında her hangi bir sözleşmenin mevcut olmadığı, uyuşmazlığa konu ipoteğin davalı Garanti Koza Şirketinin davalı Ak Finansal Kiralama A.Ş....

          UYAP Entegrasyonu