Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnşaat ve Turizm Ltd. Şti. ile ... arasında 29.6.2000 tarihli düzenleme şeklinde taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılarak, taraflarca kararlaştırılacak ödeme tablosuna göre ödemelerin gerçekleştirileceği, taşınmazın ferağ takririnin ise 30.5.2005 tarihinde verileceği öngörülmüştür. Aynı gün düzenlenen adi yazılı “satış sözleşmesi” başlıklı, sözleşme ile taraflar, diğer hususların yanı sıra taşınmazın süresinde teslim edilmemesi hâlinde gecikilen her ay için 3.000.USD cezaî şart ödeneceğini kararlaştırmışlardır. Türk Medeni Kanununun 706, Borçlar Kanunun 213, Noterlik Kanununun 89 ve Tapu Kanunun 26’ncı maddesi uyarınca taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılması geçerlilik şartı olarak öngörülmüştür. Dolayısıyla, taraflar arasındaki adi yazılı sözleşmede cezai şart öngören hüküm geçersizdir. Noterden yapılan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinde ise cezaî şart düzenlenmemiştir....

    Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanunu’nun 1009 maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi olanaklıdır. Böylece, sözleşme alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı kazanır. Tapu Kanunu’nun 26/6 maddesi uyarınca bu şerh 5 yıl için geçerli olup 5 yılın dolmasıyla kayıttan silinir ve anılan gücünü yitirir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlıyacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Dava konusu 441 parsel numaralı taşınmazda kök muris ... (416/832) oranında paydaştır. Kayıt maliki ...'ın 1971 yılında öldüğü ve mirasçı olarak eşi ...ile çocukları ..., ... ve murisin kendisinden önce ölen oğlu ...'in oğlu ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17.04.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 26.04.1993 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, satış vaadi sözleşmesinin taraflarca feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece,11.04.1995 tarihli fesihnamenin davacının gerçek iradesini yansıtmadığı,satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğini yitirmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmştir. Hükmü, davalılar vekili temyiz etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, dava konusu taşınmazlar üzerine satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olarak konulan şerhlerin 5 yılını doldurmuş olması nedeni ile şerhin terkini isteminden ibarettir. 2644 sayılı Tapu Kanunu’nun 26. maddesinin 7 ve 8. fıkralarında da; noterlikçe düzenlenen satış vaadi sözleşmelerinin taraflardan biri isterse taşınmaz siciline şerh verileceği, şerhten itibaren beş yıl içinde satış yapılmazsa, tapuya tescil edilmezse bu şerhin tapu sicil muhafızı veya memuru tarafından re’sen terkin olunacağı belirtilmiştir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür. Böylece, sözleşme alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı kazanır. Tapu Kanununun 26/6 maddesi uyarınca bu şerh beş yıl için geçerli olup beş yılın dolmasıyla kayıttan silinir ve anılan gücünü yitirir....

        Noterliği'nde 09/05/2014 tarihinde tanzim edilen 7006 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptaline ve tapuya konulan 27/10/2014 tarihli ve 18476 yevmiye numaralı şerhin terkinine karar verilmesi isteğinde bulunmuştur....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.04.2012 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 24.09.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ...'ın 13.12.1989 tarihli düzenleme şeklindeki taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile ... ili, ... ilçesi, 1091 parsel sayılı taşınmazdaki murisi ...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 23.11.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.03.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılmış, satışa konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile alıcıları adına tescili istenmiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiş, hüküm satıcı paydaşlardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Satış vaadine konu taşınmaz 4823 parsel numarası ile ... oğlu ... adına kayıtlıdır. Taşınmaz maliki ... 16.06.2006 tarihinde vefat etmiş olup, mirasçıları olarak eşi Zinet ile ondan olma çocukları İstem, ... ve ... ile ...'ten olma kızı ... ...'e bırakmıştır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasçılar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi, tapu iptali, tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, toplam 24 adet tapu kaydında davalı ...'a ait hisselerin 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini, bu 24 adet taşınmaz tapusundan bazılarının davalı ... tarafından davalı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.12.2004 gününde verilen dilekçe ile mirasçılar arasındaki iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi, tapu iptali, tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, toplam 24 adet tapu kaydında davalı ...'a ait hisselerin 13.09.1994 günlü düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca iptali ile adına tescilini, bu 24 adet taşınmaz tapusundan bazılarının davalı ... tarafından davalı ...'...

                Hükmü, satış vaadinde bulunan ... ... mirasçıları temyiz etmişlerdir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanunun 89. maddeleri hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve her iki tarafa borç yükleyen kişisel hak veren sözleşmelerdendir. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet geçirim borcu yüklenen satıcıdan edimini yerine getirmediğinde dava tarihinde yürürlükte bulunan Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açılacak tapu iptali ve tescil davası ile edimin hükmen yerine getirilmesini isteyebilir....

                  UYAP Entegrasyonu